Üniversiteler, terör örgütlerinin zevkle sömürdüğü marjinal hizipleri yoğun olarak barındırır. Dolayısıyla önemlidir. Zira ‘’ eğitim’’, eğilip bükülen, fonksiyonel bir put formudur ve her yere ekilmiş bu putların beslendiği tüm sahalar birer kaos tarlasıdır. Azami randıman için son moda teknikler kullanılır, gerekli yatırımlar yapılır ve hasad zamanı kollanır.

Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşananlar bu soydan bir meseledir.

LGBT+ sapkınları da bu meselenin aktif/pasif objeleridir.

Her fırsatta kaosu kaşıyorlar.

Aklımızla alay ede ede gerçekleri çarpıtıyorlar.

Yol TV’nin sahtekârlığı malum… Editör sihirbazlığı… Fasih bir dille kalabalığı yolun aşağısına yönlendiren polisin sözlerini, ‘’aşağı bak, terbiyesiz!’’ şeklinde montajladılar. Mevzu türlü provokasyonlarla kamuya yayıldı. Olaylar büyüdü. Sonra kiralık zihinler, CHP ajansının gazına gelip, güya dik duruşlu sloganlar attılar. Hatta meseleyi sokaklara taşıyıp polise şiddet uyguladılar...

Kadrajı tam tersinden yansıtan özgürlükçü(!)medya, mecburen tekzip yayınladı gerçi. Elbette değişen bir şey olmadı. Hedef kitle nezdinde hakikatin ortaya çıkmasının herhangi bir değeri yoktu zira. Bön bön ‘’göğe bakmaya’’ devam ettiler…

Basit yalanlar, ucuz sloganlar, klasik mağduriyet…

Hep aynınumaraların ekmeği yiyor tezgâh sahipleri.

Körpe dimağlarıköpek gibi kullanıyorlar.

Boğaziçi Güney Kampüs’te gözaltına alınan 108 kişiden 101’i Boğaziçili değil. 15’i üniversite bile okumamış. 79'unun DHKP/C, TKP-ML, PKK ve FETÖ dahil çeşitli terör örgütlerine mensup olduğu tespit edilmiş durumda.

Ne fark eder ki?

Canan Kaftancıoğlu gibi tescilli DHKP-C/PKK militanı politik figürlerin önderliğinde toplanan gruplar, Kâbe-i Muazzama’ya ve mukaddesatımıza her türlü hakareti kusacak, değerlerini ve devletini savunan öğrencileri fişleyecek, rektör rehin alacak, polis tekmeleyecek; fakat kimse gıkını çıkarmayacak. Diledikleri iftiraları atıp, rahat rahat karmaşa çıkartacaklar. Gazeteci kisveli etki ajanları, sanatçı müsveddeleri, haysiyetsiz politikacılar vs. provokatif paylaşımlarla Türkiye’de gündem değiştirecek…

Memlekette muhalif geçinen çakma aydınların özgürlük anlayışı bu.

2 oy aldığı halde rektör atanan tarihi eser kaçakçısı bir hırsıza ses edemezlerama. Atanan ve atayan, dilinden M. Kemal’i düşürmez çünkü. CHP gölgesi altında yaşanan onlarca tecavüz skandalı hakkında konuşamaz hiçbiri. PKK’ya destek bildirileri imzalayan 1128 akademisyeni incitemezler. Adı rüşvete, yolsuzluğa karışan laik politikacılar asla gündemlerinde yer almaz. Kadına şiddetin şiddet sayılması içinMüslüman olma şartı ararlar…

Dertleri hak, hukuk, ahlak, liyakat değil.

Biliyoruz.

Dinimizin ve bayrağımızın tarafındayız.

Yıllardır Amerika ve Avrupa tarafından onlarca milyon dolar/avro yatırırım yapılan LGBT+ derneklerine… Sapkın ve bölücü örgütleri kanlı gayelerine meta kılan üniversel sermaye oligarşisine… Hepsine, tamamına karşı savaşmak maksadındayız.

Kâbe’nin Rabbi’ne meydan okuyan tüm şerefsizlerin kökünü kazımak meramındayız.