Özlemek kelimesi, dilimizde oldukça sık kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, “özlemek” kelimesinin anlamı şu şekildedir: “Bir kimseyi, bir yeri veya bir şeyi görmeyi, ona kavuşmayı istemek, göreceği gelmek”.

“Ah bizim zamanın müzikleri ne de güzeldi.”, “Bizim gençliğimizde saygı vardı.”,  “Hatırlıyorum da oranın yemekleri eskiden daha bir güzeldi”, “Bizim zamanımızda ailece hep beraber yer sofrasına oturur aynı tabaktan yemek yerdik, sofranın bereketi vardı” bu cümleler size tanıdık geldi mi? Bir an durun ve bu cümleleri içinizden geldiği gibi hatıralarınız ve özlemlerinizle devam ettiriniz.

2000’li yılların başında genç kuşağın en sevilen şarkılardan biri olan Teoman’ın söylediği “İstanbul’da Sonbahar” şarkısını mırıldanıyorum.

“Mevsim rüzgârları ne zaman eserse

O zaman hatırlarım

Çocukluk rüyalarım

Şeytan uçurtmalarım

 

Öper beni annem yanaklarımdan

Güzel bir rüyada

Sanki sevdiklerim

Hayattalarken hâlâ

 

Akşama doğru azalırsa yağmur

Kız Kulesi ve Adalar

Ah burada olsan, çok güzel hâlâ

İstanbul'da sonbahar”

“Mevsim rüzgârları ne zaman eserse, o zaman hatırlarım çocukluk rüyalarım, şeytan uçurtmalarım, öper beni annem yanaklarımdan, güzel bir rüyada sanki sevdiklerim, hayattalarken hâlâ…”

İnsan geçmişte ki bir anı, yeri, dönemi, kişiyi özler. Özlem duymak, düşünsel anlamda umut edilendir. Bazen yalnızlığa, sessizliğe, kabuğunuza çekilip iç dünyanızla hesaplaşmaya ihtiyaç duyarsınız.

Bazen de birilerinin varlığını yanınızda hissetmeye, dört duvar arasında başka birinin sesini duymaya, dokunmaya, paylaşmaya, iyileşmeye… Bazen bağıra çağıra ağlamayabilmeye, bazen de kahkahalarla gülebilmeye özlem…

Bazı zamanlar içimizden eski anıları geçirip, "ne kadar da mutluymuşum, değerini bilemedim" şeklinde hayıflanmalara yol açan duygu “özlem”…

Sorgulamaya başlamadığınız zamanlara aittir bu özlem genelde. Her şeyin o zamanlardaki gibi kalacağını sanıp, kalamadığını gördüğünüz zamanlardan öncedir.

Soba üzerinde kestane kebap yapıp çok mutlu olduğunuz, kendiniz gibi olduğunuz, anın tadını çıkardığınız zamanlara denk gelir bu özlem.

Geçmişi, çocukluğunu, gençliğini, vatanını, anneni, babanı, eşini, kardeşini, arkadaşlarını, evini, kedini, köpeğini, kuşunu, bisikletini özlemek…

İnsan aslında geri dönmek mümkün olsa hep bıraktığı yere geri dönmek ister ama bilmez ki orası bırakıldığı gibi değildir artık...

Gerçekten özlem duymak ne demek? Neye ve neden “özlem” duyarız?