Yalan yok, güzeldi o betimleme. Ne diyordu orada Ayşe Kulin:

“Acı tek kişiliktir. Korku tek kişilik…

Bir kişi kanser olurdu.

Bir kişi korkardı.

Bir kişi öderdi bunun bedelini.

Diğerleri seyirciydiler. Evet, diğerleri üzülebilirdi, paylaşabilirdi, yardımcı olabilirdi. Ama dipsiz kuyu gibi karanlık ve derin korku, tek kişinindi.

Tek kişinin.”

* * *

Etrafında ne kadar çok insan bulunursa bulunsun; çok şöhretli, kudretli ve apoletli de olsan, yalnızsındır.

Bu dünya, kim ve ne olduğun ile değil, nelere sahip olduğunla ölçüldüğün günleri yaşıyor. Her gün bir parçamızı daha tüketen bu modern zamanlarda, şu teknoloji çağında yürekten ‘merhaba’ dediğin kaç kişi var?

Herkes yalnızlıktan ölüyor. On yıllarca yaşıyor da yaşarken çürüdüğünü anlamıyor.

Oysa sevgi iyileşmekti. Sevgi insanı tedavi ederdi.

Sanki yaşadığımız hayat bir prova; yeniden ve aynen yaşayacakmışız gibi ne kadar çok boşuna harcıyoruz.

İnsan hiç ölmeyecekmiş gibi zamanı tüketiyor; ölen her kişiyle de bir parçasını kaybederek… Kollarını açmak yerine kapatıyor da kendisi dışında sarılacak hiçbir şey kalmadığını anlayamıyor.

İnce şeyleri hatırlayacak, inceliklere değer verecek, kimsenin kimseye ayıracak vakti kalmadı.

Sevgi sabırlıdır; kibirli, gururlu ve kıskanç değil.

Sevgi, rahatsız edici ve egoist değildir, yanlışların hesabını tutmaz.

Sevgi vazgeçmez, umut ve sabrı “başarısızlık” saymaz.

Leo Buscaglia haklı değil mi:

“Sevgi ayna gibidir. Bir kişiyi sevdiğinizde o kişi sizin, siz de onun aynası olursunuz. Bu aynalar bir diğerinizin sevgisini yansıtırken; sizler de sonsuzluğu görürsünüz.”

Katlanmak ile sabretmek aynı şey değildir. İnsan sevmediklerine katlanır, sevdiklerine ise sabreder.

Sevgi yapıcıdır, yıkıcı değil.

Sevgi, üzerine şartlar yüklemeyi bıraktığında gerçek sevgi olur.

Bir defa ‘haklı’ olduğun duygusuna kapılırsan, haklıymışsın gibi davranmaya başlarsan, sevgi çekilir aradan, işte o zaman da ‘ölümcül yalnızlık’ başlar.

* * *

Mesafeler ancak dokunmaya engel olur, sevmeye değil.

Yanında olmak değil, kalbinde olmaktır bütün mesele.

Sevgi işitir, sevgi dinler! Sevgi, başı ve sonu olmayan bir duygudur.

* * *

Neyse; nasılsa hepimiz bir gün unutulacağız.

Bu yüzden hiç olmazsa “sevgi gününüz” mutlu olsun.