Sağdaki İYİ Parti’ye oy vermiş ve verecek olanların, Akşener’in şu açıklamalarının Soldaki CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarıyla bire bir aynı olduğunun farkında olduklarını kabul ederek başlamak zorundayım;

“HDP, şu anda mecliste temsil edilen, insanların oy verdiği, o oy verme neticesinde mecliste grup kurmuş, devlet hazinesinden para alan, meclis başkanvekilinin meclisi yönettiği bir siyasi parti. Mecliste varlığını sürdüren bir parti an itibarıyla legal ve hukuk karşısında meşrudur”

O zaman da HDP eski eş başkanı Sezai Temelli’nin, “Çözümün adresi ve muhatabı İmralı’dır” diye Öcalan’ı adres göstermesini İYİ Parti’deki eski tüfek ülkücülerin nasıl değerlendireceğini ayrıca merak ediyorum.

Yani, Akşener’in daha önce “HDP’yi PKK’nın yanı başında, onun uzantısı olarak görüyoruz” demiş olmasına rağmen bugün HDP’yi meşru ilan etmesini…

Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça Kürt meselesi tartışmalarının şekli ve dozu artacak, yeni meseleler, yeni yeni bakış açılarıyla ortaya atılarak gündemde tutulacak.

“Bunlar da konuşulsun, seçmenin nabzına bir bakalım” denilerek ısıtılıp ısıtılıp önümüze getirilecek…

Bunların yani seçmenin hazırlanması için ortaya atılacak tartışmaların Selahattin Demirtaş’ın Millet İttifakının ortak adayı olmasına kadar vardırılırsa hiç şaşırmayacağım.

Hazırlıklar bu yönde…

Demirtaş, Sezai Temelli’nin “Muhatap İmralı’dır” çıkışına, “HDP, Kürt sorunu dahil olmak üzere, Türkiye’nin tüm sorunlarının çözümüne taliptir, çözümün adresi de doğal olarak TBMM’dir” cevabını vererek, ‘Başkan Apo’nun heykelinin yapım ve dikim’ işini ihaleye çıkarmayı bir süre, en azından Cumhurbaşkanlığı seçim sonrasına kadar ertelemeye karar vermiş görünüyor.

O da kendisine tevdi edilen ılımlı ve uyumlu rolünü oynuyor.

Tartışmaların seçimler yaklaştıkça daha da canlanacağını ve meydanların, alanların, salonların ve stüdyoların şenleneceğini söylemiştim.

Az dikkat edilirse görülür ki,

Bu tartışmalar tamamen sunidir ve merkezinde Kürt meselesi değil Kürt oylarının taksimatı vardır.

Kürt seçmenin oylarının sevkiyatı için başlatılan bu lojistik işine herkesin bir ucundan dahil olmaya çalışmaktadır.

Baş aktör HDP, Kürt oylar tabelalı pazar tezgâhının başında, kime ne kadar oy taksimini başkalarına kaptıracak gibi görünmemektedir.

Bu tartışmalar neden sunidir?

Çünkü Türkiye’de Kürt Meselesi yoktur, PKK meselesi vardır.

Çünkü Kürt meselesi, yani Kürtlerin demokratik hakları meselesi AK Parti iktidarı boyunca yapılan iyileştirmelerle çözülmüş, hal yoluna konulmuştur.

Bugün Kürtlerin talep edecekleri demokratik bir hakları kalmamıştır.

Hak ve özgürlükler bakımından Türkiye’nin doğusuyla batısı arasında fark yoktur.

Başını soldaki CHP’nin çektiği ve sağdaki Akşener’in de dâhil olmaya pek hevesli olduğu CHP, İyi Parti, HDP ittifakı, ‘Kürt Meselesine TBMM’de çözüm’ diyerek, ABD’nin YPG/PKK’ya ve sair terör unsurlarına silah desteğiyle çizmeye çalıştığı, içinde Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt devletinin de olduğu Ortadoğu haritasına hizmet etmektedir.

Bu ittifakının hedefi, Türkiye’yi ABD’nin planlarını kabul etmeye zorlamak ve sınırlarımız içinde 189’a inen PKK’lı sayısını, yeniden Türkiye’yi tehdit edecek ve şehir merkezlerinde bomba patlatabilecek güç ve sayıya ulaştırmaktır.

Uyanık olalım, uyuyanları uyandıralım…