Üretim rekorları, zam rekorları, ihracat rekorları…

Gıda ve tarım sektörünün bir yılı işte böyle geçti…

Âdeta rekorlar yılını yaşadık!

Tarım dünyası 2023 yılını rekor ihracatla tamamladı.

Bu durum insanı hayli mutlu ediyor.

Bir de şu laboratuvar sonuçlarına göre gümrükten geri gönderilen, sonrasında ise sırra kadem basan tarım ürünlerimiz olmasa daha bir mutlu olacağız.

Hele şu market rafları… Marketlerde kuyumcu hassasiyetiyle devamlı fiyat değişikliği yaşanmasa tadından yenmez!

Ama olsun.

Bugünleri de atlatacağız.

Hem bu küçük detaylar rekorlar yılımıza gölge düşürmemeli!

Neyse biz konumuza dönelim.

Türk tarımı 2023 yılında ihracat destanı yazdı desek abartmış olmayız.

Dile kolay…

Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, tarım sektörü 2023 yılında 35 milyar doları aşan ihracat rakamıyla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.

Ulaşılan bu rakam, ülkemizin 2023 yılında ulaştığı toplam ihracatın yüzde 15,9'unu oluşturması bakımından da ayrıca önemli.

Bu bir rekor.

Bu rekoru anlamlı kılan ne biliyor musunuz?

Jeopolitik riskler, arza yönelik endişelerin artması, kuraklık tehlikesi, gıda milliyetçiliğinde yaşanan artış, küresel çapta gıdaya erişime dair sıkıntıların devam etmesi…

Bunca olumsuzluğun ortasında Türk tarım ürünlerine gösterilen talep, ulaşılan ihracat rakamları çok ama çok anlamlıdır.

Bunca olumsuzluğa rağmen bu başarı tesadüf olamaz.

Başarıyı getiren etkenler neler, bu konuya dikkati çekmek istiyorum.

Tarımsal ihracatın en önemli destekçilerini sayarken “üretim ve ihracata öncelik veren ekonomi politikaları”nı ilk sıraya yazabiliriz.

Sektör temsilcilerinin verimliliği artırırken kaliteyi korumaları da Türk tarım ürünlerinin dünya çapında talep görmesini sağladı.

Lisanslı depoculukta nitelikli yatırım kapasitesinin artması ise tarım sektörünü dış satımda dünyada rekabetçi hâle getiren unsurlar arasında yer aldı.

Tarımsal ihracatta aslan payı her zaman olduğu gibi hububat ve bakliyat grubuna ait. Söz konusu dönemde hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri yaklaşık 13 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Bu sektörü 3,5 milyar dolara yaklaşan rakamlarla yaş meyve ve sebze sektörü takip etti. Bu iki stratejik sektöre zeytin ve zeytinyağı grubu da dâhil oldu.

Türkiye tarımsal politikalarını güncelleyerek başarıdan başarıya koşabilir. Üretimde, iç ve dış ticarette, tüketimde yeni rekorlar kırabilir.

Yeter ki doğru yapalım, doğru yönetelim, doğru üretelim ve doğru satalım.

Doğrular bir araya geldiği zaman karşısında kimse duramaz!

Beklenen tarım sayımı başlıyor

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı daha önce işaret etmişti.

Türkiye İstatistik Kurumu, Tarım ve Orman Bakanlığı ile imzalanan protokol kapsamında genel tarım sayımı çalışmalarına başladı.

Zira genel tarım sayımı, tarım politikalarının belirlenmesinde etkin rol oynayacak. Türk tarımının yeni yol haritası olacak.

Türkiye'de bugüne kadar 1927, 1950, 1963, 1970, 1980, 1991 ve 2001 yıllarında olmak üzere yedi genel tarım sayımı gerçekleştirilebildiğini düşünürsek, konunun ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlayabiliriz.

İki aşamada gerçekleştirilecek yeni tarım sayımı; potansiyel tarım arazileri, toprak verimliliği, arazi ve hayvan varlığı, iş gücü, tarımsal sulama, mekanizasyon gibi bilgilerin güncellenmesiyle yepyeni bir fırsat ortaya çıkaracak.

Genel tarım sayımıyla tarımsal yapıya ilişkin detaylı bilgiler güncellenecek, yeni bilgiler elde edilecek.

Daha da önemlisi tarım istatistiklerinin kalitesi artacak.

Özetle…

Tarım sektöründe faaliyet gösterenlerin karar verirken faydalanabilecekleri güçlü bir veri ekosistemi oluşturulacak.

Türkiye çok şey kazanacak!