Gündem

Mekteb-i Suffa

Abone Ol

Güzelyurt Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi / Sabır Nazlı Sürmeli

Suffa, Peygamber Efendimiz döneminde Mescid-i Nebiye bitişik olan odalara denir. Burada genellikle evsiz, bekar ve genç sahabeler bulunmaktadır. Burada bulunan genç sahabelere Mektebi Ashab-ı Suffa adı verilir. Bu kişiler kendilerini dünya yaşantısının zevklerinden sıyırmış ve kendilerini sadece Allah yolunda Kuran tilaveti yapıp, ilim tahsil etmeye ve gelecek nesillere en güzel şekilde aktarmaya adamış kişilerdir. Mekteb-i Suffalılar Peygamber Efendimiz’den (sav) ders alan kişilerdir. Maddi ihtiyaçları Peygamber Efendimiz ve bazı sahabeler tarafından karşılanır, Peygamber Efendimiz sık sık Mekteb-i Suffa ile ilgilenir, hal hatırını sorardı. Peygamber efendimizden ders alan Mekteb-i Suffalılar ileride genişleyen İslam topraklarında, fethedilen beldelerde İslam’ı yaymışlardır. Günümüzde de önemli Âlimler Mekteb-i Suffa sayesinde çıkmıştır. Ve hâlâ Mekteb-i Suffa ilmi devam etmekte ve gelişmektedir.

Kendini ilme adamış gençler her zaman olmuştur ve olacaktır. Çünkü insanın fıtratında vardır ilim. Mekteb-i Suffa’nın çektiği sıkıntılar sayesinde şu an rahatlıkla istediğimiz çoğu yerde güvenilir ve sağlıklı ilimler tahsil edebiliyor, öğrenebiliyoruz. Eğer ki zamanında Mekteb-i Suffa gençleri zahmet ve sıkıntılar çekmeselerdi bugün bizler rahatlıkla ilim tahsil edemez ve öğrenemezdik. Bu durumda bizim de üstümüze düşen görevler var. Mesela bize verilen ilim bilgilerini layıkıyla öğrenip bilmeyen ya da karşılaşmayanlar ile paylaşıp bir nebze olsun bir başkasına ilim öğretmek düşer bizlere. Bir Müslüman kardeşimiz yanlışlık yaptığında elinden tutup doğruya yöneltmektir ilim kardeşliği.Bazense ilmi bir şey sorulduğunda ilim öğrenen biri olarak doğru cevabı vermek de bizim üstümüze düşen bir haktır.Çünkü bilenin bilmeyen üzerinde hakkı vardır.Çünkü bazen bir bilgi bir ömre bedeldir.Çünkü birine verilen bir bilgi o kişinin hayatını değiştirebilir.Mesela şuana kadar yanlış kıldığı namazın doğrusunu o kişiye öğretirsek,bundan sonra o bilgiye göre kılacağı için,kıldığı namazların sevapları hem bize hem de ona yazılır.Yani bize öğretilen ilmi bir bilgiyi o dersten yüksek not alabilmek için değil,hayatımızda kalıcı bir yer edinmesi için ve bilmeyen ya da yanlış bilen birine doğru bir şekilde aktarmak için dinlemeli ve öğrenmeye çalışmalıyız.

Bazen zorluklara göğüs germeliyiz çünkü şunu unutmamalıyız ki bir ömrün çektiği zahmetle ondan sonra ki binlerce ömür rahat eder. Bizler ilimleri doğru öğrenip doğru öğretmeliyiz çünkü bizim öncülerimiz Mekteb-i Suffa’dır. Çünkü biz onlar sayesinde rahatız, bizden sonra ki Mekteb-i Suffa gönüllüleri de bizim sayemizde rahat edip kendilerini ilme kolayca adayabilsinler. Bizler Peygamber Efendimiz’den (sav) bizzat ders alan mekteb-i Suffa’dan doğru ve güvenilir bilgiler alıyorsak, bizde sonra kiler de aynı şekilde Mekteb-i Suffa’dan günümüze kadar doğruluğunu ve bütünlüğünü yitirmeden bu bilgilere ulaşmalıdır. Çünkü bizler Mekteb-i Suffa’nın emeğini gelecek nesillere taşıyacak olan kişileriz.