Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Tıp Fakültesi Dekanlığı, Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Aydan Yenişehirli, FETÖ’nün ‘Öğretim Görevlisi Sınav Sorularının Çaldığını’ Nisan 2016’da rektörlüğe bildirmesine rağmen, herhangi bir inceleme ve soruşturma yapılmaması üzerine, sınav sorularının çalınması iddialarını sumen altı yapamayacağı yönünde dört yargı kararı çıkarttırdı.

Doç. Dr. Aydan Yenişehirli’nin meseleyi teferruatlarıyla anlattığı mektubunun özeti;

Başkanı olduğum anabilim dalında görev yapan bir öğretim görevlisi, rektör yardımcısının hakkımda bir şikâyet ve iftira dilekçesi imzalatmak için rektörlük makamında ikna edilmeye çalışıldı.

Öğretim görevlisinin “Ben bunu yapamam” demesi üzerine rektör yardımcısı “Hakkında istihbarat var” diyerek üstü kapalı bir şekilde tehdit etti.

Bu tehdit karşısında sinirlenerek bana rektör yardımcısıyla görüşmesini, bildiği her şeyi, personel alım sınavından bir gün önce kendisine soruların verildiğini, isimleriyle birlikte tek tek anlattı.

Tarih 15 Temmuzdan birkaç ay önce Nisan 2016...

Çalınan sınav soruları hakkında bir işlem yapılmayınca bildiklerini önce Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlarla Mücadele Savcısına anlattı.

Ardından KOM Şubeye…

Anlattığı olayda adı geçenlerin tamamına 15 Temmuz sonrasında tutuklama, açığa alma, meslekten ihraç şeklinde işlem yapıldı.

Örgütü ihbar ederek kendisini riske atan öğretim görevlisi hakkında rektör iki ayda dört soruşturma açıp savunmasını istedi.

Üniversitedeki görevini bırakıp, Tokat’ın bir ilçesinde pratisyen hekimliğe razı olup, Sağlık Bakanlığına geçti.

Kimse “Sana soruları kim verdi” diye sormadı.

Üniversite sormayınca iş yargıya taşındı…

Tokat İdare Mahkemesi,

“Öğretim görevlisi alım sınavı sorularının çalındığı ve rektör yardımcısının davacı hakkında iftira dilekçesi imzalatmaya çalıştığı yönündeki şikâyetleri üzerine başlatılan inceleme sonucunda herhangi bir soruşturma açılmasına gerek görülmediğine ilişkin olarak tesis edilen Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörlüğü işleminin; iddiaları yazılı veya sözlü olarak araştıran bir muhakkik olmadığı, eylemlerin idari inceleme başlatılması ve savcılığa bildirilmesi gereken nitelikte olduğu, soruların çalınması eylemine ilişkin iddialarda adı geçen kişilerin büyük kısmının 15 Temmuz sonrasında FETÖ/PDY kapsamında açığa alındığı, meslekten ihraç edildiği veya tutuklandığı, suç teşkil eden eylemin kanun gereği yetkili makama bildirildiği, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.”

Mahkeme, FETÖ iltisaklı soruların çalınması iddialarının niteliğini dikkate alarak, olayı açıklığa kavuşturabilecek tanık ifadelerine başvurulmadığını ve incelemenin eksik olduğunu değerlendirdi.

Soruşturmayı gerekli görmeyen rektörlük işlemini hukuka aykırı bulup, kanunda belirtilen ilk soruşturmanın yapılması gerektiğine hükmetti.

Rektör, “tanıkla aydınlatılabilecek bir husus olmadığı” gerekçesiyle, kararı kaldırmak için istinaf mahkemesine başvurdu.

Samsun Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi’nin kararı;

“Şikâyete konu iddiaların suç atfı içermesi ve ciddiyeti dikkate alındığında, şikâyetle ilgili olarak usulüne uygun bir soruşturma emri verilerek ve soruşturma yapılarak lüzum-u muhakeme ya da men-i muhakeme yönünde yetkili kurul kararı alınması gerektiğinden, düzenlenen inceleme raporu esas alınarak, şüpheliler hakkında ceza soruşturması başlatılmasına gerek olmadığına dair verilen Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörlüğü’nün kararının hukuka uygun olmadığı sonucuna varılmış, sonucu itibariyle dava konusu işlemin iptali yönündeki Mahkeme kararında yasal isabetsizlik görülmemiştir.”

Kesinleşen yargı kararı 26.10.2018 tarihinde rektörlüğe tebliğ oldu.

Bir ay sonra Rektör değişti.

Yeni Rektör güven vericiydi; “Benim yönettiğim kurumda FETÖ ve vatan hainleri barınamaz”, “rektörün ışığı yukarıdan aşağıya yansır” diyordu.

Yeni Rektör Bünyamin Şahin’e 21.06.2019 tarihli, sınav sorularının çalınmasına dair ihbarlar, yargı kararları bir dilekçeyle hatırlatılınca; “yeniden yapılan inceleme sonucunda idari ve adli bir soruşturma açılmasına gerek görülmediği bildirilmiştir” cevabını verdi.

Mahkeme kararına rağmen, rektörün soruşturma yapmamaktaki ısrarcı tutumu da yargıya taşındı.

Davacı Aydan Yenişehirli, açık hükümler içeren yargı kararına uyulmadığını, kanuna aykırı hareket edildiğini, FETÖ iltisaklı suçun araştırılmamasının, dosyanın kapatılmasının, kamunun çıkarlarına aykırı olduğunu öne sürerek, soruşturmanın gerekli görülmediği işlemin iptalini talep etti.

Hâkimler oybirliği ile rektörlüğün yargı kararının gereklerini yerine getirmediğine hükmetti;

“Anayasanın 38. Maddesi ve 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının “Kararların sonuçları” başlıklı 28. Maddesi gereği idari yargı mercileri tarafından verilen kararların gerekçeleri ile bir bütün olduğu, Mahkeme kararlarının gerekçeleri dikkate alınarak bağlı yetki kapsamında idareler tarafından yerine getirilmesi gerektiği, bu uygulamanın hukuk devleti ilkesi ve hukuka saygılı idarenin gereği olduğu, işlemin iptal edildiği, istinaf isteminin gerekçeli olarak reddedildiği, icapların açıkça belirtildiği, davalı idarece anılan yargı kararı gereği gibi uygulanmak suretiyle kararda belirtilen yöntem kullanılarak işlem tesis edilmesi gerekirken, davacı tarafından yapılan başvuru sonucunda idare tarafından idari ve adli soruşturma açılmasına gerek görülmediği yönünde tesis olunan işlemde, hukuka, mevzuata ve hukuk devleti ilkesine uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” 

Rektör bu karar hakkında istinaf başvurusunda bulundu; kararın kaldırılmasını talep etti.

İstinaf mahkemesinin kararı;

“Kararın dayandığı gerekçelerin yerinde olduğunu, istinaf dilekçesinde öne sürülen iddiaların kararın kaldırılmasına neden olacak mahiyette görülmediği…”

Böylece, rektörlerin FETÖ’nün sınav sorularını çalma eylemini aydınlatmamak için yargı kararını uygulamamayı göze aldığı, hukuka, mevzuata ve hukuk devleti ilkelerine aykırı hareket ettiği, iki dava, dört karar ve 12 hâkimin oy birliğiyle tescillenmiş oldu.