Anadolu’muz, yöresel lezzetler açısından sanki bir cennet gibi dersek abartmış olmayız bence. Ne ararsanız arayın en güzelini, en lezzetlisini, en kalitesini ve en doğalını Anadolu’nun bu verimli topraklarında bulabilirsiniz. Misal Aydın dağlarında dünyanın en iyi ve AB coğrafi işaretli ürünü incir yetişiyor. Neredeyse Anadolu’nun tüm illerinde her derde deva, çorbanın şahı, muhteşem lezzette şifalı tarhana yapılıyor. Yine ülkemiz insanının çok sevdiği ve benim de ara ara yediğim kokoreç de Anadolu Türk lezzetleri arasında pekâlâ sayılabilir. Koyun, kuzu ve keçi bağırsaklarından elde edilen kokoreci sevenler vazgeçemiyor bu lezzetten. Bunlar gibi Anadolu’nun yerel lezzeti olarak sayılabilecek daha birçok ürün var ama ben burada ele aldığım 3 firmanın ürünleri diye bu örnekleri verdim. Bu firmaların ilki Aydın İncirliova’da incir üreten Hale Tan Erdem. 2.’si Balıkesir merkezde kokoreç üreten Erdal Başoğlu’nun Aslanboğa Kokoreç markası. 3.’sü ise Uşakta kendi evinin bahçesinde tarhana gibi yöresel ürünler üreten Fatma Özay hanımın Bakbi Gıda Ürünleri işletmesi.

***
Hale Tan Erdem; Aydın

Aydın İncirliova da bulunan 28 dönümlük bahçesinde incir üreten Hale Tan Erdem, 2017 yılından itibaren de tamamen doğal olan bu ürünü halka ulaştırmak için Instagram üzerinden satış yapmaya başlıyor.

En iyi incir Aydın ve civarında yetişiyor

Ege’nin bereketli toprakları ve Aydın dağlarından oluşan iklim koşullarında yetişen birinci kalite ve iri incirlerin dalında kurutularak, soğuk hava depolarına girmeden, ilaçsız bir şekilde incir severlere ulaştırdığını belirten Hale Hanım, “Sezonda ilk mahsullerim toplanır toplanmaz halkımıza satışını yapıyor olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Çünkü bu ürünler daha taze, daha lezzetli ve yiyene şifa veriyor” dediği incirlerden bana da hediye olarak gönderdi. İstanbul’da Aydın bölgesinden gelen incir gibi bir ürün bulamadığımdan kendisine çok teşekkür ediyorum. Sosyal medyada yayınlanan tüm görsellerin yenilebilir çiçeklerle hazırlanarak sunumlarının yapıldığını anlatan Hale Hanım, bu incirin itinalı bir şekilde doğallıktan ve kaliteden ödün vermeden yapılması gerektiğinin altını çiziyor.

Hale Tan Erdem’in özel tarifi ile Double F Kürü

Kendi bahçesinde ürettiği incirin daha kaliteli olması için mücadele verdiğini anlatan Hale Hanım, “Dünyada sadece 2 yerde bulunan incir enstitüsünün desteğiyle bahçemin toprak analizlerini yaptırdım. Bu alanda birçok eğitime katıldım. Bunların sonucunda ise daha kaliteli ürünler elde etmeye başladık. Devlet okullarında ve özel okullarda organik üretim ve tüketim üzerine gönüllü olarak ders veriyor, çocuklara ve gençlere sağlıklı beslenmenin önemini anlatmaya çalışıyorum. İncir tariflerim ile de sağlıklı beslenme ve incirin insan sağlığı üzerindeki etkilerine yönelik festivallere katılarak görüşlerimi paylaşıyorum” dedi. Ayrıca Hale Hanım, incir, ceviz, zeytin, zeytinyağı, taze nane yaprağı ve çörekotu gibi doğal ürünlerden hazırladığı şifa kaynağı Double F Kürü’nün de vitamin, mineral, protein ve kalsiyum açısından zengin bir iksir olduğunu ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti.  “Bu kür, astım ve öksürüğü keser, kalp sağlığını korur, hafızayı ve sinir sistemini güçlendirir, kan şekerini düzenler, bağırsakları çalıştırır, hücre yenilemesini hızlandırır ve cildi güzelleştirir. ”

 

Aslanboğa Kokoreç; Balıkesir

Balıkesir’in Paşaalanı Mahallesi Çengel Caddesi’nde faaliyet gösteren Aslanboğa Kokoreç, 2009 yılında Erdal Aslanboğa tarafından kuruluyor. Üretim tesisinde imal edilen kokoreç, Balıkesir halkına 7/24 ulaşırken, Türkiye'nin dört bir yanına da toptan dağıtımı yapılıyor.

13 yaşında mezbahada işe başlıyor

Aslanboğa Kokoreç markasını kurduğu günden bugüne müşterilerine kaliteyi ve lezzeti en iyi şekilde sunmayı amaçladığını belirten Erdal Aslanboğa, 1995 yılında 13 gibi çok genç bir yaşta Yeniköy mezbahası sakatat bölümünde çırak olarak işe başlıyor. 15 yaşında köyden Balıkesir’e gelerek daha büyük bir mezbahanın bağırsak bölümünde mesleğe devam eden usta, 18 yaşına geldiğinde ise Balıkesir'in en büyük et entegre tesisinde bağırsak ve sarma bölümüne geçiyor. 23 yaşına geldiğinde artık bu işte ustalaştığını düşünen Erdal Aslanboğa, dış alımlar yaparak küçük çaplı ticarete başlıyor ve 26 yaşında da hayalindeki Aslanboğa kokoreç markasını oluşturuyor. 2012 yılında aylık 4000 adet işleme ile başlayan imalathanesinin verimli çalıştığını belirten Usta, 12.000 adetleri geçtiğini ve 2022 yılında da bu kapasiteyi 20.000 âdede çıkartarak ülkemizin en kaliteli kokoreç markası haline geldiklerini belirtiyor.

Balıkesir’in ödüllü kokoreççisi

Bir gazeteci dostum vasıtasıyla ‘Aslanboğa Kokoreç’in sahibi Erdal Aslanboğa, denemem ve lezzetiyle ilgili yorum yapabilmem için bana yarı pişmiş kokoreçlerinden hediye olarak gönderdi. Denedikten sonra olumlu kanaatimi kendisine de söyledim ve dolayısıyla sizlere de tavsiye ediyorum, ürünlerinden rahatlıkla kullanabilirsiniz. Küçükbaş hayvancılığın merkezi sayılabilecek yerlerden biri olan Balıkesir’de sakatat ürünlerinin kaliteli ve lezzetli olduğunu biliyordum zaten. Aslanboğa Kokoreç de bu hususta beni yanıltmadı. Her biri Ar-Ge çalışmaları sonucu elde edilen 13 çeşit Aslanboğa kokoreç ürünün çok sevildiğini söyleyen Erdal usta, hedefinin kaliteden asla ödün vermeden bir dünya markası haline gelmek olduğunun altını çiziyor.  Ayrıca Aslanboğa Kokoreç olarak, 2022 yılında yapılan 4. Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri’nde de yılın tek ürün geleneksel lokantası olarak ödül almış olması da bu işi dürüst ve güvenilir bir şekilde yaptığının bir ispatı olsa gerek.

***
Bakbi Gıda Ürünleri; Uşak

Yeni Mahalle, Pazar Meydanı Karahallı, Uşak adresinde 2020 yılı kasım ayı itibarıyla Fatma Özay tarafından kurulan Bakbi Gıda Ürünleri firması, doğal kurutulmuş cennet hurması, erik, elma gibi ürünlerin yanı sıra ev salçası, pekmez çeşitleri, erişte ve tarhana gibi yöresel ürünlerin satışını yapıyor.   

İstanbul’dan memlekete dönüş

Çocuklarını daha rahat ve sağlıklı beslenme ile büyütmek için İstanbul’dan memleketi olan Uşak Karahallı ilçesine yerleşen Fatma Özay, evlerinin önündeki bahçede doğal ürünler üretmeye karar veriyor. İstanbul'da otururken hasret kaldığı bu doğal ürünleri önce kendi ailesi için yapan Fatma Hanım, çiftçilik yapan kayınvalidesinin kendi bahçesinde yetiştirmiş olduğu meyve ve sebzeler ile bölgenin yöresel ürünlerini de listesine ekleyerek daha geniş bir kitleye hitap etmeye başlıyor. Pandemi döneminde konu komşu, yakın arkadaş derken çevresine ürettiği ürünleri gönderen Fatma Hanım, çevreden ve dostlarından gelen beğeniler nedeniyle de iş hacminin büyüdüğünü anlatıyor.

Evde üretilen doğal lezzet

“Üretim yaparken hijyen ve kullanmış olduğum ürünlerin doğallığı önceliğimizdir. Bu işe başladığımda ailemden başka kimseden maddi ve manevi destek almadım. Ben büyük bir firma değilim, müstakil kaldığım evimde ve bahçesinde üretim yapmaktayım. Üretim yaparken sadece eşim yardım ediyor, bu nedenle üretim kapasitem şimdilik düşük. Hedefim doğal ve katkısız ürünleri insanlara ulaştırmak, ayrıca benim gibi çalışmak isteyen kadınlara öncülük yaparak birlikte üretim yeri kurmak” diyen Fatma Hanım, sağ olsun denemem için ürünlerinden bana da gönderdi. Ben evlerde bu işi hakkıyla yapan kadınların elinin bir lezzeti olduğuna inanıyorum. Eğer gerçekten ürettiklerinde doğal ürünler kullanıyorlarsa bu lezzete de yansıyor. Fatma Hanım'ın ürünlerinden de bu lezzeti aldım diyebilirim.

Aile geçimine katkı olsun diye ev tipi doğal ve sağlıklı ürünler üreten kadınlara devletimiz destek veriyor. Vergi muafiyet belgesi de bulunan Fatma Hanım gibi kadınlarımızın bu işlere girmesini tavsiye ediyorum. Köşem her daim bu girişimci kadınlara açık olacaktır.