Ülkemizde yaklaşık 3,5 milyon memur çalışıyor. Sağlık, eğitim, adalet, bayındırlık, maliye gibi alanlarda kamu hizmetlerini sürdüren memurlar son 20 yılda pek çok hak elde etti. Bu hakların en önemlisi “Toplu Sözleşme” görüşmeleridir. Kamuda grev hakkı elde edilemese de “Toplu Sözleşme” süreciyle memurun talepleri doğrudan kamu işveren heyetine iletilebiliyor. Elbette bu olumlu bir gelişmedir. Lakin işin ayrıntılarına baktığımızda yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde nihai kararın Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na bırakılması tüm süreci tıkıyor ve memurları mağdur ediyor.

Çünkü kurul üyelerinin 7’si Cumhurbaşkanı tarafından atanırken kalan 4 üye ise sendikaların önerdiği isimler arasından yine Cumhurbaşkanı tarafından belirleniyor. 2 Ağustos’ta başlayacak 6.Toplu Sözleşme görüşmeleri için önceki beş sözleşmeden farklı bir sonuç beklentisi var. 15 Temmuz darbe girişimini takip eden yıl yapılan 4. görüşmelerde memur tarafının “ devlet-i ebed, müddet” diyerek fedakârlıkta bulunmasına karşın 5. Toplu Sözleşme sürecinde kamu işveren heyetinin katı tavrı görüşmeleri kilitlemiş ve memur tarafı masadan kalkmak zorunda bırakılmıştı.

2019 yılında yapılan 5. sözleşme görüşmelerinde Kamu İşveren Heyeti 2020 yılı için %3,5 + %3, 2021 yılı için %3 + %2,5 oranında artış yapılması teklifinde bulunmuştu. Uzlaşmazlık sonrasında Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararıyla 2020’de yüzde 4+4, 2021’de yüzde 3+3 zam yapıldı. Yani kamu işveren heyetinin teklifi ufak oynamalarla kabul edilmiş oldu. Oysa enflasyon 2020’de %15, 2021’de ise 18’e ulaştı. Hakikat şu ki hükümet tarafının buçuklu tekliflerle masaya gelmesi büyük bir kitleyi küstürüyor. Memuruna %8’i çok gören devletin aynı yıl(2019) asgari ücrete %27, kamu işçilerine %12+Seyyanen 150 TL zam verdiğini dikkate aldığımızda ortaya açık bir hakkaniyet sorunu çıkıyor. Siyasetin bu gerçeği görmesi lazım.

6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin ilk toplantısı 2 Ağustos’ta yapılacak. Yaklaşık bir ay sürecek müzakere sürecinde 2022 ve 2023 yıllarında memur ve emeklilere yapılacak zam oranı belli olacak. Merkez Bankası daha geçtiğimiz günlerde 2021 yıl sonu için yüzde 12,2 olan enflasyon tahminini yüzde 14,1 olarak yukarı yönlü güncelledi. Dolayısıyla yapılacak görüşmelerde kamu işveren tarafının memuru mağdur etmeyecek ve refah payından faydalanabilecek bir teklifle masaya gelmesi ülkemizin geleceği bakımından büyük önem taşıyor.

Çünkü milyonlarca insan “memuru enflasyona ezdirmeyeceğiz” sloganı yerine “memurumuza artan refahtan pay vereceğiz” cümlesini duymak istiyor. Hem “Kazan-Kazan” politikası burada da uygulansa fena mı olur? Kamu görevlilerinin 6. Dönem Toplu Sözleşme teklifini Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın açıkladı. Memur-Sen kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerinin 2022’de %21, 2023’te %17 olmak üzere iki yıllık sürede toplamda %38 artırılmasını, ayrıca toplamda %6 refah payı verilmesini ve mutabakat sağlanamayan 5.Dönem Toplu Sözleşmeden kaynaklı geçmiş kayıpların telafisi için 600 TL seyyanen zam istedi.

Memur tarafının bu talepleri geçmiş döneme dair kırgınlıkların ipuçlarını veriyor. Aileleriyle birlikte 20 milyonluk bir kitlenin memnuniyeti doğrudan ülkenin memnuniyetidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki beklentilere olumlu yaklaşması bekleniyor. Memur tarafının uzattığı eli sıkmak adaletin ve hakkaniyetin tüm kesimlere yayılması için de önemli bir fırsattır. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışının bu yaz aylarında müjde olup haneleri sevindirmesi tüm ülkeyi rahatlatacaktır. 2023 arefesinde en kritik adım da bu olacaktır.