Baran, yaptığı açıklamada, dünyanın 2020'li yıllarda pandemi ile başlayan zorlu sınavlara sahne olduğunu belirterek, "Küresel ekonomi, pandeminin ardından tam toparlayacakken Rusya-Ukrayna Savaşı ve ekonomideki dengeleri etkileyen birçok olay yaşandı. 2023 yılında da bir önceki yıl sıkılaştırılan para politikalarının küresel ekonomideki yavaşlatıcı etkisi hissedildi" dedi.

Yaşam maliyeti krizi

NPE 2024 fuarına Türkiye'den 34 firma katıldı NPE 2024 fuarına Türkiye'den 34 firma katıldı

Yaşam maliyeti krizinin gelişmiş ülkelerde bile büyük bir probleme dönüştüğünü ifade eden Baran, "Gelişmekte olan ekonomiler artan hayat pahalılığının yanı sıra, borçlanma maliyetlerinin artışı ve yabancı sermayenin çıkışı ile de baş etmek zorunda kaldı. İklim krizi tüm dünyada giderek daha fazla hasar verirken, 2023 yılında tarihin en sıcak yılını yaşadık" diye konuştu.

Türkiye'de 2023

Türkiye için önemli bir tarih olan 2023'ün, 6 Şubat'ta meydana gelen depremle hepimizin yüreğini paramparça ettiğini vurgulayan Baran, "Yüzyılın felaketini yaşadık. 11 ilimizde yıkıma yol açan deprem, ekonomimizi de ağır bir şekilde etkiledi. Ardından coğrafyamızda yaşanan, İsrail'in soykırıma varan Filistin'e saldırılarına üzüldük ve tepki gösterdik" dedi.

Türkiye ekonomisinin 2023 yılındaki bir diğer önemli dönüm noktasının Mayıs ayında gerçekleştirilen genel seçimler olduğunu belirten Baran, "Seçimlerin ardından yapılan para ve maliye politikası değişiklikleri, Türkiye ekonomisinde yılın ikinci yarısına damga vurdu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, para politikasını sıkılaştırırken faizleri yükseltti. Ekonomi yönetiminin adımları piyasalara güven verirken, yabancı yatırımcıların da Türkiye'ye dönüşünü teşvik etti" diye konuştu.

2023 büyüme oranı

2023 yılının sonuna gelindiğinde, aylardır uygulanmakta olan sıkı para politikasının enflasyonu frenleyici etkisinin yavaş yavaş görülmeye başlandığını belirten Baran, "Cumhuriyetimizin ilk yüzyılını, yıkıcı depreme, coğrafyamızda yaşanan tüm olumsuz tabloya rağmen, Türkiye bölgesinde her zaman bir güven adası olarak varlığını sürdürmeye devam edecektir, mesajı verecek biçimde tamamladık" dedi.

2023 yılında ülkemizin büyüme ve dış ticaret performansının küresel ekonomide olumlu ayrıştığından bahseden Baran, "Türkiye, OECD üyesi ülkeler arasında öne çıkarak 12 çeyrektir devam eden büyüme performansını sürdürdü. Küresel iktisadi faaliyetlerdeki yavaşlamanın ve şubat ayında yaşadığımız deprem felaketinin etkilerine rağmen 2023 yılının genelinde ekonomik büyümemizin %4,4 olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz" diye konuştu.

Enflasyonla mücadele

Enflasyon konusunun tüm ülkeleri zor bir şekilde etkilediğini vurgulayan Baran, "Bizde de enflasyonla mücadele süreci devam ediyor. 2024 yılında da temel amaç enflasyonu düşürmek olacak" dedi.

Faiz artırımının, alınan tedbirler sayesinde ekonomide belirgin bir yavaşlamaya, çok büyük sıkıntılara yol açmayacağına inandığını belirten Baran, "Bu dönemi ekonomide daha iyi verilere ulaşabilmek, ülke olarak daha iyi günler görebilmek için katlanılması gereken geçici bir zorluk olarak görüyoruz" diye konuştu.

Küresel ticarette öne çıkmak için ihracat pazarlarını geliştirmek ve katma değerli ürünlere yönelmek gerektiğine inandığını belirten Baran, "Yine bu süreçte, küresel gelişmeler doğrultusunda ikiz dönüşüm olarak adlandırılan yeşil dönüşüm ile dijitalleşmeye odaklanmak gerekiyor. Bu iki süreci doğru yönetenler, küresel ekonomide avantaj elde edecek fırsatlar yakalayacaktır" dedi.

Hâlihazırdaki büyüme oranlarımız, ihracat ve istihdam rakamları 'Türkiye Yüzyılı'na emin adımlarla girdiğimizi gösterdiğini belirten Baran, "Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılını; ticarette, sporda, bilimde, kültürde, tarımda, sanayide ve diğer tüm alanlarda yepyeni başarılarla taçlandıracağına yürekten inanıyoruz" diye konuştu.

Muhabir: Pınar KARAHAN