Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said içeriden ve dışarıdan gelen baskılara dayanamayarak nihayet istisnai kararlarına son verecek takvimi ve yol haritasını açıkladı.

Fakat sorun şu ki, bir yıl süreceği açıklanan ve bir dizi soru işaretiyle dolu harita ülkeyi yeniden demokrasiye götürmüyor.

Dolayısıyla başta Tunus Parlamentosu Başkanı Raşid el-Gannuşi liderliğindeki En-Nahda Hareketi olmak üzere darbe karşıtı siyasi partileri ve grupları tatmin etmedi.

Kays Said’in yol haritasına göre anayasa reformu için gelecek yıl 25 Temmuz’da referandum yapılacak ve erken parlamento seçimleri de yılsonunda 17 Aralık’ta düzenlenecek.

Anayasa değişiklikleri için yeni yılın ilk ayından itibaren halka açık bir “çevrimiçi istişare” mekanizması devreye sokulacak.

Yeni parlamento oluşana kadar mevcut parlamento kapalı kalacak.

Bir yıllık süreci Kays Said halkın temsilcilerinin yokluğunda kendi başına yönetecek.

Bu arada da aldığı gayri demokratik kararları nasıl işleyeceğini kimsenin bilmediği “çevrimiçi istişare” ile halkın isteğiymiş gibi gösterecek.

Kays Said, tüm bu adımları halkın oylarıyla seçilmiş olmasından aldığı meşruiyetle attığını öne sürüyor.

Fakat kapısına kilit vurduğu parlamentonun da meşruiyetini halkın özgür iradesiyle seçilmiş olmaktan aldığını unutuyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerini şeytanlaştırmaya çalıştığı demokrasi yanlılarının ve En-Nahda Hareketi taraftarlarının oylarıyla kazandığını göz ardı ediyor.

Bugün Tunus’ta güvenilir bir kamuoyu yoklaması yapılsa maskesi düşen diktatörlük heveslisi Kays Said’in sahip olduğu halk desteğinin yerlerde süründüğü görülür.

Önceki gün Zeynel Abidin bin Ali rejiminin sonunu getiren Yasemin Devrimi’nin yıldönümüydü ve halk yine sokaklardaydı.

Yoğun güvenlik önlemleri altında yapılan gösterilerde Kays Said’in devrimin kazanımlarına ve demokrasiye darbesi protesto edildi.

Tunus Cumhurbaşkanı her ne kadar “istisnai” kararları halkın çıkarlarını gözeterek aldığını iddia etse de arkasında Arap Baharı kıvılcımının ateşlendiği ülkede filizlenen demokrasiden korkan diktatör rejimlerin olduğu biliniyor.

Nitekim bu gerçek internete sızan bir belgeyle tescillendi.

Mısır İstihbarat Başkanı Abbas Kamil’in Abdülfettah Es-Sisi’ye gönderdiği 11 Nisan 2021 tarihli notta Kahire’de yapılan ve Abbas Kamil’in dışında Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri, Tunus Dışişleri Bakanı Osman El-Cerendi, Tunus Cumhurbaşkanlığı Divanı Müdiresi Nadiye Ukkaşe, Kays Said’in danışmanı Velid El-Haccam ve Özgür Anayasal Parti milletvekili Mecdi Buzine’nin katıldığı toplantıda konuşulanlar anlatılıyor.

Belgeye göre Abbas Kamil, Abdülfettah Es-Sisi’nin “En-Nahda Hareketi yönetiminde Tunus’ta ekonominin ve sağlık hizmetlerinin kötüye gitmesinden, yolsuzluğun görülmemiş bir şekilde yaygınlaşmasından duyduğu derin üzüntüyü” aktarıyor.

El-Cerendi ve Ukkaşe, Es-Sisi’ye duydukları hayranlığı ifade ederken, El-Haccam, Kays Said’in istisnai kararların ülkede kan dökülmesine veya iç savaş çıkmasına yol açmamasını talep ettiğini söylüyor.

Kısacası, Tunus’taki darbeden yol haritasına tüm tiyatronun demokrasi düşmanı Mısır İstihbaratı tarafından yazıldığı ve sahneye konduğu, Kays Said’in sadece kendisine düşen rolü oynadığı anlaşılıyor.