Yeter artık çocuklar ölmesin. Kocaman adamlar bu sözüm size. Küresel güç adı altında işlediğiniz “âdî” suçlar âdîlerin işlediklerini kat kat geçti. Bu durumda sizin suçlarınızı nasıl tanımlayacağız koca efendiler!

Suriye’de savaş çıkalı 10 yıl oldu. Dünyanın en eski medeniyet merkezi bu kadim belde, içerideki zalim yöneticilerin ve uluslararası zalimlerin arenasına döndü. İnsanlarla beraber insanlığın hafızası tarihi eserlerin nasıl yok olduğunu yüreğimiz burkularak her akşam haberlerde seyrediyoruz. Binlerce çocuk çatışmalar nedeniyle öldü. Binlercesi açlık ve yoksulluk içerisinde kıvranıyor. Binlercesi doğduğu toprakları terk etti. Aylan bebek gibi denizin kıyılarına vurdu. Ümran bebek gibi derin ve anlamlı bakışlarla “yeter artık” dedi. Ama siz hala anlamıyorsunuz anlamak istemiyorsunuz. Anlamazsınız çünkü vicdanınız kararmış, gözünüz dönmüş, “esfeli sâfilîn” olmuşsunuz.

Yazıya hazırlanırken savaş ve çocuklar hakkında son rakamlar nedir, diye bir araştırma yaptım. Ancak karşıma çıkan fotoğraflar karşısında rakamların önemi kalmadı. Öyle masum bakışlı acılı fotoğraflar gördüm ki dondum kaldım. Daha fazlası da var ama… Bir fotoğraf binlerce cümleye bedel… Sözün bittiği görüntüler… Binlerce, onbinlerce, yüzbinlerce demenin ne anlamı var. Bir kolu ya da bacağı kopmuş, kir pas içinde, ötelerden yürek burkan bakışları size bir şey ifade etmiyorsa buradan ne yazarsak yazalım boş. Rakamlar da korkunç boyutlarda. Suriye’den geldiği gibi sağlıklı rakamlar yok ama Yemen’de 85 bin çocuğun açlık nedeniyle öldüğü ifade ediliyor. Afganistan, Orta Afrika, Nijerya gibi ülkelerle ilgili de farklı rakamlar içeren acı tablolar var.

Sadece savaş nedeniyle çocuklar acı çekmiyor. Yoksulluk, kuraklık gibi tabii sebeplerin payı da burada dikkat çekiyor. Köleleştirilen, çocuk yaşta asker olan, şiddet mağdurlarını da eklediğimiz zaman rakamlar hayli kabarıyor.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) çocuklar konusunda yoğun çaba sarf ediyor ancak seslerini ne kadar duyurabiliyorlar emin değilim. UNICEF’in Türkiye sayfasında 4 milyon Suriyeliden 1.74 milyonunun çocuk olduğu ifade ediliyor. Bu çocuklardan 680 bininin okula kayıtlı olduğunu 400 bin çocuğun okul dışında olduğunun altı çiziliyor. Bu kadar büyük bir nüfusa bakmanın, onlara eğitim imkânları sağlamanın ne kadar zor olduğunu hatırlatmak istiyorum. Devletimizin, milletimizin merhamet elinin ne kadar güçlü olduğunu büyük bir mutlulukla görüyoruz. İnsanlık Türkiye’yi örnek alsa meselenin büyük oranda çözülmüş olacağına şahit olacağız. Devletimizin güzide kurumları Kızılay, TİKA canla başla mazlumların mağdurların imdadına yetişiyor. Vakıf ve derneklerin gayretleri de mükemmel; İHH, Deniz Feneri, Gönüllüler Derneği gibi yüzlerce kurum dünyanın her yerinde iyilikleri çoğaltmak, dertlilere devâ, hastalara şifâ, kimsesizlere hâmî olmak için canla başla çalışıyorlar.

Efendiler! Siyasi, ideolojik, dini ve ekonomik emellerinize çocukları kurban etmeyin. Düşün çocukların yakasından, düşün. Eğilin ve diz çökün, çocukların gözüne bakın, hala insansanız bir şeyleri değiştirebiliriz.