İsrail'in Gazze'deki soykırımının başladığı 7 Ekim’den bu yana, ABD genelindeki üniversiteler Filistin yanlısı söylem ve faaliyetlere karşı baskı uyguluyor.

ABD üniversitelerinde Filistin yanlısı aktivistler için ifade özgürlüğü yok. Dünyanın en prestijli akademi kuruluşları, Gazze hassasiyeti olan öğrenci ve akademisyenleri cezalandırma yarışına girdi. İşgalin başlamasından bu yana tavır alan öğrenciler, antisemitizm suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı ve İsrail’e tepki gösterdikleri için hedef alınarak gözaltına alınmaya kadar varan cezalarla okullarından uzaklaştırıldılar.
Son olarak aralarında ABD'li milletvekili İlhan Omar'ın kızı İsra Hirsi'nin de bulunduğu üç Barnard College öğrencisi, New York'taki Kolombiya Üniversitesi'nde Gazze ile dayanışma amacıyla düzenlenen protesto gösterisine katıldıkları gerekçesiyle hem gözaltına alındı hem de okuldan uzaklaştırıldı.

Geçtiğimiz perşembe günü çevik kuvvet kıyafetleri giymiş ağır silahlı polisler, aktivist öğrencilerin kurduğu 50'den fazla çadırı yıkmak üzere üniversiteye girdi ve aralarında Hirsi'nin de bulunduğu en az 108 öğrenci Amerikan polislerinin zor kullanmasıyla gözaltına alındı.

‘KONTROLÜ KAYBETTİLER’

ABD’de üniversiteden uzaklaştırılmanın öğrenciler için ağır bir yaptırımı var. Bu ceza öğrencilerin yiyeceklerini, barınmalarını ve okulun sağlık merkezine erişimlerini kaybettikleri anlamına geliyor.

Demokrat milletvekili Omar’ın kızı Hirsi, yürekli bir genç. "Özellikle de bu soykırımın suç ortağı olan bir okula gidiyorsam sesimi bu uğurda mücadele etmek için kullanma sorumluluğum olduğunu hissediyorum." diyor.

Uzaklaştırılan ikinci öğrenci olan İkbal, üniversitenin içinde bulunduğu paniği, "Esasen öğrenci kitlesinin kontrolünü kaybettiler. Biz sadece kampüste birçok yeri işgal etmekle kalmadık, tüm üniversiteyi de işgal ettik." diyerek anlatıyor.

ABD akademyasında sular durulmuyor. İsrail'in Gazze'ye açtığı savaş, üniversite kampüslerinde Filistin yanlısı eylemlerin artmasına neden oldu. Her gün gerçekleşen gösteriler, polis ve üniversite yönetimlerinin baskısıyla birlikte ulusal çapta dikkati çekmeye devam ediyor.

Ceza alan öğrencilerden Soph Dinu kararlı bir şekilde "Şu anda fikrini söyleyen herkes hedef alınıyor ve alınmaya da devam edecek çünkü üniversite için en büyük tehdit biziz.” diyor ve Yahudi kimliğinin kampüste "antisemitizm iddiaları ile bir silah olarak kullanmasından" tiksindiğini ifade ediyor.

Nisan ayının ilk haftasından bu yana sekiz öğrenci, Filistin yanlısı aktivizm nedeniyle Kolombiya Üniversitesi'nden uzaklaştırıldı. Öğrenciler, üniversite İsrail'in "Filistin'deki apartheid, soykırım ve işgalinden" kâr sağlayan şirketlerle ilişkisini sona erdirene kadar kampın devam etmesinde ısrarlı.

'OKULUM BENİ TERK ETTİ'

Bu ayın ilk haftasında Güney Kaliforniya Üniversitesi, 'güvenlik' endişelerini gerekçe göstererek 2024 yılı dönem birincisi Asna Tabassum'un konuşma yapmasına izin vermeyeceğini açıklamıştı.

Kazandığı başarıyı taçlandıran bir konuşma hazırlayan Asna, üniversitenin aldığı bu kararla üzüntüsünü “Okulum beni terk etti” sözleriyle dile getirirken ‘ne yaparlarsa yapsınlar Gazze’de masum sivillerin uğradığı katliamı protesto etmekten vaz geçmeyeceğini’ bir kez daha vurguladı.

Asna'nın mezuniyet konuşmasının iptal edilmesi Müslüman sivil haklar grupları tarafından tepkiyle karşılandı.

İFŞA TEHDİDİ, GÖZDAĞI VE TACİZ

ABD'nin kuzeydoğusunda prestijli bir eğitim merkezi olan Harvard Üniversitesi’nin Filistin yanlısı eylemleri bastırma girişimleri, ABD’de bu konudaki en şiddetli ve kapsamlı engelleme olduğu belirtiliyor. Filistin’e destek verdikleri için internette ifşa edilecekleri tehdidine maruz kalan öğrenciler, bunun bir blöf olmadığını anlattı. Üniversite kampüsünde gezici araçların üzerinde yer alan billboardlarda Gazze aktivisti öğrencilerin isimleri yer aldı. Günlerce devam eden bu ifşa faaliyetlerine üniversitenin müdahale etmediğinden yakınan öğrenciler; sadece kendilerinin değil, ailelerinin de ifşa edileceğini belirten tehdit mesajları almaya devam ettiklerini hatırlattı. Harvard yönetimi olayla ilgili bir dizi açıklama yapmak zorunda kaldı.

Filistin’e verdiği destek ve yazdığı makale nedeniyle süresiz izne çıkarılarak cezalandırılan Profesör Jodi Dean, ABD akademyasının ne olduğunu ve neye hizmet ettiğini çarpıcı şekilde ortaya koyuyor:

"Yükseköğretim kurumları, ABD'nin İsrail'e desteğini sürdüren emperyal sistemin bir parçasıdır. Bence bu dönem en azından 1967'den bu yana hiç olmadığı kadar çöküyor." Profesör Dean, bu vicdan hareketiyle birlikte ABD’de yeni bir dönemin başladığını müjdeliyor.

Gazze dünyayı uyandırmaya devam edecek.