Batı Bloku ile gerginlik yaşayan Rusya’nın Avrupalı yetkililere giriş yasağı getirmesinin ardından AB Komisyonu geçen hafta Moskova’nın daimi temsilcisini çağırarak yasağı kınadı. Aynı günlerde Ukrayna’yı ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Blinken, “Ukrayna sınırındaki askeri yığınağın, Rusya’nın Kırım’ı işgal ettiği 2014’den daha fazla” olduğunu söyleyerek Rusya’nın askeri tehdidinin devam ettiğini aktardı.

Rusya’nın Gürcistan, Kırım ve Donbas’taki ilhak girişimleri Amerika ve Avrupa’da olduğu gibi bölge ülkelerinde de rahatsızlıkları artırdı. Bölgedeki çatışma ortamından sorumlu tutulan Rusya, Çekya ile diplomatik kriz yaşayarak karşılıklı diplomatların sınır dışı edilmesine neden oldu. Bunun üzerine Baltık ülkelerinden Prag’a destek açıklamaları geldi. Daha birkaç gün önce Litvanya Cumhurbaşkanı Nauseda, Belarus’taki hükümet karşıtı gösterilere destek vererek “21. yüzyılın Avrupa’sında bağımsız ülkelerin egemenliğini ortadan kaldıran yeni etki alanlarına yer yok” açıklamasıyla Rusya’ya tepki gösterdi. Yine Slovakya, Polonya, Romanya ve Macaristan gibi ülkeler Rusya ile diplomatik ilişkilerini gözden geçirdiklerini belirttiler. Bulgaristan’da ülkesinde meydana gelen patlamalardan sorumlu tuttuğu 10 Rus diplomatı sınır dışı etti. Kafkaslarda ise Çeçenistan ve Tataristan, Rusya’nın emperyal davranışlarından tedirgin olmaya başladı. Geçen yılda Kazakistan Rusya’ya benzeri sebeplerden nota vermişti. Tüm bu gelişmeler Rusya’yı bölgede adım adım yalnızlığa itti.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un geçen yıl Sırbistan’ı ziyaret etmesi Sırplara göz kırpma olarak yorumlanarak Balkanlar’daki Rus yayılmacılığının işareti olarak algılandı. Bu durum Boşnakların rahatsızlığına neden oldu. Bölgesel güçlerden Türkiye ise bir taraftan Rusya ile ilişkilerini bozmak istemezken diğer taraftan Ukrayna ile de siyasi ve ticari işbirliğini artırdı. Bir anlamda iki devlet arasındaki krizde arabuluculuk potansiyeline sahip olduğunu gösterdi.

Ukrayna’nın uluslararası toplumdaki destek arayışları bölgesel güçlerin konsolidasyonunu sağladığı gibi Rusya muhalefetini belirgin şekilde ortaya koymuştur. Kırım Platformu’na çok fazla sayıda ülkenin destek vermesi ve Ukrayna’nın AB ve NATO ile ilişkilerini geliştirmesi Rusya’nın uluslararası toplumdan izolasyonunu sağladığı gibi “parya devlet” konumunu da açığa çıkarmıştır. Ayrıca ülke içerisindeki muhalif siyasetçi Alexei Navalny’e hapis cezası verilmesi ve bu durumun uluslararası kamuoyunda yaptığı etki tepkilerin dozajını daha da yukarıya çekmiştir.