Dr. Erdoğan Zaim
Gıdaların içerisinde bulunan katkı maddelerinin o gıdalara konulmasının sebebi nedir?
Bu soruyu kendimize soralım. Çünkü bu katkı maddeleri insan sağlığını tehdit ediyor, insan ırkını tehdit ediyor, yeni yetişen genç nesilleri, yani çocuklarımızın hayatını tehdit ediyor.
-Özellikle paketlenmiş gıdalar,
-Özellikle gıda boyaları,
-Özellikle içine katılan çeşitli katkı maddeleri,
-Özellikle Çin tuzu denilen çeşitli maddeler,
-Tatlandırıcılar, renklendiriciler, koruyucular…
BUNLARIN HEPSİ İNSAN SAĞLIĞI TEHDİT EDİYOR.
-Bunlar bütün çikolatalarda var,
-Bütün unlu mamullerde var,
-Bütün çorbalarda var, marketlerde satılan ürünlerin hepsinde var.
Onun için çok dikkatli olmalıyız. İçtiğimiz yediğimiz her şey dikkat etmeliyiz.
-MÜMKÜNSE EVİMİZDE PİŞİRMELİYİZ.
-YOĞURDUMUZU KENDİMİZ YAPMALIYIZ.
-Sütümüzü açık olarak evimize süt getiren sütçümüzden almalıyız.
-Ekmekleri yaparken kullandığımız una dikkat etmeliyiz. Özellikle arpa ununu, çavdar unu ve çavdar bulgurunu tercih etmeliyiz.
-Hazır mayalardan uzak durmalıyız. EN İYİ MAYA KENDİ EKŞİ MAYASIDIR.
-Buğdaydan uzak durmalıyız ve içtiğimiz suların pH derecesine bakmalıyız.
-SUYU FAZLA TÜKETMEMELİYİZ. En az içtiğimiz kadar su içmeliyiz. En fazla içtiğimiz kadar su içmeliyiz ve vücudumuzdaki ödem hareketlerine şişliklere dikkat etmeliyiz.
KARACİĞER YAĞLANMASI
Karaciğer yağlanması çok önemli. Sebebi kızarmış yağlar ve trigliserit dediğimiz kolesteroldür.
-Şekerlenmiş gıdalardan, özellikle meyvelerden uzak durmamız gerekiyor.
-İçine şeker katılmış olan şekerli şeyleri hayatımızdan çıkarmamız gerekiyor.
-Şekere karşı çok dikkatli olmamız gerekiyor. Şekerin toksik bir zehir olduğunu ve insanın hayatını, sağlığını, geleceğini tehdit ettiğini unutmamalıyız.
-BUĞDAY VE ŞEKER İNSAN HAYATI İÇİN EN TEHLİKELİ İKİ MADDEDİR. Bunlar da gıdaların içerisinde vardır. Özellikle gluten maddesi, bunda bulunan gliadin dediğimiz madde alerjik maddedir ve bu alerjik madde insan sağlığını tehdit etmektedir. Bizim de dikkat etmemiz gereken şey bunların olmadığı gıdaların seçmemiz, mümkünse evde pişirmemiz.
-Yumurta alacaksak köy yumurtası, tavuk tüketeceksek köy tavuğu… Markette satılanlar tavuk değildir, piliçtir. Kısa sürede üretimleri yapıldığı için bunların besin değerleri azdır ve tamamen vücuda zararlı toksik etkileri fazladır.
-Üretme balıklar, verilen yemlere tamamen kimyasal birtakım şeyler katıldığı için, insan sağlığı üzerine tehdit oluşturmaktadır.
-Büyükbaş hayvanların etleri eski olduğunda, özellikle toksik maddelere fazla maruz kaldıkları için özellikle çocuklarımızda çok zararlıdır.
-MÜMKÜN OLAN TAZE SEBZELERİ, TAZE MEYVELERİ YEMEMİZ LAZIM. Meyvelerden de fazla şekerlenmiş olmayanları haftada bir gün, en fazla iki gün tüketmeliyiz.
-Akşamları kesinlikle akşam namazından sonra, yazın hava karardıktan sonra hiçbir şey yememeliyiz. SABAHA KADAR VÜCUDUMUZUN DİNLENDİRMELİYİZ.
-Vücudumuzun hormonları salgılamasını zaman hazırlamalıyız.
-Vücudumuzun kendini sabaha hazırlaması lazım.
-Enzimlerini düzenlemesi lazım.
-Vücut sularını düzenlemesi lazım.
-Sindirimi düzenlemesi lazım.
-Bağırsakları çalıştırması lazım.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN…
-Yanmış yağlardan, kızartmalardan uzak durmamız lazım. Kızartmaları hayatımızdan tamamen çıkartmam lazım.
-Özellikle trans yağların karaciğerdeki yağlanmayı artırdığı, bu karaciğerdeki yağlanmanın diğer alanında siroz, yani karaciğer kanseri olduğu unutulmamalıdır. Göbek çevresi kalınlaştığı zaman, bel çevresinin kalınlaşması karaciğerin yağlandığına bir göstergedir. Karaciğer enzimleri AST ve ALT’den bunlar anlaşılır. Onun için meyvelerde bulunan fruktoz şekeri de karaciğer yağlanması ana sebebidir. Kandaki yağlanma, özellikle damarları tıkayıcı özellikteki yağlanmanın ana sebebi bunlardır.
-Meyve şekerinden oluşur. Meyve şekerine dikkat etmeliyiz.
-BUĞDAY ÜRÜNLERİNE DİKKAT ETMELİYİZ, HAYATIMIZDAN BUNLARI ÇIKARMALIYIZ.
-HAZIR VE PAKETLENMİŞ, RAFİNE EDİLMİŞ GIDALARDAN UZAK DURMALIYIZ.
-Mümkünse yemeklerimizi evde yapmalıyız, evde yemeliyiz.
Bunu hayatımıza sokmalıyız yoksa hayatımızı tehdit eden bir sürü hastalıkla karşı karşıya kalacağız.
******
Rezene bitkisi hakkında bilinmesi gerekenler
2 metreye kadar boy atabilen dayanıklı bir bitkidir. Memleketimizde fakir topraklarda yetiştiği gibi Ege ve Akdeniz bölgelerinin ılıman yerlerinde, bahçelerde ziraatı yapılır. Diğer bir adı da raziyedir. Haziran-Temmuz aylarında salkım halinde sarı çiçekler açar. Tohumları olgunlaştıktan sonra topraktan üst kısmı kurur, ilkbaharda köklerinden tekrar sürer yaprakları dereotuna benzer kokusu anasonu andırır. Taze yaprakları salataya doğranır, turşulara konur, yemeği yapılır.
İLAÇ OLARAK KULLANIMI
Eski tarihlerden beri ilaç olarak kullanılmaktadır. Bitkinin ikinci yılının sonbaharında olgunlaşıp yarılan tohumları toplanır, kabukları tarakla temizlenerek gölgede kurutulur. Kullanacağı zaman tohumlar havanda biraz ezilir, bir bardak kaynar suyun içine 1 tatlı kaşığı tohum konur, 10-15 dakikaya kadar demlemeye bırakılır, günde 3 defa birer bardak içilir.
-Emzikli kadınların sütünü çoğaltır.
-Bebek mamalarına rezene çayı karıştırıldığında gaz sancıları yaşanmaz.
-Sindirim rahatsızlığı olan bebekler ve küçük çocuklara rahatlıkla verilebilir.
-Mide bağırsak gazlarını giderir.
-Kalbe iyi gelir.
-Sinirleri yatıştırır.
-Öksürükte balgam söktürücü özelliği vardır.
-İştah açıcı olarak yemeklerden yarım saat önce sindirimi uyarmak ve şişkinliği gidermek için yemeklerden sonra tatlandırmadan içilir.
-Soğuktan ileri gelen mesane böbrek ağrılarına çok faydası vardır.
-Kadınlarda adet kanamaları düzene sokar.
-İdrar söktürür.
-Kansızlığı giderir.
-Yaprak ve çiçeklerinden hazırlan lapa kullanıldığı zaman göğüslerin tıkanıklığını giderir. Emzirme müddeti boyunca onların normal şişlikte kalmasını sağlar.
-Taze yaprak ve sürgün ezilip göze ikişer damla damlatıldığında gözleri kuvvetlendirir.
Özellikle TRAHOM hastalığına iyi gelir.
-Yorgun, iltihaplı ve iyi göremeyen gözler, bitki buğusuna tutulur. Bu tedavi şöyle yapılır: Bir veya iki yemek kaşığı rezene tohumu havanda hafifçe ezilir yarım veya bir litre kaynar derecede sıcak suyla haşlanır, büyük bir havlu ile baş örtülür ve gözler 10 dakika kadar etkilemeye bırakılır.
-Tohumları çiğnenirse ağız kokusunu giderir.
-AŞIRI DOZLARDA ALINMAMALIDIR.
******
Peygamber çiçeği nedir?
Mavi kantaron da denilir. Ekili tarlalarda yabani olarak yetiştir. Yarım metre kadar yükselir, bir yıllık bir bitkidir. En çok çiçek açma zamanı Mayıs-Haziran aylarıdır. Çiçekler açar açmaz bu aylarda toplanır, gölgede kurutulur.
15 gram peygamber çiçeği 1 litre suda kaynatılıp günde iki kere yarımşar fincan içilir.
YAPRAKLAR DA KULLANILIR.
-Göğsü yumuşatıcı olarak, ÖKSÜRÜK, BRONŞİT, KARACİĞER RAHATSIZLIKLARINDA ÇOK ETKİLİDİR.
-Nefes darlığı için şifalıdır.
-Vücutta biriken zehirli maddeleri dışarı atarak kanı temizler.
-Boğaz ve böbrek iltihaplarını iyi gelir.
-İdrar söktürür.
-Kum döker.
-Romatizmaya iyi gelir.
-Karında su toplanmasına karşı çok faydalıdır.
-İştah açar. Bunun için 1 bardak kaynar suya 10 gram çiçek konur, demlenmeye bırakılır, bir günde tüketilir.
-Göz iltihabı için bir litre suya bir avuç çiçek atılır, 5 dakika kaynatılır, yarım saat bekledikten sonra göz damlası olarak kullanılır.
-FAZLA KULLANILIRSA KALBE ZARAR VERİR.
-Böcek ve parazitlerle mücadele için ilaçlanmış tahıl alanlarından toplanmamış olmalıdır.
******
Sığır kuyruğu bitkisinin özellikleri
Yol ve tarla kenarlarında çalılıklar arasında ağaçları kesilmiş orman bölgelerinde bulunur. 2 yıllık dayanıklı, otsu bir bitkidir, pek çok çeşidi vardır. 2 metreye kadar boy atabilir. Yaprakların üzeri sık ve ince tüylerle kaplıdır. Rengi sarımtırak ve bozdur. Bitkinin ortasında yükselen saptan dalcıklar çıkar. Onun da üzerinde sarı renkte üzüm salkımını andıran ufak çiçekler açar. Döktüğü tohumlarıyla çoğalır. Çiçek ve yaprakları yazın toplanıp gölgede dikkatle kurutulur. En ufak bir ihmal birden çiçeklerin kararmasına sebep olur. Havadar ve gölge yerlerde korunması, nemli yerlerden uzak tutulması gerekir.
KULLANILIŞI
Kuru bitki altın sarısı renktedir, bala benzer bir tadı vardır.
Bir bardak kaynar suya kurutulmuş karışımdan bir tatlı kaşığı konur ve demlendirilerek günde üç defa birer bardak içilir. Bal ile tatlandırılabilir.
-Göğsü yumuşatır, bronşite iyi gelir.
-Kronik öksürük durumlarında faydalıdır, iyi bir balgam söktürücüdür.
-Hemoroidi tedavi eder.
-Solunum yolları enfeksiyonlarında iyileştirici etkisi vardır.
-Hırıltıları giderir.
-Mide iltihaplarında,
-Veremde, romatizma ağrılarında kullanılır.
-Sakinleştiricidir.
-Ağrılı ishale iyi gelir.
-İdrar söktürür.
-Böbrekleri temizler, böbrek ve mesane taşları döker.
-Karaciğeri güçlendirir.
-Ses kısıklığında faydalıdır.
-Yatmadan önce içilirse uyku verir.
-YARA İYİLEŞTİRİCİDİR. Taze yaprak ve çiçekleri ezerek lapa yapılıp yara üzerine konulursa yarayı temizler ve tedavi eder.
-Egzamalara iyi gelir.
-Normalde herhangi bir yan etkisi yoktur. Çiçeği dışındaki diğer kısımları, özellikle ÇOK KÜÇÜK TOHUMLARI HAFİF ZEHİRLİDİR, dikkat etmek gerekir.