Dünya hayatımızda tek bir canımız var.

Onu kaybettik mi, geri dönüşü yok artık.

Maalesef ölümlü bir hayatı hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz.

Faniyiz; ama ebedi bir yaşantı vadedilmiş gibi hareket ediyoruz.

Farkına bile varmadan ömrümüz geçip gidiyor, zaman bizi her geçen gün daha fazla eskitiyor, daha çok tüketiyor ve sürekli eritiyor.

O kadar çok hareket halindeyiz ki; o kadar çok meşguliyetimiz var ki.

Her daim oyalandığımız bir uğraşımız mutlaka mevcut.

O sebeple zamanın nasıl geçtiğini, hızla son durağa yaklaştığımızı fark etmiyoruz bile.

Hızla finale doğru yaklaşırken, geride ne bıraktığımızdan, ilerde bizi neyin beklediğinden bihaber koşmaya devam ediyoruz.

Zamanla değiştiğimizi, dönüştüğümüzü, farklılaştığımızı, yalnızlaştığımızı ve yabancılaştığımızı fark etmiyoruz bile.

Anlık durup düşündüğümüz, dünü, günü, yarını ve gidişatımızı sorguladığımız olmuyor değil; ama anlık, kısa bir süreliğine, bizde bir değişime, bir dönüşüme vesile olacak ciddiyetten uzak.

Sonra tekrar meşguliyetler içerisinde boğulmaya, debelenmeye devam ediyoruz.

Oysa her şey derin bir sorgulamayla, durup düşünmekle, düşünüp taşınmakla, tefekkür etmekle yeniden başlamalı.

Zamanla kendisinden uzaklaştığımız masumiyete, saflığa ve temizliğe yeniden yaklaşmalı, yeniden yanaşmalı.

Geri dönüşü olmayan o gün gelmeden önce, geriye bakıp dağıttıklarımızı toparlamalı, ileriye bakıp elimizi güçlendirecek bir şeyler hazırlamalı.

Ancak o şekilde geçmişe bakıp ders çıkarabilir, bugüne ışık tutabilir ve geleceğe umutla bakabiliriz.

Eskiyen insan yenilemeli kendisini.

Aşınan insan tamamlamalı kendisini.

Kirlenen insan temizlemeli kendisini.

Bunu kendisi için, kendisine rağmen yapmalı; çünkü insanın önündeki en büyük engel yine kendisi.

Bunu yapmak için fırsatlar aramalı, imkânlar kovalamalı.

Ramazan bu kapsamda ayağımıza kadar gelmiş en güzel fırsat.

Çeşme akarken doldurmak gerek.

Bize hayat verecek sudan kana kana içmek gerek.

Ramazan’ın sunduğu iklimden ziyadesiyle istifade etmek gerek.

Düştüğümüz yerden tekrar ayağa kalkmak; ölmüş yanlarımızı tekrar diriltmek; eskimiş yönlerimizi yenilemek; yeniden doğmak için içerisinde olduğumuz bu ay, Ramazan ayı güzel fırsat sunuyor.

Ramazan ayı ruhta açılan gedikleri tamir etmek için güzel bir iklim oluşturuyor.

Değerlendirebilene ne mutlu.

Geçtiğimiz Ramazan ayında aramızda olup da bu ramazan ayına kavuşamayanlar var.

Bir sonraki Ramazan ayına kim öle, kim kala.

Yıpranan yanlarımızı düzelttiğimiz bir ay olması duası ile hayırlı Ramazanlar.