Gelişmekte olan ülke ekonomilerinin çıkış yolu üretimden geçmekte olup yapılan üretimdeki katma değer oranı alınacak sonuç açısından en önemli husus olarak bilinmelidir. Üretim her açıdan ekonomiler için son derece sağlıklı ve verimli bir çıkış yoludur. Üretim gerek istihdam ortaya koyması, gerek ortaya fiziki bir ürün veya hizmet ortaya çıkarması gerekse de alın terinin karşılığı olması anlamında son derece önemlidir. Özellikle bizim kategorimizde bulunan ve gelişmişlik düzeyimizle eşdeğer olan ülkelerin zamanlarının her anlarını üretimi artırmak üzerine çalışmalar ve uygulamalar yaparak geçirmelidirler.

Üretim verimli bir şekilde olmalıdır ki finansal piyasalarında ayakta daha güçlü bir vaziyette durabilsinler. Hafta başında TÜİK tarafından açıklanan mart ayı sanayi üretim verilerine bu perspektiften bakarak değerlendirmek yerinde olacaktır. Ülkemizin sanayi üretimi 2020 yılının Mart ayına oranla yüzde 16.6 artmıştır ve bu artış ile sanayi üretimiz aylık bazda yüzde 0.7 oranında artış göstermiştir ki bunun devam edebilmesi en büyük temennimizdir. Temenninin yerine gelebilmesi için üretimin çarklarının güçlendirilmesi ve uygun üretim zeminin oluşturulması kaçınılmazdır.

Ekonomik konjonktürün değişkenliği ölçüsünde ve yönünde değişikliklere gidilmesi bu temenninin yerine gelebilmesi için hayati öneme sahiptir. Peki ekonomik konjonktürdeki değişiklikler neler olabilir ve biz ülke olarak bu anlamda neler yapabiliriz sorularına cevap aradığımızda şunları söylemek mümkün olacaktır. Dünyanın ve ihracat yaptığımız coğrafyaların taleplerini yakından takip ederek talepler doğrultusunda üretimi yönlendirmeliyiz. Pandemi sürecinde ve süreç sona erdiğinde ortaya çıkacak yeni durumda hangi alanlarda daha çok üretim yapılması gerekliliğini ne kadar önceden kestirebilirsek o kadar hızlı yol alacağımız için piyasalar yakından sıkı bir şekilde takip edilmelidir. Emtia fiyatlarındaki artışların izlenmesi iyi yapılmalı ve belki de bu dönemde emtia ile ilgili stoklamalara çok girilmemesi yerinde bir adım olarak değerlendirilmelidir.

Üretimin her alanında yerli ve milliliğin önü desteklenerek açılmalı bu konularda yapılan çalışmalara manevi olunduğu kadar maddi teşviklerinde en iyi düzeylere çıkartılması gerek ülke ekonomimiz gerekse de sanayi üretiminde ki yükselişin sürmesi anlamında hayati değere sahiptir. Verimlilik konusunda ve üretimde verimliliğin artırılması konularında ortaya konulan çalışmaların uygulamalarının önleri açılmalıdır. Uygulamalarda yaşanılacak sorunların hemen çözüm yolları denenerek en verimli çözüm yolu bulunarak yola devam edilmelidir. Özellikle dünya devleriyle rekabet halinde olan işletmelerimizin yaşadığı sorunlar yerinde ve zamanında tespit edilerek çözümleri noktasında tüm taraflar üzerlerine düşen görevleri hızlıca yerlerine getirmelidirler. Üretim yapan işletmelerin birçoğunun yaşadığı en büyük sorun finansal kaynaklarının yetersizliği konusudur. Bu kaynakların maliyetlerinin yüksekliği maalesef rekabette önlerine çıkan en büyük engel olduğu için üretim işletmeleri için daha özel faiz oranlarıyla desteklemeler yapıldığı takdirde dünya ile boy ölçülebilir noktaya gelinecektir.

Düşünün gelişmiş bir ülke işletmesi ile ülkemizdeki bir işletmenin finansal kaynak maliyeti arasındaki o büyük farkı. Ne kadar üretime uygun ortam o kadar kaliteli ve katma değerli üretim demektir. O yüzden tüm alanlar üretime uyarlanarak verimlilik en üst düzeye çıkartılmalıdır.