“Bir insanı nasıl tanırsınız?” diye sormuşlar bir bilgeye;

“Konuşmasından tanırım” diye cevap vermiş.

“Peki ya hiç konuşmazsa?” diye sormuşlar bu kez

“Henüz o kadar akıllısını görmedim” deyivermiş.

Bu yaşadığımız zamana, içinde olduğumuz bu dünyaya şöyle bir bakınca insanın bir an olsun susmayacak olası geliyor. Her gün gördükleri her gün duydukları ve her gün olanlar şöyle avazı çıktığınca ve hançeresini yırtarcasına haykırmak istiyor insan.

“Utanıyorum, içim acıyor, boğuluyorum” diye diye sayıklamalı gibi geliyor bana. Zira bunca kötülük bu çağa bile fazla değil mi sizce de?

Canım kâri, nasıl oluyor da dayanıyor gönlümüz bu kadar acıya vallahi bilmiyorum. Her gün haber diye okuduğum şeylerden usandım, her bir acı ve hep bir zulüm var. Ve yakınımızda çok yakınımızda. İstesem de susamıyorum.

Bin kere tekrar etsem az olacak ama tekrar ediyorum:

“İnsan konuştuklarından mesuldür” diyorlar. Doğru ama eksik bir söz. Zira bence insan sadece konuştuklarından değil sustuklarından da mesuldür. Misal ki bir yerde korumasız, savunmasız, güçsüz, kuvvetsiz ve kimsesiz kalmışların canları yanıyor, yakılıyorsa susmak vicdana ihanettir. Ya da bir başka yerde sırf inandıkları için yerlerde sürükleniyor, mukaddesatları çiğneniyor, namuslarına el uzatılıyorken susmak edebe, namusa ihanettir. Ya da küçücük çocuklara el uzatıyorken dünyanın en rezil, en pislik ve en aşağılık insanları susmak ahlaka da vicdana da dine de insanlığa da ve daha ne varsa mukaddes saydığımız hepsine topyekûn ihanettir.

İnsan konuştuklarından hesaba çekilecek, doğru. Ama ya sustukları? Sustuklarından da sual edilmeyecek, onların da hesabını vermeyecek mi? Hem madem “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” o vakit insan sustuklarının da karşılığını görecek ve onların da hesabı sorulacaktır. Şükür ki ahiret diye bir şey vardır. Ve zulme sessiz zulmü yapan gibidir fehvasınca her birimizden her bir şeyin hesabı sorulacaktır.

Bazıları, duruma göre, adama göre, zamana göre konuşuyor ya da susuyor ya nasıl olacak o iş. Hakikat bir ve tekse ve söyleyeceği de hakikatse neden sussun ki insan?

Allah’ım, dünya masumların o temiz gözlerindeki ferle dönüyorken o feri söndürenlerin hesabını biz soramayacaksan ne olur Sen sor.