20. Milli Eğitim Şurası, 1-3 Aralık tarihlerinde yapıldı. Şuranın açılışında Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan açılış konuşmasında öğretmenleri ilgilendiren açıklamalarda bulundu. Eğitim hizmet kolunda genel yetkili sendika olan Eğitim Bir-Sen’in yıllardır mücadele verdiği ve öğretmenlerin beklediği çok önemli talepler hayat bulma şansı buldu.

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun hazırlıklarının tamamlandığı bilgisi bizzat Sayın Cumhurbaşkanı tarafından açıklandı. Özellikle öğretmenlere 3600 ek göstergenin verileceğinin açıklanması sahada memnuniyet oluştursa da her şeyi eleştirmekle görevli kişiler “Zaten söz verilmişti, bu bir kazanım değil.” şeklinde ifadeler kullanmışlardır.

Meslek kanunuyla eğitim camiasının 15 yıldır beklediği bir mağduriyet giderilme yoluna girmiştir. 2006 yılında dönemim MEB Bakanı Hüseyin Çelik zamanında uygulamaya konan uzman ve başöğretmenlik planlaması adeta ölü doğum olmuş ve bir defa sınav yapıldıktan sonra ikinci bir sınavın açılması mümkün olmamıştır.

Ocak 2022’de TBMM’ye gelmesi planlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda komisyon görüşmelerinde bazı değişikliklerin gündeme gelmesi beklenmektedir. Uzmanlık için 10 yıl hizmet süresi istenmekte ve sınav planlanmaktadır. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu sınav yapılmadan 10 yılını dolduran tüm öğretmenlere uzmanlık hakkının verilmesini beklemektedir.

2006 yılında uzmanlık sınavına giremeyen öğretmenler yapılması düşünülen bir sınavda başöğretmenlik sınavına da katılma hakkı beklemektedir. Bu konuda bir geçici madde ile sorunun çözülmesi önerilmektedir. Yani 2005 yılı milat kabul edilerek bu tarihten itibaren görev yapan fakat uzman olamayan tüm öğretmenler başöğretmenlik sınavına katılabilmelidir.

Öğretmenler farklı genel müdürlükler bünyesinde eğitim öğretim yapmaktadır. Öğretmenlerin maaş karşılığı okuttukları ders saati eşitlenmelidir. İlkokul ve okul öncesi öğretmenleri maaş karşılığı 15 saat ders okutmakla yükümlü olmalıdır.

Özellikle ilçe Milli Eğitim müdürleri, şube müdürleri şefler, memurlar Milli Eğitim Bakanlığı’ndan tüm çalışanlarına yönelik iyileştirmeler ve düzenlemeler beklemektedir. Zira tüm MEB personeli, eğitim çalışanı olarak ülkenin eğitim kalitesini artırmak için birlikte çaba harcamaktadırlar.

Sayın Cumhurbaşkanının üniversite hocalarının liselerde görev almaları önerisi yabana atılmamalıdır. Öğretmen yetiştirme görevi bulunan eğitim fakülteleri mutlaka yetiştirdikleri öğretmenlerin kariyerlerini takip etmeli, öğretmenlerin akademik çalışmalarına kolaylaştırıcı yaklaşımlar ortaya koymalıdır.

 Öğrenme süreci ve kendini yenileme süreci her eğitimci için çok önemlidir. Üniversiteler bu konuda yeniden konumlandırılmalı ve üniversite MEB işbirliği etkin hale getirilmelidir.

Doktorlara 2500 TL ile 5000 TL arasında ücret zammının yapılması ve bu açıklamanın Milli Eğitim Şurası açılış konuşmasında duyurulması öğretmenlerle doktorların yaptıkları iş ve aldıkları ücret noktasında kıyaslanmasına neden olmuş ve sahada olumsuz bir tartışma alanı ortaya çıkmıştır.

Memur-Sen Genel Başkanı Sayın Ali Yalçın 6. Toplu Sözleşme görüşmelerinin tamamlanmasından sonra yaşanan ekonomik kriz ve ücretlerde yaşanan erimenin ilave tedbirlerle giderilmesi talebi çok haklı ve sahanın tamamının ortak beklentisi durumundadır.

Gelinen noktada kazanımlar, eleştiriler, beklentilerle geçecek bir süreç yaşanmaktadır. Sabit ücretlilerin kulağı iyileştirme haberlerinde olacak.