Yemen’e askeri müdahalede bulunan Körfez koalisyonunu “saldırgan taraf” olarak niteleyerek ve İran destekli Husilerin sadece koalisyon güçlerinin saldırılarına karşı “kendilerini savunduklarını” söyleyerek krize yol açan Lübnan Enformasyon Bakanı George Kardahi, Cuma günü istifa etti.

Kardahi’nin henüz bakan tayin edilmeden önce katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamalar başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleri ve Lübnan arasında büyük bir krize sebep olmuştu.

Hizbullah’ın desteğini de arkasına alan Lübnanlı bakan, Lübnan Başbakanı Necip Mikati’nin “Krizi sona erdirmek için gereğini yap” çağrısına rağmen istifa etmeyeceğini açıklamıştı.

Ne oldu da Kardahi görüş değiştirdi?

Bu sorunun cevabını Lübnanlı bakan istifasını açıkladığı basın toplantısında verdi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Körfez ülkelerine yapacağı ziyaretin Lübnan ve Suudi Arabistan arasındaki gerilimi sonlandırabilecek bir fırsat olduğunu belirten Kardahi, Paris’in isteği üzerine istifa kararı aldığını açıkça ifade etti.

Kısacası, Lübnan Başbakanı’nın yalvarırcasına yaptığı çağrılara kulak tıkayan Lübnanlı bakan, Macron “İstifa et” deyince talebini derhal yerine getirdi.

Kardahi’nin istifa ederken öne sürdüğü “Lübnanlıların çıkarları kişisel çıkarlarımdan daha önemli” şeklindeki bahane bu gerçeği gizleyemez.

“Üç gün önce istifa etmeyeceğini söyleyip direnirken ülkenin çıkarları kişisel çıkarlarından daha önemli değil miydi?” sorusuna da verebileceği bir cevabı yoktur.

Kardahi istifa etti, Körfez ülkelerine bolca silah satmak isteyen Macron’un da desteğiyle Suudi Arabistan “zafer” kazandı.

Bundan sonra ne olacak?

Fransa Cumhurbaşkanı, önceki gün Suudi Arabistan’ı ziyareti sırasında Riyad ve Beyrut arasındaki krizi sona erdirecek bir girişimde bulunduğunu açıkladı fakat içeriğiyle ilgili herhangi bir bilgi vermedi.

Cidde’de bir araya gelen Macron ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın birlikte Lübnan Başbakanı’nı aradıkları belirtilirken, Mikati söz konusu görüşmeyi “Suudi Arabistan-Lübnan ilişkilerini yeniden başlatmak için önemli bir adım” olarak niteledi.

Riyad’ın sadece Kardahi’ye değil, Hizbullah’a taviz vermekle suçladığı Mikati’ye de öfkeli olduğu biliniyor.

Marcon, Mikati’nin henüz Suudi Arabistan’a davet edilmediğini ve Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ı arayarak ziyaretinin sonuçları hakkında kendisine bilgi vereceğini söyledi.

Lübnan medyasına konuşan Fransa Cumhurbaşkanı’na göre Riyad’ın yumuşamasına iki şey yol açmış:

Kardahi’nin istifası ve Mikati’nin Suudi Arabistan lehine güçlü açıklamalar yapması.

Fakat asıl sebebin bu olmadığını gayet iyi biliyoruz.

Kaşıkçı cinayetinden bu yana kimsenin birlikte görünmek istemediği ve ABD Başkanı Joe Biden’ın henüz telefon görüşmesi dahi yapmadığı Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin kendini göstermek için böyle bir ziyarete ihtiyacı vardı.

Macron da ona bu imkânı verdi.

Ayrıca Kardahi’nin istifasını yanında “hediye” olarak götürdü.

Muhammed bin Selman da bu jesti karşılıksız bırakamazdı.

Kardahi’nin açıklamaları üzerine çıkan/çıkarılan kriz böylece sona erse bile Suudi Arabistan’ın rahatsızlığının asıl sebebi olan “Hizbullah vesayeti” Lübnan’daki varlığını sürdürecek.