2013 yılında Elturko belgeselinin Arjantin bölümünü çekerken ilk büyükelçimiz Emir Emin Arslan’ın kabrinin Buones Aires’in şehir mezarlığında olduğunu İslâm merkezinin yöneticilerinden Prof. Dr. H.Elia Ricardo’dan öğrendik. Mezarlık yetkililerine sorduğumuzda bilmediklerini söylediler. Şehir mezarlığı Chacarita’ya giderek Emin Arslan’ın kabrini aradık ancak adeta bir kent büyüklüğünde küçük binalardan oluşan bu büyük alanda sağa-sola bakmalarımız sonucunda bir sonuç elde edemedik. Latin Amerika Günlükleri’ni yazarken “Arjantin” bölümünün son cümlelerinde, devletimizin ilk büyükelçimizin mezarını bulması gerektiğini hatırlatmıştım.

Aradan 9 yıl geçtikten sonra UTESAV’ın Haliç Buluşmaları programında Latin Amerika hatıralarını anlatırken Türk Hava Yolları Arjantin Müdürü Yahya Şensoy programa katılarak konuyla ilgileneceğini söyledi. Bazen bilgiler gözünüzün önünde akar gider ilgilenmezsiniz, bazen basit bilgiye ulaşmak aylar alır. Ben konuyu unutmuştum ki Yahya Bey’den fotoğraflı bir mesaj geldi. “İsrafil Bey söz vermiştim Emir Emin Aslan’ın kabrini buldum.” Elbette önemsediğim bu konunun takip edilerek sonuçlanmasına çok sevindim. Yahya Bey’e çok teşekkür ediyorum. Sadece THY görevlisi değil milletimizin temsilcisi gibi çalıştığı için.

Lübnanlı Dürzî bir ailenin çocuğu olan Emir Emin Arslan’ın dramatik bir hayat hikâyesi var. 19.yüzyılın ikinci yarısından itibaren Amerikalıların, İngilizlerin, Fransızların, Rusların bölgeye ilgisi artmıştı. Lübnan özellikle Beyrut misyonerlerin adeta karargâhı haline geliyor, herkes kendi mezhebinin okullarını ve üniversitelerini açıyordu. Bugün Beyrut’ta 4 misyoner üniversitesi hala faaliyet yürütüyor. Tabi emperyalistlerin niyeti eğitim, barış huzur getirmek değil, Osmanlı Devleti’ni parçalamak idi. Osmanlı’nın Suriye vilayetine bağlı Lübnan, bir kaza olarak Mârûnî ve Dürzîler tarafından yönetiliyordu. Ancak Osmanlı’nın zayıflamasıyla birlikte misyonerlerin faaliyetleri sonucunda bölgede büyük kargaşalar yaşandı.

Emin Arslan 1968 yılında Beyrut’ta doğar… Amcası Mustafa Arslan, Lübnan’ın yöneticisidir. Mustafa Arslan, Necla isimli kızını beşik kertmesi olarak bir kardeşinin oğluna nişanlar ancak Necla Emin’e âşıktır. Babası kızı, ev hapsine alır. Emin’i ise Beyrut’tan sürgün eder. Emin, İstanbul’da Hariciye Nezâretinde görev alır. Daha sonra Fransa’da görevlendirilir. Brüksel’de büyükelçilik yapar. 1910 yılında Arjantin’e büyükelçi olarak atanır.  Necla padişaha mektup yazar tedavisi için ve İstanbul Üsküdar Bimarhane’sine yatırılır… Hikâye çok uzun ve dramatik…

Emir Emin Arslan, Arjantin’in başkenti Bounes Aires’te yaşayan Osmanlı vatandaşları (Elturkolar) tarafından büyük bir törenle karşılanır. Emin Arslan, Arjantin devlet yöneticilerinden Osmanlı kolonisini kurmak üzere bir ada talebinde bulunur ancak kabul görmez. Arslan devlet adamı, yazar ve entelektüel olarak çok sayıda esere imza atar.  La Nota isimli bir dergi çıkarır. İttihat Terakki aleyhine İngiliz gazetelerinde makaleleri yayınlanır. Büyükelçilikten istifa eder ve Elturkolara danışmanlık yaparak hayatını idame ettirir. 1943 yılında ölür ve Bounes Aires Şehir Mezarlığı Chacarita’ya defnedilir. Sarayın Sırları, Bir Tutkunun Sonu, Doğudan Hatıralar gibi çok sayıda eser yazmıştır.

19. yüzyılın ortalarından başlayan karışıklıklar Lübnan’ın yakasını hiç bırakmamıştır. Osmanlı’dan sonra Lübnan huzur yüzü görmedi. Maalesef Emin Arslan gibi dramatik hikâyeler üretmeye devam ediyor.