Siz hiç ana-babasının bedduasını alıp da bu dünyada rahat yüzü gören bir kişiye şahit oldunuz mu?

Ben olmadım!

Bu millet de ne yazık ki, işte bu yaramaz çocuk gibiydi.

Ceddinin vasiyetine sahip çıkamadı. Nedenleri uzun…

Ve Fatih Sultan Mehmed Han’ın bedduasına muhatap oldu.

Ceddimiz Fatih, Ayasofya’yı cami dışında herhangi bir amaç için kullanıp camilikten çıkaran her kim olursa olsun, ona; “Allah’ın laneti üzerine olsun” diyor.

İşte bu nedenledir ki; bu milletin yüzü uzunca bir süre gülmedi.

Ne zamanki özüne dönüp, fikriyatını edebiyata, sivil topluma, siyasete ve medyaya yansıttı, işte o zaman rüzgarın yönü değişti.

Sabır, sebat, gayret, samimiyet, fedakarlık, özveri, ilkelere odaklanma bize bu günleri yaşattı.

Bundan sonra önümüz çok daha açık olacak.

Ayasofya’nın ibadete açılmasıyla birlikte ceddimizin bedduası toplumun üzerinden kalkmıştır.

Göreceksiniz, yarınlar bugünden daha güzel olacak.

Manevi iklimin güçlenmesi, toplum idealizminin yükselmesi, devletin kalkınması, yerlileşme hamlelerinin kök salması hız kazanacak.

Türkiye 86 yıllık bir parantezi kapatırken, yeni başlangıca imza attı.

Bu başlangıç ecdadıyla yeniden buluşma, barışma anlamında geçmişe dönük bir anlam taşıyor.

Fakat asıl olan geleceğe dönük atılım gösterecek olmasıdır.

BU MİLLET HANGİ YOLUN YOLCUSU?

Moral-motivasyon sömürüsü yapan pek çok kimse, çoğu zaman toplumumuzun gidişatının kötü yönde olduğunu iddia ederek iç geçirir ve çevresinde böyle bir algı oluşturur.

Ben buna katılmıyorum.

Elimizde ne tarafa gittiğimizi gösterecek bir ölçü ne yazık ki yok. Fakat bir işaret var.

Ayeti kerimede, toplumların hak ettikleri ölçüsünde iyi ya da kötü idarecilerle hükmedildikleri anlatılır.

Bu anlamda bugün toplumumuz güzel ve tarihi gelişmeler yaşıyorsa bunu hak ettiği için yaşıyor.

Toplum hak ettiği için bugün öncü bir liderle yönetiliyor.

Bu açıdan baktığımızda “kötülük” medya vesilesiyle çok görünür ve fakat “iyilik” bence çok daha fazla. İyi insanlar çok daha etkin…

Bugün Ayasofya’nın ibadete açılması içimizdeki salihlerin etkisiyledir.

AYASOFYA AÇILIYOR VE DÜNYA BAŞIMIZA YIKILMADI

İçimizdeki yabancı devlet hayranları pek korkaktır. Ya da bu tutumları, gizli ajandalarının perdesidir.

Bu kişiler sürekli korku pompalar.

Sınır dışı operasyon yapmayalım, biteriz. Doğu Akdeniz’e gitmeyelim, ölürüz. Ayasofya’yı açmayalım, yıkılırız.

Bunların ne kadar boş bir söylem olduğunu gördük.

İraden, isteğin, başarın, kabiliyetin, kudretin varsa açarsın. Nokta.

Ve dışardakiler de sadece bakınmakla yetinirler.

CUMHURBAŞKANI SAMİMİ BİR MÜSLÜMAN

Şimdi o ipe sapa gelmez iddiaları sıralamayacağım.

Fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan yüreği mazlumlar için yanan bir liderdir.

İlgi ve alakası sadece Türkiye ile sınırlı değildir.

Kudüs dediğiniz zaman yüreği yanar.

Ayasofya, işte onun hamlesiyle açıldı.

Güney sınırımızda planlanan 2. İsrail devleti projesi, onun iradesiyle çöpe atıldı.

Ülkemizdeki başörtüsü ve İmam Hatip yasakları yine aynı şekilde bitirildi.

Biraz vicdanlı olmak lazım. Konuşurken takıntıları bir kenara bırakarak suhuletle düşünmek icap eder.