Libya eski lideri Muammer Kaddafi’nin oğlu Seyfulislam Kaddafi, geçenlerde ortaya çıkarak New York Times’a konuştu ve ülke yönetimini eline almak istediğini söyledi.

Devrim sonrası Libya’da istikrarsızlığın sağlanamamasından ve elektrik krizi gibi sorunlardan devrim yanlılarını sorumlu tutan oğul Kaddafi, “Libya halkından on yıldır uzağım. Yavaşça geri dönmelisiniz” dedi.

Açıklamalarına bakılırsa, yıllardır halktan uzak olduğunu söyleyen Seyfülislam Kaddafi’nin ülke ve dünya gerçeklerinden de tamamen koptuğu anlaşılıyor.

Öyle olmasaydı seçimlerde başkanlığa aday olup kazanabileceğini ve ülkeyi yönetebileceğini düşünmezdi.

Çünkü Libya halkı baba Kaddafi’yi devirip infaz ettikten sonra adı ne olursa olsun bir başka diktatöre daha boyun eğmeyecek.

Libyalı devrimcilerin en büyük şansları “barışçıl gösterilerin mermiden daha güçlü olduğu” safsatasına inanmamaları ve Türkiye gibi güvenilir bir müttefike sahip olmaları.

Seyfülislam Kaddafi’nin başkanlık hayalleri kurmasının birkaç sebebi var.

Söz konusu sebeplerin biri etrafında hâlâ devrik rejim yanlılarının olması ise bir diğeri de Rusya’nın desteği.

Putin’in gönlü Hafter’den değil oğul Kaddafi’den yana.

Amerikan Bloomberg kanalı, geçenlerde yayınladığı ve Moskova’daki kaynaklarına dayandırdığı bir haberde, Rusya’nın Libya seçimlerinde Seyfülislam Kaddafi’nin başkan adaylığını desteklemesi için Hafter’e baskı yaptığını öne sürdü.

Moskova, konjonktür gereği şu ana kadar destek vermesine rağmen ABD vatandaşı Hafter’e güvenmiyor.

Ayrıca Libyalı savaş baronunun Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi başka sahipleri var.

Üçüncü bir sebep olarak da Rusya’nın baba Kaddafi’nin devrilmesinde NATO’nun oynadığı rolün rövanşını oğul Kaddafi’yi Libya’nın başına getirerek alma arzusu sayılabilir.

Kaddafi yanlıları devrim sonrası Hafter’e destek verseler ve savaş baronuyla birlikte hareket etseler de zaman zaman eski rejim taraftarlarıyla Hafter’in adamları arasında çatışmalar yaşanıyor.

Emrindeki paralı askerleri ve milisleri “Libya Ordusu” ve kendisini de “başkomutan” gören Hafter’in Seyfülislam Kaddafi’nin başkan adaylığını desteklemesi oldukça uzak bir ihtimal.

Çünkü muhteris savaş baronu başkanlık koltuğuna bizzat kendisi oturmak ve Libya’yı Kaddafi ailesinin değil Hafter ailesinin yönetmesini istiyor.

Kendi oğlu Saddam Hafter varken neden devrik liderin oğlunu desteklesin ki?!

Libya’da yılsonu yapılması planlanan seçimlerin akıbeti belirsizliğini korurken Seyfülislam Kaddafi’nin ortaya çıkışı işleri daha da karmaşık hale getirebilir.

Herhangi bir askeri okuldan mezun olmamalarına rağmen oğullarına bol keseden askeri rütbeler veren ve emri altındaki komutanların rütbelerini yükselten Hafter, hiçbir sivil idareye boyun eğmeyeceğini açıklayarak Trablus yönetimine meydan okudu.

Libyalı savaş baronu bir yandan ülkenin geleceğini belirleyecek denklemde yerini garantilemek isterken diğer yandan da Rusya gibi bugüne kadar kendisine destek veren ülkelerin başka bir isme yönelmelerini engellemeye ve Seyfülislam Kaddafi’den daha iyi bir seçenek olduğunu ispata çalışıyor.

Moskova, Mısır’ın da oğul Kaddafi’yi destekleyeceğini hesap ederken, Kahire henüz Kaddafi ve Hafter aileleri arasında seçimini yapmamış görünüyor.