Bazı yazarlar vardır tanıdığınıza pişman olursunuz.

Bazı ünlüler, bazı siyasiler, bazı sanatçılar…

Yazıları ufuk açıcıdır, geliştiricidir, kendisi entelektüeldir, uzun zamandır takip etmişsinizdir ve “bir fırsat olsa da bir-iki kelam edebilsem” dersiniz… Fakat tanıştığınızda hissettirdiği kibri, şımarıklığı, olmamışlığı sizi ‘keşke’lere iter.

Bazı yazarlar da vardır ki; tanıştığınızda gördüğünüz samimiyet, mütevazılık, olgunluk ve insaniyet hayranlığınızı kat be kat ziyadeleştirir.

Mesleğim gereği toplumun tanınmış kesimine yakın oldum. Yazdıklarım tecrübeyle sabittir. Ekranların karşısında büyük büyük laflar eden küçük insanları gördüm.

Ve sohbeti hiç bitmesin istediğim, yüreği dağ gibi muhterem şahsiyetleri.

***

Merhum Ahmet Kekeç Ağabey, meslekte ‘abi’ dediğim nadir kişiliklerdendi.

TRT Haber’de Beşinci Gün programında iki yıl boyunca her hafta birlikte yayın yaptık. Türkiye’nin sıcak gündemini öyle derinlikli yorumlardı ki, ekip arkadaşlarımla birlikte çok istifade ederdik. Bir gazeteci olarak yakın tarihin hafızası gibiydi. Şüphesiz mesleki tecrübesi, bilgi-birikimi noktasında, bir dava adamı olarak verdiği mücadele hakkında çok yazı yazıldı. Bendeniz daha çok insani tarafına vurgu yapmak istiyorum.

Vefat haberini aldığımda kurumdan pek çok telefon aldım. Programın yapımcısından yönetmenine, sesçisinden makyözüne hepsi farklı bir hikayesini anlattı.

Rahmetli, kimisine bir kitap hediye etmiş, kimisi ile oturup çay içmiş, kimisine bir selam vermiş ama herkes onu çok sevmiş. İşte insanoğlundan geriye kalacak olan da bu. Ahmet Kekeç’i, ağabey yapan tarafı; insan seçmeden herkesi muhatap almasıydı.

Ahmet abi bir entelektüel, bir edebiyatçı, bir dava insanı, usta bir kalem emekçisi ve halktan biriydi. Hiçbir zaman halktan kopuk olmadı. İşte bu tutumu, yazının girişinde bahsettiğim sükut-u hayal olan yazarlardan ayrı bir noktaya taşıdı onu.

Muhalefetteyken dik durdu, görüşü iktidardayken de bunu asaletiyle taşıdı.

Ahmet abinin mesleğini icra etmesindeki en büyük destekçisi hiç şüphesiz eşi Sibel Hanımefendi idi. Görüştüğümüzde “keşke bu kadar seveni olduğunu görseydi” dedi.

Güzel bir sonla bu fani dünyaya veda etti abimiz, sevenlerinin duasıyla…