Yaşam hayatımızın içerisinde kimi zaman istenmeyen durumlarla da karşı karşıya kalabilmekteyiz. Beklemediğimiz bir anda kapının çalınarak gelen postacının size icra dairesinden tebligat getirmesi ile neşeli günler birden kâbusa dönebilmektedir.

Alacaklının icra dairesine alacak iddiasıyla takip talebini iletmesi, icra dairesinin gerekli incelemeleri yapması ve adresinize ödeme emri göndermesi ile icra işlemleri başlamış olur. Tebliğ edilen icra ödeme emrinin içeriğinde; borcun ödeme süresi, nedeni, tutarı ve ödenmesi gereken banka bilgileri bulunur. Tabii birde borca karşı itirazlarımız varsa, süresinde itirazın ileri sürülmesi gerekliliği ihtarı…

Okuyucularımızdan, alakaları olmadığı halde icra tebligatlarıyla karşılaştıkları ve bu durumda ne yapmaları gerektiği yönünde sorular gelmektedir.

Borç sizin değilse ne yapılmalıdır

Borcun sizinle bir irtibatı bulunmaması halinde süresinde itiraz etmeniz gerekmektedir. Yapılan icra takibi bir ilama dayanmıyorsa yani ilamsız takip yapılmışsa; itirazınızı 7 gün içerisinde ilgili icra dairesine, bir ilama dayanılarak ilamlı takip yapılmışsa 7 gün içerisinde (bazı durumlarda süresiz) icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine itirazda bulunmamız gereklidir. Ayrıca takip senet, çek gibi bir kıymetli evraka dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılmışsa; itirazımızı 5 gün içerisinde icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine yapılması gerekir.

Haksız itiraz, haksız takip

Haksız olarak icra takibine itiraz eden borçluya karşı, icra inkâr tazminatı düzenlenmiştir. Yine bir borç ilişkisi olmamasına rağmen haksız olarak icra takibi başlatan alacaklıya karşı da kötü niyet tazminatı yasa koyucu tarafından düzenlenmiştir. Söz konusu tazminatlar itirazların incelenmesi sonucunda mahkeme tarafından hükmedilir.

Elinize ulaşan tebligata kolaylıkla itirazımızı ileri sürebilecekken ihmaliniz ile itiraz etmemeniz halinde maddi anlamda borçlu olmadığını, mahkeme kanalıyla tespit ettirmeniz gerekecektir. Bu aşamada yapılması gereken, iddianızı ispatlamak ve varsa delilerinizi ileri sürmek üzere Genel Yetkili Mahkemede dava açmak olacaktır. Borca itirazın süresi kaçırılmış ama henüz borç ödenmemişse Menfi Tespit Davası, cebri icra tehditti neticesinde borç ödenmişse İstirdat Davası açılması gereklidir.

Yetkili görevli mahkeme

Süresinde itiraz edilmemesi neticesinde dava yoluna giden borçlu, yetkili mahkeme olarak icra takibinin yer mahkemesi veya davalı alacaklının yerleşim yerinin bulunduğu yerde dava açabilecektir. Görevli mahkeme genel olarak Asliye Hukuk Mahkemesi olup, tarafların sıfatına göre (İş veya Ticaret Mahkemesi) değişmektedir.

Süresinde borç ödenmemesi ve varsa itiraz edilmemesi halinde, borç kesinleşerektir. Uygulamada genellikle öncelikli olarak varsa maaşınız, banka hesaplarınız, menkul ve gayrimenkulleriniz üzerine haciz koyulur. Ayrıca ikamet adresinize ilişkin ev hacizde yapılabilmektedir.

Son Söz: İhtiyaçların günden güne artan tüketim çağında, kazanç ile harcama dengesinin yakalanmaması halinde ne yazık ki istenmeyen durumlarla karşılaşa bilinmektedir.  Hukuki olarak haklarımızın bilincinde olarak, varsa borcumuzu gününde ödemek yoksa borcunuza süresinde itiraz etmek menfaatinize olacaktır.