Yarın Merkez Bankası’nın faizle ilgili vereceği karara odaklanan piyasaların yanında bugünde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin düzenlediği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplanacak olan Ekonomi Şurası’nda reel sektör temsilcilerinin ekonomi yönetiminden beklentilerinin ne olacağı da ayrıca önem arz eden bir konudur.

Merkez Bankası’nın faizle ilgili vereceği kararın artırım yönünde olduğu piyasalar tarafından satın alınmış durumda.

Ama muallakta olan konu artırılacak faizin kaç baz puan olacağıyla ilgili.

Ekonomistlerin bu konuda farklı beklentileri olması gayet normal fakat fonlama konusunda artık politika faizine bir dönüş olacağı sebebiyle de benim beklentim 400 – 450 baz puan artırım olacağı yönündedir.

Artırımla ilgili yapılan araştırmada 200 baz puan ile 550 baz puan arasında bir tahmin aralığı bulunuyor. Bu aralıkta doğru olanı hep birlikte yarın öğrenmiş olacağız.

Dünya üzerinde ekonomik anlamda ciddi resesyon kaygılarının artmaya başladığı Avrupa’nın salgınla ilgili aldığı yeni kararlarla kendi içerisine doğru bir kapanma yoluna girdiği son periyotta gerek Merkez Bankası’nın gerekse de yeni ekonomi yönetiminin alacağı kararlar bundan sonraki süreç için çok büyük önem taşımaktadır.

Bu sebepten ötürü de alınacak kararlarda şu hususlara dikkat edilmesinde ülkemizde ki tüm sektörlerin rahat hareket edebilmesi noktasında büyük önemi vardır;

Kararlar piyasaların beklentileri doğrultusunda oluşturulmalı,Reel sektörün yaşadığı sorunları direkt çözücü özellikte olmalı,Ekonomik durgunluk realitesini görerek ve hissederek kararlar dizisi ortaya konulmalı,İşsizliğin ne kadar yıkıcı bir durum olduğunun farkında olan önlemler paketi alınmalı,Teknolojinin her alanda verimli kullanımıyla birlikte otomasyon konusunun önemini içerir nitelikte olmalı,Dijital para birimlerinin kullanımının yaygınlaşacağı gerçeğinin farkında olunmalı,Borçlanma seviyelerinin nerelere geldiği gerçeğini hisseder içerikte olmalı,İklim değişimlerinin insan, hayvan ve bitki hayatını ne kadar etkilediği konusunda farkındalığa sahip olmalı,Dünyada gelir dağılımındaki adaletsizliğin her geçen gün biraz daha arttığı gerçeğinden hareketle gelir dağılımının daha eşit bir hale gelmesine hizmet edecek kararlar olmalı,Üretim için en önemli maliyet kalemi olan enerji maliyetlerinin daha aşağılara çekilmesini içermeli,Döviz fiyatlarının daha tahmin edilebilir noktalarda olabilmeli,Ülke içerisindeki yerli üretimi koruyucu özelliklere sahip olmalı,Deprem gerçeğiyle yaşamak durumunda kalan ülkemizde hiç vakit geçirilmeden kentsel dönüşüme yönelik kararları içermeli,Bazı vergi ve primleri yeniden düzenleyebilir olmalı,Salgın süresince oldukça yorulan esnafa belirli konularda kamu desteğini sağlıyor olmalı,Tahsilat ve ödeme noktasındaki reel sektörün yaşadığı sorunları çözücü nitelikte olmalı,Mali piyasalarda şeffaf olmanın ne kadar önemli olduğunu anlatmalı,Enflasyon konusunda iyi bir mücadele alanını içermeli,

Her alanda yerli ürünleri koruyucu ve kollayıcı içeriğe sahip olmalı…

Ekonomik gidişatın verimli bir şekilde yoluna devam edebilmesi için her alanda karşılıklı iletişimin sağlıklı yürümesi o kadar önemli ki.

Bu iletişim sağlandığında beklentilerin de karşılanması o kadar hızlı ve kesintisiz olabilmektedir.