Türkiye geçmişten kalan kimi yanlış reflekslerini bir türlü aşamıyor.

Artık bütün bunlar geride kaldı dediğimiz her an bir şekilde ortaya çıkıyor ve millet iradesini esir almaya çalışıyor.

Bu yanlışların bedelini bu millet geçmişte çok ödedi.

Anlaşılan o ki, bu millete bedel ödetme sevdasıyla yanıp tutuşan bir kesim hala var ve bu yanlışlarından vazgeçecek gibi de gözükmüyor.

Oysa milletin iradesini boşa çıkarmak değil, millete hizmet etmek gibi bir misyona sahip olmaları gerekiyor.

Milletin memuru olması gerekenler, millete amirlik yapıyorsa, görev alanlarını tekrar hatırlatmak gerekiyor.

Milletin seçimine saygı duyması gerekenler, kendi seçimlerini/tercihlerini/isteklerini millete zorla giydirmeye kalkıyor.

Bu güruh emekli olsa dahi geçmişte olduğu gibi bugün de millete ve milletin seçtiklerine ayar verme, korkutma, aba altından sopa gösterme özelliklerinden bir türlü vazgeçmiyor.

Kendilerini seçilmişlerin üzerinde, iradelerini milletin iradesinin üzerinde bir yere konumlandırmaktan imtina etmiyor.

Millet mi?

Milli irade mi?

Sandık mı?

Umurlarında değil.

Sandıktan ne çıkarsa çıksın, yeri ve zamanı geldiğinde müdahale etme, ayar verme ve hizaya sokma hakkını kendilerinde görüyor.

Bunlara göre, milletin iradesi ancak ve ancak bu azınlığın iradesi doğrultusunda şekil aldığı müddetçe saygıyı hak eder.

Günün sonunda millet de, iradesi de bunların iradesinin karşısında bir öneme haiz değil.

Geçmişte farklı versiyonlarını çok gördüğümüz girişimlerle yön vermek, had bildirmek istiyorlar.

Kendi başbakanını asmış olmanın kara lekesini bu milletin alnına çalanlar, bugün dahi o yönlü imalarda bulunmaktan çekinmiyor, utanmıyor.

Kıymeti kendinden menkul bu azınlığın demokratik olmayan yönelimlerinden umut bekleyen demokrasi havarisi sözüm ona aydınlarımız da yok değil.

Onlar, anti demokratik bu yönelimlere çanak tutmak gibi ‘asli’ bir görevi kendilerine misyon olarak seçmişler.

Millete ram olması gerekenler milletin efendisi gibi davranmaktan vazgeçsin.

Asli görevi Türk milletine hizmet etmek olan atanmışlar, milletin tercihlerine saygı duymak durumundalar.

Bu millet kendi iradesini esir almaya çalışanlara geçmişte cevap verdiği gibi bugün de demokratik yollarla cevap verme yetisine sahiptir.

Millet iradesine tüm engellemelere rağmen geçmişte olduğu gibi bugün de sahip çıkmasını bilir.

Onların anlayamadığı ve hesaplayamadığı tek şey de bu zaten.