Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, devrim yanlılarının oylarıyla ikinci turda seçim yarışını kazanmasından bu yana kendisine oy veren birçok kesimi hayal kırıklığına uğratmaya ve tartışmalı adımlar atmaya devam ediyor.

Kays Said’in skandal derecesine varan yanlışlar yapmasında politikadaki ve devlet adamlığındaki tecrübesizliği kadar kişisel hırslarının da rolü var.

Parlamentoyu ve hükümeti görmezden gelen Tunus Cumhurbaşkanı, ülkeyi başkanlık sistemi varmış gibi yönetmek istiyor.

Parlamento Başkanı ve en-Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi’nin ülkedeki siyasi krizin aşılması için Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Parlamento Başkanı’nın bir araya gelmesi önerisini görmezden gelen Kays Said, Tunus’un ihtiyaç duyduğu birleştirici liderden daha çok “kaprisli bir muhteris” profili çiziyor.

Bundan bir süre önce Tunus Cumhurbaşkanı’na şüpheli zarf gönderildiği ve göndereni belirsiz zarfı açan Tunus Cumhurbaşkanlığı Divanı Müdiresi Nadiye Ukkaşe’nin sağlık durumunun bir anda kötüleştiği ve görme kaybı yaşadığı öne sürülmüştü.

Tunus Cumhuriyet Savcılığı’nın iki gün sonra sosyal medyada ve basında dolaşan bilgiler kanalıyla öğrendiği olaydan bugüne kadar herhangi bir sonuç çıkmadı.

Zarfı açtıktan sonra bayıldığı ve hastaneye kaldırıldığı söylenen Ukkaşe, gayet sağlıklı bir şekilde görevine devam ediyor.

Dolayısıyla şüpheli zarf hikâyesinin Kays Said’i mazlum ve mağdur göstererek halkın Tunus Cumhurbaşkanı’na sempatisini artırmak için uydurulduğu iddiası güçlendi.

Söz konusu olay unutulmadan geçenlerde bir başka skandal patlak verdi.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Tunus Cumhurbaşkanı’na bir miktar Covid-19 aşısı gönderdiği ortaya çıktı.

Tunus Sağlık Bakanlığı’nın aşılardan haberi yoktu.

BAE’nin Tunus Büyükelçisi açıklamasa Muhammed bin Zayed’in Kays Said’e gizlice aşı gönderdiğini kimse bilmeyecekti.

Kamuoyunun aşılardan haberi olmasının ardından yapılan açıklamalar da çelişkili.

Tunus Cumhurbaşkanlığı, 500 doz aşı geldiğini ve Kays Said’in talimatıyla orduya teslim edildiğini öne sürdü.

Cumhurbaşkanlığından bir yetkili BAE’den 1000 doz aşı geldiğini söylerken eş-Şuruk gazetesi 2000 doz aşı geldiğini yazdı.

Ordu ise konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçındı.

Bu arada Kays Said’in kendisi de bir açıklama yaptı ve BAE’den aşı gönderildiği iddialarının tamamen asılsız olduğunu söyledi.

Bütün bu açıklamalardan anlaşılan şu:

BAE, Tunus Cumhurbaşkanı ve yakın çevresi için bir miktar aşı göndermiş.

Fakat bunu resmi kanallar aracılığıyla değil el altından yapmış.

Muhammed bin Zayed’in bu “kıyağının” elbette bir sebebi olmalı.

BAE Tunus Cumhurbaşkanı’na niçin aşı gönderdi?

Kays Said’in Abu Dhabi’den bu yönde bir talebi mi oldu yoksa aşı göndermeyi BAE mi teklif etti?

Bu soruların cevaplarını henüz bilmiyoruz.

İki ihtimal var.

Kays Said, BAE’yle birlikte hareket ettiği için Muhammed bin Zayed müttefikini korumak istemiş olabilir.

Ya da Abu Dhabi “aşı rüşveti” ile Tunus Cumhurbaşkanı’nı kendi eksenine çekmeye çalışıyor.

İkinci ihtimal daha güçlü görünüyor.

Tunus’a aşı gönderildiğinin BAE Büyükelçisi tarafından açıklanması da Abu Dhabi’nin Kays Said ile ülkesindeki siyasi aktörlerin arasını daha da açarak süreci hızlandırmak istediğine işaret ediyor.