Şimdi savunmada kalmanın zamanı değildir…

Mesele tam da Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, “Yürekleri yetse ‘Cumhurbaşkanı da istifa etsin’ diyecekler”

Aynen öyle…

Mesele Melih Bulu değildir.

Mesele onlara göre kurtarılmış bölge müdafaasıdır.

Bu eylemler, bilinçaltındaki eski Türkiye özleminin dışavurumudur?

İkinci Gezi kalkışması provasıdır.

Arkasında yabancı vakıflar, dış güçler, gizli servisler ne ararsan vardır, çıkacaktır.

Bu yüzden savunmada kalmak yerine onlara Melih Bey’in kim olduğunu göstermelisiniz.

Bırakın “Aslında ben de liberalim…” türünden cümleleri.

Sizin kim olduğunuz değil, sizi kimin atadığı önemlidir onlar için.

Hedef siz değilsiniz.

Hedef, sizin yerli ve milli olabilme, kalabilme ihtimaliniz…

Hedef, bu milletin kadim değerlerini ihya etmeye çalışan topyekûn yerli ve milli hükümet ve onun başındaki adamdır.

Hedef, terörle mücadelede ve kalkınma hamlelerinde Erdoğan’ın yanında duran, ona destek verenlerdir.

Savunmada kalmak yerine mesela, uzun yıllardır kendi haline bırakılan Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsünde, eylemlerin yapıldığı yerdeki Rumelihisarı Şehitlik Mezarlığı ve Nafi Baba Tekkesi projesini bir önce tamamlamalısınız.

Böylece ne kadar kararlı olduğunuzu, gidici değil, kalıcı olduğunuzu ve kime ve neye hizmet edeceğinizi dosta ve düşmana göstermelisiniz.

Fatih Sultan Mehmet’in ve Nafi Baba’nın şefaatine, şehitlerin duasına mazhar olabilmek çok mühimdir.

Liberallikten mühimdir mesela…

Ayrıca şunu da bekliyoruz;

Üniversite’de olup bitenleri, eylemlerin arkasındaki kirli ittifakları, terör yapılanmalarının gerçek hedeflerini kamuoyuyla paylaşmalı ve bunun için güçlü bir enformatik ağ oluşturmalısınız.

Kamuoyuna gerçeklerin ilk elden ulaşması da çok mühimdir.

Meselenin Melih Bulu olmadığını kamuoyuna gösterebilmek için önceki cumhurbaşkanlarının kimleri rektör olarak atadıklarını da kamuoyuyla paylaşmak gerekir.

Tarih Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in bir oy alan ismi rektör olarak atamasını unutmaz lakin insan çok çabuk unutuyor.

Savunmada kalmanın hiç zamanı değil…

Yunanistan’da yapılan eylemlerin, Amerika’nın “endişeliyiz” açıklamalarının nereden gelip nereye doğru gitmekte olduğunu akademik olmayan, kamuoyunun da anlayacağı lisanımünasiple açıklamalısınız.

Melih Hoca bir de şunu yapmalıdır.

Kendisini istifaya davet edenleri istifaya davet etmelidir.

İlk aklıma gelenler, Mansur Yavaş, Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu, Ahmet Davutoğlu…

Bunlar bulunmuş oldukları yere, makama gelene kadar kaç kere istifa etmişler, istifa etmişlerse hangi sebep ve gerekçelerle…

Görevi bıraktırmak için istifaları istenenler değil, sırf oradan veyahut buradan tepki var diye istifa edenler var mı bu isimlerin arasında?

Madem istifa bir erdemdir ve madem bir istifa geleneği oluşturulmak istenmektedir.

Önden siz buyurun ve bir gelenek böylece başlamış olsun…

Koltuğu ve makamı altından kayanların kendilerine yeni makamlar ihdas ettiği bir vasatta, yaparlar mı böyle bir iyilik ve güzellik memleketimize…

Hiç sanmıyorum…