Besteci Yücel Arzen ile Azerbaycanlı ses sanatçısı Azerin'in birlikte seslendirdiği eser, klibiyle birlikte yayınlandı. Esere ilişkin açıklamada bulunan Arzen, Anadolu halk şiirinin son ve çok önemli temsilcilerinden Abdurrahim Karakoç'un, Türk dilinin çok incelikli ve çok önemli bir ismi olduğunu söyledi. Karakoç'un duru bir Türkçeye sahip olduğunu belirten Arzen, "Yunus olmak ne demekse Abdurrahim Karakoç olmak da aslında o demek." dedi.

"YENİ KUŞAĞA ÖNERİLEN BİR ÇEŞİT ROL MODELCİLİK"

Arzen, "Yani hem 'Yunusluk' hem de şairin kavramsallaştırdığı 'İsmailcelik', aslında her yeni kuşağa önerilen bir çeşit rol-modellik. Yunuscalık, Karacaoğlanlık, Pir Sultanlık, hep vardır ve devirleri hep daimdir. Zamanın bir yerinde Yunus diye görünen bir zaman sonra Karakoç olur. İşte gençlere nasihatlerle dolu 'İncitme' şiirinde 'İsmailce' diye bir yaşam biçiminden, hayatı anlama, anlamlandırma ve yaşama modelliğinden bahis söz eder ve bunu önerir." değerlendirmesini yaptı.

"ABDURRAHİM KARAKOÇ'U MÜZİĞİMLE DE BİRLEŞTİRMEK İSTEDİM"

Karakoç'un özellikle Karabağ konusundaki duyarlılığı ve yazdıklarıyla Azerbaycan'da da karşılık bulmuş büyük bir şair olduğunu vurgulayan Arzen, şunları söyledi:

"Bu açıdan ben iki devletin Türkiye ile Azerbaycan'ın ortak değerlerinden biri olan Abdurrahim Karakoç'u müziğimle de birleştirmek istedim. Bu çalışma Kafkas halk dansları ritimleri ve müzikal motifleri referansı ile çağdaş müzik örneklerinden biri oldu. Azerin, özellikle son dönemdeki çığlık çığlığa o gür sesiyle Azerbaycan'ın bağımsızlık ve hürriyet isteğinin simgelerinden biri haline geldi. Bu nedenle Azerin çok doğru bir isimdi; sağ olsun destek verdi ve şarkıyı birlikte seslendirdik. İnşallah Abdurrahim Karakoç'a ve onun aziz hatırasına hizmet etmiş ve Karakoç'un 'İsmailce' ile tartışmaya açtığı 'Gençlik olmak nedir?' sorusunu gençlerle beraber yeniden ve elbette bir kez daha sorgulamış oluruz."

"KARAKOÇ'UN BÜTÜN ŞİİRLERİNİ VE YAZILARINI OKUMAYA BAŞLADIM"

Ses sanatçısı Azerin, şiirini seslendirdikleri Karakoç'un tevazu sahibi bir fikir adamı olduğunu belirterek, "Abdurrahim Karakoç sadece Türkiye'nin değil Türk- İslam aleminin, Azerbaycanımızın da şairidir." diye konuştu.
Karakoç'un şiirlerini Türkiye'ye gelmeden önce okumaya başladığını, özellikle "Karabağ'a Mektup" şiirinden dolayı çok duygulandığını aktaran Azerbaycanlı şarkıcı, şunları kaydetti:

"Bu şiirinde Azerbaycan'ın derdini, Karabağ meselesini ve orada yaşananları geniş şekilde ele almış, şiirini kalemine yansıtmış ve beni çok duygulandırmıştı. Daha sonra onun bütün şiirlerini ve yazılarını okumaya başladım. Onunla görüşmeden çok yakından tanıyordum. Sağlığında bize kısmet olmadı Abdurrahim Karakoç ile görüşmek."

Azerin, vefat yıldönümünde Karakoç'un mezarını ziyaret ettiğini, ailesiyle tanıştığını ve usta şairin mezarına Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde yer alan Şuşa şehrinden toprak getirdiği anlattı.

"BENİM GÖNLÜMÜN İNSANI ABDURRAHİM KARAKOÇ"

Karakoç'un vefat yıldönümünde "İncitme" şiirini seslendirmesi teklif edildiğinde memnuniyetle kabul ettiğini aktaran Azerin, "Benim gönlümün insanı Abdurrahim Karakoç, Allah kısmet etsin biz de öyle tevazuyla yolumuza devam edelim, bunu biz de başaralım inşallah onun gibi." dedi.