Bolu belediye başkanı Tanju Özcan’ın tetiklediği Suriyeli göçmenlere yönelik faşist dalganın bir tezahürü olarak geçtiğimiz hafta Ankara Altındağ olayları ülkeyi germeye yetti.

Orman yangınlarının henüz dumanı tüterken, Karadeniz’de sel felaketi onlarca insanı yutmuşken, Ankara’nın göbeğinde Altındağ’da bir mahallede Suriyelilerin evleri taşlandı, sokaklarda faşist sloganlar atanlar kol gezmeye başladılar. Bir de sosyal medyada atılan sloganlar var ki evlere şenlik, faşizme dua okutur cinsten. Tuzu biberi olacak gibi olsun diye bir de İstanbul’da bir cem evinin camının kırılması hadisesi vardı ki o da ayrı bir vukuat. Tamamen adli bir olay sanki Cem evine saldırı varmış gibi lanse edilerek Sosyal medyada “ilk yalan teorisi” ile soslanarak verildi. Kimse işin gerçek yüzünü sormadı bile, koca koca kelli felli idareciler bile alelacele mesajlar yayınlamaya başladılar. Gerçi eski tecrübeler insanı yoğurdu bile üfleterek yedirir. Ne de olsa çok acı bir Maraş Katliamı tecrübemiz var; acı keder ve kan dolu.

2015 yılının Ağustosunda sosyal medyada “birileri 80 darbesi benzeri bir oyun sergilemeye çalışıyor; ama bir darbe olursa kim altında kalır” diye yazmıştım. Bir yıl sonra Fetö darbe girişimi oldu. Yine bir oyun sergilenmeye çalışılıyor. Ama uzun vadede bu ülkede darbe planlanabileceğini şahsen düşünmüyorum lakin darbeyi sandık eliyle yapmak isteyen bir güruhta var. O nedenle ortalık yalan, yanlış ve dezenformatif haberlerle kaynatılıyor. İlk yalanı kim atarsa en büyük yalanı kim söylerse artık o gündemi belirliyor. Hani diyordu ya şu meşhur sunucu “bir yalan atın koca bir yalan” ama daha ilginci bir yalan değil binlerce yalan ortalıkta fink atıyor. Herkesin kendi medyası cebince herkesin en az 3-5 bin takipçisi var. Altta yazılan bir yalana 50 tweet sonrası yazan bile inanıyor neredeyse.

Artık ülke seçim sathı mahalline girmişken her gün daha büyük bir yalanla daha büyük bir toplumsal fay hattına dokunacaklar. Suriyeliler, Afganlar belki yarın Afrikalılar ile ilgili çok şeyler paylaşacaklar. Aleviler, Kürtler, diğer alt kimlikler üzerinden ne oyunlar oynayacaklar. Hepimizin uyanık olması gerek bir süreç başladı. İktidarı göndermek için her şeyin mubah addedildiği kirli bir zaman dilim artık. Hedefe ulaşmak için kimsenin gözyaşına da bakmayacaklar.

Halk olarak uyanık olmamız ve bu oyunları bertaraf etmemiz gerekiyor. Yoksa örnek olarak Afganistan, Irak, Suriye ve Yemen çok uzağımızda olmayan coğrafyalar. Onlar uyanıksa biz asla uyumayan olmak zorundayız. Vesselam…