Moskova’da yapılacak üçlü toplantının hemen öncesinde Ankara’da Rusya Büyükelçisi’ne yapılan suikast “neler oluyor, kim ne istiyor” sorularını bir kez daha gündeme getirdi.

Tipik bir FETÖ operasyonunun ipuçları ortada iken El Nusra’ya yıkma çabalarını da ibretle izledik. Bu senaryonun yayılmasında rolleri bu kez İran ve Mısır medyası üstlenmişti.  El Kaide ile bağını koparttığını ve ismini de Şam Fetih Cephesi yaptığını ilan eden Nusra’dan yalanlayan açıklama geldi ve FETÖ’nün bu çabası da boşa çıktı.

Atlantik’ten esen sert rüzgarlar sadece Türkiye’yi tehdit etmiyor Rusya’yı da hedef alıyor. Yani Rus Büyükelçinin öldürülmesinde Türkiye ve Rusya için farklı mesajlar içeriyor.

İhmal edilen Rusya boyutuna baktığınızda aynı gün yaşanan şu hususlara da göz atmakta fayda var:

Rusya’nın Yakutistan bölgesinde uçak düşüyor 40 civarında ölü. Rusya’nın Ankara Büyükelçisi öldürülüyor, Çeçenistan Bölgesi’nde Kadirov’un “Burası dünyanın en güvenilir yeri” dediği anda bombalar patlıyor 10’a yakın ölü, alkol diye vücut losyonu piyasaya sürülüyor şimdilik 71 ölü. Moskova’da da bir Rus Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, evinde ölü bulunuyor.

Önceki gün de, NATO’nun terörün finansmanına karşı çalışmalarını inceleyen Başdenetçi Yves Shandelon, Belçika’nın Andenne kentindeki evinde başından vurulmuş olarak ölü bulundu. İntihar süsü için olay yerine bırakılan silah ruhsatsızdı. Bunların hepsinin aynı zamana denk gelmesi tesadüf mü?

Bir de Almanya boyutu var: Rusya’ya olan boykotu hakkıyla uygulamayan Almanya’da bir tır Fransa’daki gibi kalabalığı eziyor: 12 ölü 48 yaralı. (Filistin meselesinde farklı düşen ve Esed’in gitmesinde direnen Fransa’nın başına bela edilen terör eylemlerini de unutmayın). Akabinde İran’da rejim muhafızlarına saldırıda İran askerlerinin öldürülmesi de var.

Ankara’daki olay için bugüne kadar söylenebilecek ihtimallerin pek çoğu söylendi. Şu kadarını ifade etmeliyim ki bu olayda asıl aklın “Atlantik Kanadı” olduğu unutulmamalı.

Bu tip olaylarda Mahir Kaynak’la özdeşleşen ‘Kimin yaptığı kadar kimin işine yaradığı’ sorusu sorulduğunda cevaplardan biri İran’ı işaret ediyor olsa da çıkacak somut verilerle azmettirenler ortaya çıkacak. Fakat bu sonuç belki de resmi ağızlarca hiç açıklanmayacak. Hesabı sahada öyle veya böyle ödetilecek.

İyice köşeye sıkışmış ve çok zor durumda olan FETÖ’nün yeni Amerikan yönetimine “Ben hâlâ güçlüyüm ve sizin işinize yararım” mesajını da araya sıkıştırdığını gözden kaçırmayalım.

Her zaman olduğu gibi ortalıkta isminden fazla söz edilmeyen ama her türlü karmaşanın gizli aktörü İngiliz aklını ve İsrail’i görmemek, ihmal etmek de çok büyük hata olur.

Netice itibariyle bu olayla Rusya’nın elinin pek çok açıdan güçlendiği bir gerçek.

Ama her türlü ihtimale karşı Türkiye’nin eskisinden daha çok dikkat etmesi gerektiğini söylemeye gerek bile yok.

Birileri, hatta farklı kesimler Türkiye’yi farklı mecralara sürüklemek ve fatura ödetmek de istiyor. Bu çoklu açmazların üstesinden gelmek için başta iktidar olmak üzere herkes çok daha dikkatli ve uyanık olmak durumunda. Hepimiz, birlik ve beraberlik içinde bu badireler ve imtihanlardan en az hasarla çıkmak durumundayız.

Güzellikler ve huzur sizinle olsun…