Destici, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye ile Suriye'deki Esed Rejiminin anlaşması noktasında Rusya ve İran'ın telkinleri olduğunu ve bu konuda bazı adımların atıldığını bildiklerini söyledi.

Türkiye'nin iki hedefe kilitlenmiş durumda olduğunu dile getiren Destici, bunlardan birincisinin Suriye'nin kuzeyinde bir terör devleti kurulmaması, ikincisinin de sığınmacıların geri dönmesi olduğunu anlattı.

Türkiye'nin geçmişte sahada kazandıklarını masada koruyamadığını söyleyen Destici, "Geçmişte yaşanan tecrübeleri göz önünde bulundurmalıyız. ABD, Rusya, İran çıkmadan Türkiye şu anda kontrolü altında tuttuğu hiçbir noktadan çekilmemelidir." diye konuştu.

Önce Türkiye'nin çekilmesinin istendiğini belirten Destici, "ABD, Rusya ve İran çekilmeden Türkiye çekilirse ne orada terör devletinin kurulmasına engel olabiliriz ne de sığınmacıları geri gönderebiliriz." ifadesini kullandı.

Sığınmacıların Suriye'ye geri gönderilmesinin tek yolunun Esed rejimiyle anlaşmak olmadığını vurgulayan Destici, "Sığınmacıların Türkiye'den göndermenin en garanti yolu; uluslararası hukukun bize verdiği yetkiyi kullanarak, Türkiye'nin kendi güvenliğini, toplumsal barışını önceleyerek, bunları önce bizim hakimiyetimiz altındaki bölgelere göndermek, gerekirse deport etmek, oradan da Suriye'nin diğer bölgelerine geçişlerine imkan sağlamak olmalıdır." görüşünü paylaştı.

Masada Rusya, ABD olunca Türkiye'nin daha dikkatli olması gerektiğini kaydeden Destici, "Eğer ABD, Rusya, İran ve diğer terör unsurları çekilmezse, Türkiye gündeminde tuttuğu kara harekatını ivedilikle başlatmalı, Tel Rıfat, Münbiç'ten başlayarak, Irak'ın kuzeyindeki Sincar'a kadar meseleyi kökten halletmelidir." değerlendirmesinde bulundu.

İSVEÇ'TEKİ PKK PROVOKASYONU

İsveç'teki terör örgütü PKK provokasyonunun suç sayılmadığını hatırlatan Destici, "Oradaki toplumdakilerin varlığı zaten suç. Hepsi terör örgütünün uzantısı, terörün destekçisi. Teröre destek verdikleri için Türkiye'den kaçıp oraya sığındılar." dedi.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'un, Türkiye ile NATO müzakerelerinin normal seyrinde devam ettiğine ilişkin açıklamasına Destici, şöyle karşılık verdi:

"Biz, aynı noktada değiliz. Bizim devletimizin de hükümetimizin de dışişlerimizin de aynı noktada olmadığını biliyoruz. O nokta neyse onu İsveç Başbakanı daha açık dile getirirse biz de anlamış oluruz. İsveç, teröre ve teröriste destek verdiği sürece, Türkiye ile yapılan mutabakata uymadığı sürece kesinlikle NATO'ya girişine Türkiye vize vermemelidir, TBMM de el kaldırmamalıdır."

"O GÜNLER GEÇTİ ALİ BEY"

Savunma sanayisinde atılan adımlardan, ABD'nin, Batılı emperyalistlerin, PKK ve türevlerinin yanı sıra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın da rahatsız olduğunu söyleyen Destici, "Sayın Babacan önce 'Anayasa'dan Türklük kavramı çıkarılsın', 'İkinci bir dile eğitim hakkı verilsin' dedi. Yakında 'özerklik' de diyecek, hiç şaşırmayız. Çünkü rotası çizilmiş, kurulmuş ve oraya doğru süratli bir şekilde gidiyor. Aynı Babacan'ın, TSK'ya 'kimyasal silah kullanma' iftirası atan PKK sempatizanı, HDP'li, terör sevicisi Fincancı'ya koşa koşa gitmesi zaten aynı çizgi ve nokta üzere yürüdüklerinin çok açık bir ifadesidir." sözlerini sarf etti.

Türk savunma sanayisinin insansız hava aracı üreticisi Baykar'a yönelik iddialara ilişkin Destici, "Anlaşılıyor ki ABD, emperyalistler, PKK, Ermenistan ve Yunanistan'la birlikte, 'Bilderberg çocuğu' diyeceğim, Bilderberg toplantılarından sadece etkilenmekle kalmamış onların aynı zamanda esiri olmuş Ali Babacan da rahatsız. İstiyorlar ki Türkiye kendi uçağını, bombasını, İHA'sını, SİHA'sını üretmesin, emperyalistlere muhtaç kalsın. O günler geçti Ali Bey." diye konuştu.

Destici, AK Parti'nin başörtüsüne yönelik Anayasa değişikliği teklifi konusunda görüşme talebini muhalefetin reddetmesinin asıl nedeninin; açıkça dile getirilmese de CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ve İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan'a ait yasama dokunulmazlığı dosyalarının gündeme alınması olduğunu kaydetti.

Mustafa Destici, "Kılıçdaroğlu bir taraftan 'Kaldırın dokunulmazlıkları, bizim bundan kaçacağımız bir şey yok' derken öbür taraftan sadece bir milletvekili ile ilgili dokunulmazlık fezlekesi gündeme alındığında ortaya koyduğu tavır milletimizin malumudur." dedi.

Destici, EYT ile ilgili düzenlemenin, şubat ayı içerisinde yasalaşarak yürürlüğe gireceğini ümit ettiğini dile getirdi.


KAYNAK: AA

Editör: TE Bilisim