Bölgesinde jeopolitik bir mücadele veren Türkiye; Doğu Akdeniz, Suriye, Irak ve Kafkaslar başta olmak üzere önemli kazanımlar elde etmeye devam ediyor. Tabi elde edilen bu başarıya savunma sanayiindeki yerlileşmenin yüksek katkısı tartışılmaz bir hakikattir. ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN, TUSAŞ ve elbette BAYKAR gibi kuruluşlarımız işlerini uluslararası standartlarda yaparak, güvenlik güçlerimizin ihtiyaç duyduğu silahları üretip dışa bağımlılığımızı asgari seviyelere indirmeye gayret gösteriyorlar. Her birinin işi rast gelsin; ama ben ürettiği İHA ve SİHA’larla emperyal güçlerin ve onların bölgemizdeki taşeronu terör örgütlerinin korkulu rüyası olan BAYKAR’a ayrıca değinmek istiyorum. Çünkü bu şirket, sanki 3-5 senelik mazisi varmışçasına ‘damat’ söylemleri üzerinden haksız şekilde yıpratılmak isteniyor.

*****

1984 yılında otomotiv sektörüne yan sanayi ürünü imal etmek için kurulan BAYKAR, 2000 yılından sonra İnsansız Hava Aracı’nın (İHA) sistem ve alt sistem bileşenleri için Ar-Ge çalışmalarına başladı. Topladığı verileri güzel bir şekilde harmanlayan şirket, 2006 yılında Bayraktar Mini İHA’nın üretimi için ‘Bismillah’ dedi. Giriştiği tüm işlerden alnının akıyla çıkan Özdemir Bayraktar ve evlatları gelinen noktada hem İHA hem de SİHA üretiminde dünyada parmakla gösterilen şirketler arasında yer alıyor. Sizleri şirketin başarılarından bahsederek detaya boğmak istemiyorum. Amacım BAYKAR’ın tanıtımını yahut reklamını yapmak değil; zaten böyle bir şeye de ihtiyaçları yok. Her ne kadar Selçuk Bayraktar’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damat oluşu üzerinden bir takım çevrelerce yıpratılmak istenseler de toplumun önemli bir kesimi tarafından büyük sevgi ve takdirle anılıyorlar.

*****

AK Parti ve MHP camiasından Bayraktar ailesini takdirle karşılamayanı amiyane tabirle falakaya çekerler; bu yüzden Cumhur İttifakı dışında kalan kesimin desteğini çok daha önemli buluyorum. İşte tam da bu noktada, FETÖ’nün Türk ordusuna kurduğu kumpaslardan biri olan Balyoz soruşturmasında tutuklanan ve 40 ay hapis yatan emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz’un sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım oldukça dikkatimi çekti. Çünkü Ahmet Yavuz, son dönemde hükümete muhalif yanıyla ön plana çıkmış bir isimdi. Ancak Yavuz Paşa, paylaşımında, Selçuk Bayraktar’ın ‘damadın değil milletin malı’ çıkışını destekleyerek “Bence de SİHA’lar milletin malıdır. Baba Özdemir Bayraktar Cumhuriyet’in okullarında mühendis olmuş bir vatanseverdir. Çocuklarını da iyi eğitmiştir. Emeklerinin tanığıyım. Ülkede yapılan az sayıda doğru ve düzgün iş bu tür polemiklere kurban edilmemeli.” ifadelerini kullandı.

*****

Yine ‘muhalif’ söylemleriyle bilinen bir başka Balyoz mağduru Emekli Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel de iletisinde, “Bu ailenin yaptıklarını “Damat” olmadan, 2010 öncesi bilirim. Bugün SİHA’lar PKK’nın belinin kırılmasındaki en büyük kuvvet çarpanıdır. Keza Suriye, Libya ve Azerbaycan’da da sonucu değiştiren etki yapmıştır. İyi işlere karşı çıkmak muhaliflik değil!”dedi. Sanırım bunun üstüne söylenecek çok fazla bir şey kalmıyor. İki ismi de bu konudaki tutumlarından dolayı kutluyorum. Kalın sağlıcakla…