Yapacaklarımız gözümüze cazip gelirse, mazeretlerimiz de haklı görünür. Evli olup da eşini aldatanlar çoğunlukla, “Eşimle mutlu değiliz”, “Çok sık kavga ediyoruz”, “Cinsel hayatımız yolunda değil, zaten ayrı yatıyoruz”, “Çocuklarım için bu evliliğe katlandım, boşanma aşamasındayız” gibi gerekçeler öne sürüyorlar. Bunların çoğunun yalan ve yanlış bilgi olduğu da sonradan ortaya çıkıyor. Eşinin telefonunu bir ihtiyaç için açan hanımefendi, eşinin başka bir kadına “Ne yapıyorsun canım?” diye hitap ettiğini görmüş. Kelimenin tam anlamıysa bir şok yaşamış gözyaşlarına boğulmuş. Bunu anlatırken, “Biz 24 yıllık evliyiz, eşim bana bir kere bile canım demedi. Ben alışmadığı için söyleyemiyor diye düşünüp üstünde durmuyordum. Meğer eşim bu kelimeyi söyleyebiliyormuş. Peki ben ona her türlü güzel sözü söylediğim ve onu mutlu etmek için bunca yıldır gayret ettiğim halde o neden bana bir kere bile 'Canım' demedi? Ben bu sözü hak etmiyor muydum? Daha dün tanıştığı yabancı bir kadına bunu söyleyebildi, ben eşimin gözünde nasıl birisiydim ki bana güzel söz söylemeyi bile çok gördü.” Dedi ve geldiğinde çökmüş bir haldeydi.

Yalan her zaman yanlışla birlikte bulunur

Bir başka hanımefendi “Eşimin mesajlarını tesadüfen gördüm ve okuyunca şaşırdım kaldım, biz bir kere bile kavga etmemişizdir, beni bir kadına o kadar kötülemiş ki. Onu her şeyden mahrum bırakıyormuşum, nankör ve geçimsizmişim. Eşimin gözlerinin içine bakarak “Bunları nasıl söyleyebildin, gözlerimin içine bakarak bunları yaşadım diyebilir misin?” dediğimde, “Ya boş ver onları, hiçbiri gerçek değildi” dedi. “Ama o kadın bunları gerçek zannedip sen mağdur oldun zannederek sana kapı aralamış. Bana iftira attın o kadına da yalan söyledin” diyerek hıçkırarak ağladım. Eşime karşı çok soğudum, güvenim sarsıldı. Şu anda bana ne yaparsa yapsın gönlümdeki o kırıklığı ve güvensizliği gideremiyorum” dedi.

“Anne babamdan ayrıl, o seni hak etmiyor”

Örnek olarak görüp gözlerinde büyüttükleri babaları ya da anneleri yuvanın bütünlüğünü tehdit eden bir yanlışa düştüklerinde gençler bu yanlışı yapandan nefret ediyor ve bir türlü toplanamıyorlar. Evliliğe karar vermeleri de bir o kadar sancılı ve sıkıntılı oluyor. Bir erkek evlât babasının aldattığını öğrenince annesine baskı yaparak “Anne derhal ayrıl, babam seni hak etmiyor” diyor.

Yuva insanın insanlığının kaynağıdır

Ne yazık ki günümüzde aldatma sonucu boşanmalar çok fazla. Şimdi soruyorum, çocukların boynunu bükük bırakmaya ve bu tahribata değdi mi? Akan bu gözyaşlarının bir bedeli olmaz mı? Yuva yıkanın yuvası olur mu? Evli iken seninle konuşan, seninle evli iken başkası ile konuşamaz mı? Bir kere değil çok kere düşünmeliyiz bu gerçekleri. Hem bireysel hem de toplumsal değer erozyonu yaşatan bu durum, manevi olarak da nesilden nesile aktarılacak bir arızaya da sebep olabiliyor. O zaman diyebiliriz ki; hiçbirimiz korunmuş değiliz, akıntıya kapılabilir ve savrulabiliriz. İlimden ahlâk çıkararak, bu beden memleketini eğitmeye etmeye gayret edelim. Aldatarak aldanmaktan Rabbimize (cc) sığınalım.