Bir iklimdir üç aylar

Tıpkı mevsimler gibi…

Evet, üç aylar!

Yıl on iki aydır.

Her birinin adı vardır.

Bizde yerleşmiş bir de mübarek aylar vardır ki ona Üç Aylar denir.

Evet, mübarek günler!

İçinde sakladığı “mübarek geceler!”

Bir bir tükenir gider…

Aslında daima;

Ömrümüzden ömürler gidiyor. Gün gün eksiliyor.

Haftalar, aylar ve yıllar…

Geriye dönüp bakıyor muyuz bazen?

Ne gitti diye. Bir de düşünüyor muyuz, “acaba ne kaldı” diye…

Âh yıllar… Bir bir gidiyor elden…

Gider, gider ve kalır bir gün!

Sonra o da gider.

Kul Rabbine gider o gün!

Gözler ağlamaklı, yürekler yangın, gönüller durgun.

Ne yaptın ey nefsim?

Ne yaptın koca ömrü?

Âh gençlik diyesi geliyor insanın!

Neredesin ya da nereye gittin?

Sonra da “ey genç adam” diye haykırası geliyor içinden avazı çıktığı kadar…

“Sakın boşa verme ömrünü!”

Ömür, basamaklara benzer.

Önce çıkarsın soluk soluğa…

Sonra da hızla inersin tepeden aşağıya.

Kimse durduramaz seni!

Sen zaten duramazsın…

Şimdi bir tomurcuk gül gibisin,

Ama bil ki bir gün solacaksın…

Solmadan keseni doldurmaya bak!

Ebedî âlemi kurtarmaya bak!

 

RECEP, ŞABAN VE RAMAZAN…

 

Ne güzel bir üçlü…

Manevî âlem daha güçlü…

İbadet, tâat ve kulluk deriz daim…

Ona hazır bekleyenler vardır.

İkram, ihsan, oruç ve namaz…

İşte bu nimetler kaçmaz.

***

Allah’ın ikram ve ihsanlarının ardı arkası kesilmez gerçekten. Ama onları iyi karşılamak ve güzel değerlendirmek gerekir. Mevsimler, aylar, haftalar, günler ve geceler… Neler neler…

İşte bunların adeta bir araya toplandığı günlerdir üç aylar…

***

Komşulara İkramlar yapılır bu günler vesilesiyle. Her yerin kendi usulüne göre. Ama şimdi pandemi vardır. Ümid ederiz ki Rabbimiz tez zamanda kurtarır.

Hani Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardı ya;

-“Cebrâil bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki; ben (Allah Teâlâ neredeyse) komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim.” Buhârî, Edeb, 28; Müslim, Birr, 140, 141.

Recep ayına “İlk Namaz” derlerdi eskilerimiz. İsimleri de bir güzel!

 

ALLAH RASÜLÜ’NÜN DUÂSI

 

“Ey Allah'ım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a kavuştur." (Ahmet b. Hanbel, Müsned, I, 259)

Recep ayının hemen ilk cuma gecesi Reğaib Kandilidir. Kendisine rağbet edilen gece. Herkes birbirine: Kandilin hayırlı olsun der. Camiler dolar kadın ve erkeği ile.

Ardından Recep ayının yirmi yedinci gecesi Miraç gelir ki onu biz her namazımızın Tahiyyatında hatırlarız. Öyle ya! ‘Namaz mü’minin miracıdır.’

 

BERAT KANDİLİ

 

Ve Şaban ayının on beşinci gecesi Berat…

Berat, Arapça berâe-berâet kelimesinin Türkçeleşmiş halidir. Kur’an’da “Berae” kökünden 25 kelime bulunmakta olup, bunlardan sadece iki tanesi “Beraet” şeklinde geçmektedir.

Beratın özünde, günahlardan arınma ve Yüce Allah’ın rahmet ve mağfiretine ulaşma amacı vardır. Bu gecede Allâh'ın affı ve bağışlamasının çok olacağı müjdelendiğinden, bu geceye “Berat Gecesi” denilmiştir. Berat gecesi hicri aylardan şaban ayının onbeşinci gecesidir. Berat Gecesi için Arapça eserlerde “şabanın ortasındaki gece”, “mübarek gece”, “rahmet gecesi” ve “sak (belge) gecesi” manalarına gelen terkipler kullanılmaktadır. (Halit ÜNAL, TDV. İslam Ansiklopedisi, İst.-1992, V/475-476)

Hadis-i Şeriflerde ise şu müjdeler vardır ki bundan dolayı Berat Gecesi diye anılmıştır:

“Şaban ayının 15. gecesi olduğunda o geceyi ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece güneşin batışından fecre kadar (olan sürede) dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve ‘Tövbe eden yok mu, tövbesini kabul edeyim! Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim! Şifa isteyen yok mu, şifa vereyim! Başka isteği olan yok mu, ona da istediğini vereyim,” buyurur. (İbn Mace, İkâmetü’s-Salât, 191 ( I, 444) Hadis No:1388.)

Âişe Annemiz (ra) şöyle anlatır:

"Bu gece (Şaban'ın on beşinci gecesi) Peygamber (s.a.v.)’i (odanın içinde) aramaya başlamıştım ki (O’nu) başını secdeden kaldırırken buldum.

“Peygamberimiz buyurdu ki Allah Teâlâ Şabanın 15. gecesinde (bu gecede) dünya semasına iner, Benî Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları bağışlar."( İbn Mace, İkametü’s-Salat, 191, (I, 444), H.No.1389)

Beratımızı almak dileriz her birimiz Rabbimizden. Bu aşk ve şevkle kulluk yaparız O’na. O’nun sevgisi ne yüce, muhabbeti ne tatlı ve ibadeti ne eşsiz bir haz…

“Rabbimiz ancak Sana kulluk yapar ve sadece Senden yardım dileriz,” deriz. (1 Fatiha Suresi, 4)

 

RAMAZAN VE KADİR GECESİ

 

O Ramazan ayı ki kendisinde Kur’an indirilmiştir. Tabii ki Hira Nur’da ilk ayetlerin indiği gece ise gecelerin en kıymetlisi, “bin aydan daha hayırlı” Kadir Gecesi… Ramazan ve Kadir gecesi de ayetler ve sûre ile perçinlenmiştir.

İşte bir güzel mevsim. 

Kazanç ayları ve cennet müjdeleri. 

İnsanımızın yakınlaştığı, Rabbine yakarıp ağlaştığı günlerdir onlar. 

Sonuçta ise en güzel bir bayramdır mü’mine…

Rabbimiz o bayrama, adına uygun bir sevinçle kavuştursun derken, ümmetin perişanlığı hemen yüreklerimizi burkar. Yine de kesilmesin umutlar ve ulaşsın rahmete inananlar…

Rabbimiz bereketini lütfeylesin!

 

TEVBEYE VESİLE GÜNLERİ

 

Birer hazine tabii ki onlar!

Bu ne yüce bir duygu, ne büyük bir lütuf!

Zira O’na kulluk ve ibadet herkese nasip olmaz.

Bu konuda da O’nun yardımını dileriz tabii ki!

Bu günler de birer tevbeye vesiledir. Ayet ne güzel hatırlatır:

“De ki! Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. ” (39 Zümer Suresi, 53)

Bu gecelere mahsus özel ibadetler hadislerde yoktur. Ancak kişi kaza ve nafile namazlar kılar, tesbih namazı kılabilirse iyi olur. Kur’an-ı Kerim okur, tesbihat, salavat ve özellikle istiğfarla meşgul olur. Herkes nefsinin hesabına bakarsa çok güzel olur tabii ki!

Zaman zaman oruç tutar mü’minler bu günlerde. Ramazana alıştırırdı Allah Rasûlü (sav) Efendimiz kendilerini. Ashabını da uyarırlardı. Çünkü Ramazan ayı tamamen oruçla geçirilecekti. O günler kazanç günleridir. İnanmış insanlar oruç, teravih, zekât, sadaka ve diğer ibadetlerle tam bir hasat mevsimi yaşarlar. Bundandır ki Peygamberimiz (sav), Ramazana ulaştırması için Cenab-ı Hakk’a dua ederlerdi.

Rabbimiz ona ve mübarek Kadir gecesine de ulaşmayı cümlemize nasip eylesin!

Sonra da ümmetin birliği ve dirliği içerisinde bayram lütfetsin. Bizlere bunca haramlardan uzaklaşıp yüce emirlerine yapışmayı ihsan eylesin. Hastalık ve sıkıntılardan kurtarsın.