Kadın ve erkeklerde üreme sağlığı açısından önemli bir yere sahip olan prolaktin hormonu, gereğinden az veya daha fazla üretildiğinde bu konuda çeşitli sağlık problemlerine sebep olabilmektedir. Uzman bir hekim kontrolünde yapılacak kan testi sayesinde kolayca tespit edilebilen prolaktin hormonunun düşüklüğü veya yüksekliği de ilaç tedavisi ve birtakım beslenme önerilerinin uygulanması sayesinde kontrol altına alınabilmektedir. Peki, Prolaktin nedir? Prolaktin yüksekliği düşüklüğü belirtileri nelerdir? Normal prolaktin değeri kaç olmalı? Kısa bilgiler yazımızda...
Prolaktin nedir? Prolaktin yüksekliği düşüklüğü belirtileri nelerdir? Normal prolaktin değeri kaç olmalı?
İnsan beyninde hipofiz bezinin ön lobundan salgılanan bir hormon olan prolaktin, kadınlarda esas olarak anne sütü üretiminden sorumludur. Halk arasında “süt hormonu” olarak da bilinen prolaktin hormonunun süt üretimi ve salgılanmasının yanı sıra adet döngüsü ve üreme fonksiyonları üzerinde de etkisi vardır. Cinsel sağlığı da destekleyen prolaktin hormonu, üreme sağlığı açısından oldukça önem taşımaktadır. Kandaki prolaktin hormonu, kan testi yapılmak suretiyle tespit edilebilir.
PRL olarak kısaltılan prolaktin hormonu, kadınlarda yaklaşık olarak 15 ile 25 µg/L seviyesinde olması gerekirken erkeklerde ise bu oran yaklaşık 5 ile 10 µg/L aralığındadır.
Halk arasında “süt hormonu” olarak da bilinen prolaktin hormonu, sadece süt salgılanmasından değil aynı zamanda üreme ve adet döngüsü gibi fonksiyonlardan da sorumludur.
Kesin bir kanıtı olmamakla birlikte doymuş yağların prolaktin hormonunu düşürmeye; çemen, rezene ve C vitaminin ise yükseltmeye yardımcı olduğu belirtilmektedir.
Prolaktin yüksekliği adet dönemini geciktirmesi nedeniyle ödem ve şişkinlik hissine yol açabilir.
Kadınlarda yetersiz süt üretimi, yumurtalık fonksiyonlarının düşmesi gibi sorunlara sebep olabilen prolaktin düşüklüğü, erkeklerde de erken boşalma veya ereksiyon sorunlarına sebep olabilmektedir.
Prolaktin düşüklüğünün nedeni uzman bir hekim tarafından tespit edilip gerekli ilaç tedavisi ve beslenme önerileri uygulanmalıdır.
Antidepresanlar, opiat ilaçlar, hipertansiyon ilaçları, östrojen içeren ilaçlar, bazı doğum kontrol hapları, reflü ilaçları ve epilepsi ilaçları gibi bazı ilaçlar; kronik böbrek yetmezliği, akromegali gibi bazı kronik hastalıklar, sarkoidoz gibi bazı sistemik hastalıklar, strese bağlı hastalıklar, göğüs duvarına travma, tiroid hormon düşüklüğü ve hipofiz bezi tümörü gibi nedenler de prolaktin yüksekliğine neden olabilmektedir.
Prolaktin yüksekliği, kadınlarda doğum harici göğüslerden süt gelmesi, yumurta üretiminin kesilmesi, gebe kalamama, adet düzensizliği, adet kesilmesi, cinsel istekte azalma, ağrılı cinsel ilişki gibi problemlere neden olur. Erkeklerde prolaktin yüksekliği ise cinsel isteksizlik, ereksiyon problemleri, kısırlık, vücut tüylerinde azalma ve nadiren meme ucu akıntısına sebep olur. Bunun yanında kişinin normal hayatını etkileyecek düzeyde kemik erimesi, baş ağrısı ve görme problemlerine de sebep olabilmektedir.
Prolaktin yüksekliği genellikle 2-3 aylık bir ilaç tedavisi sonucu normal düzeye indirilebilmektedir.