İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Batı’nın Suriye’de izlediği politika, sevinerek söylemeliyiz ki hedefine ulaşamamıştır. Türkiye’yi PKK’ya, YPG’ye alıştırma politikaları tutmamıştır. Çok meraklısı varsa, alsınlar kendi ülkelerinde ağırlasınlar.” dedi.

Süleyman Soylu, Gölbaşı Vilayetler Evi’nde düzenlenen Muhtarlar Günü yemeğine katıldı. Muhtarlar Günü’nü tebrik eden Soylu, birilerinin son yıllarda muhtarla ilgili atılan adımları, özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuya ilgisini, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen muhtar buluşmalarını siyasi mecrada ele aldığını, eleştirdiğini ve küçümsediğini belirtti.

MUHTARLAR, MİLLETİN REHBERLİĞİNDEN İSTİFADE ETMEK İÇİN ÖNEMLİ

Bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 49 muhtar buluşması gerçekleştirildiğini, yaklaşık 32 bin muhtarın bu toplantılara katıldığını anlatan Soylu, “Bunu siyasi alana çekmek, açıkça ifade etmek isterim ki yanlış ve çağ dışı bir yaklaşımdır. Çünkü muhtarı işin merkezine almak, demokrasiyi tahkim etmek demektir. Milletin sesini daha çok duyabilmek, milletle daha çok temas edebilmek, milletin hem talebini dinleyebilmek, nabzını tutabilmek, hem de milletin rehberliğinden istifade edebilmek demektir.” değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul’daki 23 Haziran seçimleri öncesinde muhtarlarla sık sık bir araya geldiğini, muhtarların bu toplantılarda tespit, taleplerini, mahallerinde olup bitenleri dile getirdiğini aktaran Bakan Soylu, uyuşturucu satılan yerlerin tespit edilmesi, hırsızlıkla mücadele gibi çalışmalara da olumlu katkılar sağladığını kaydetti.

Soylu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu iletişimi önemsemesinin altında çok doğru bir mantığın yattığını vurgulayarak, “Bu siyasi bir strateji değildir. Vatandaş memnuniyeti odaklı bir yönetim anlayışının yansımasıdır.” ifadelerini kullandı.

“YAPILAN ÇALIŞMALAR MİLLET İRADESİNE VERİLEN ÖNEMİ GÖSTERİYOR”

Bakan Soylu, Muhtarlar Günü ilan edilmesinin bir özel gün tesisi değil, bir aidiyet oluşturmakla ilgili olduğuna işaret ederek, bu amaçla Muhtarlar Daire Başkanlığı kurduklarını, Muhtar Bilgi Sistemi’ni (MUBİS) devreye aldıklarını anımsattı.

Sistem üzerinde gelen 95 bin 595 muhtar talebinin, gereği yapılmak üzere işleme alındığını bildiren Soylu, muhtarların özlük hakları konusunda yapılan iyileştirmelere de değindi.

Toplam 50 bin 152 adet kimlik kartının muhtarlara gönderildiğini de aktaran Soylu, bugün itibarıyla 2 bin 26 lira olan muhtar maaşlarının sigorta primleri katkısıyla 2 bin 909 liraya ulaştığına işaret etti.

Soylu, tüm bunların milleti merkeze alan, millet iradesinden güç almaya önem veren anlayışın birer yansıması olduğunu vurguladı.

 “TÜRKİYE’Yİ SİNDİREMEDİLER”

Bakan Soylu, Türkiye’nin bugün terörle mücadelede elde ettiği başarının ardında milletten alınan güç ve desteğin yattığını belirterek, bu mücadeleyi sadece askerle, polisle, korucuyla değil, şehit aileleriyle, Diyarbakır’da çocuklarının terör örgütüne kaçırılmasına isyan eden, Kandil’e lanet okuyan anneyle; İHA, helikopter, tüfek yapan mühendislerle, öğretmenlerle, muhtarlarla, esnafla, vatandaşla verdiklerini vurguladı.

Barış Pınarı Harekatı’nda gelinen noktaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Soylu, şöyle devam etti:

“Bize Orta Doğu’daki planlarını dayatmak, hayallerindeki terör devletini kabul ettirebilmek için her şeyi denediler. Darbe yapmaya kalktılar, başaramadılar. İçerideki terörü azdırmak istediler, başaramadılar. Ülkeyi istikrarsızlaştırmak, siyasi sahada kaos çıkarmak istediler, yine başaramadılar. Ekonomiyle saldırdılar, döviz operasyonları yaptılar, yine başaramadılar. Güneyimizde bir terör örgütüyle beraber iş tutup, DEAŞ’la mücadele bahanesiyle bize güya vebayı gösterip sıtmaya razı etmek istediler, yine başaramadılar. Türkiye’yi sindiremediler, ülkemizi susturamadılar. Hem Cumhurbaşkanımızın kararlı tutumu, bilge liderliği, hem milletimizin artık bu işin bitmesine dönük iradesi, bizi pınarın başına getirmiştir.”

 “PKK’YA, YPG’YE ALIŞTIRMA POLİTİKALARI TUTMAMIŞTIR”

Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Batı’nın Suriye’de izlediği politika, sevinerek söylemeliyiz ki hedefine ulaşamamıştır. Türkiye’yi PKK’ya, YPG’ye alıştırma politikaları tutmamıştır. Çok meraklısı varsa, alsınlar kendi ülkelerinde ağırlasınlar. Ne dünyanın ne de başkalarının bu konuda kafası karışmasın. Bizim ülkemize havan mermisi atanlar, kurşun sıkanlar, eğer egemen bir devletin askeri değilse, bilinmelidir ki mutlaka teröristtir. Bunun başka bir cevabı yoktur. Türkiye’nin de terörle mücadele etmekten başka bir arzusu, kendi insanının can güvenliğini, vatanının toprak bütünlüğünü korumaktan başka bir arzusu ve emeli söz konusu değildir.

“ÜÇ BEŞ DAMLA PETROL İÇİN KAN AKITAN ONLAR”

Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Bunu defalarca söyledik. Allah’a çok şükür bu ülkenin toprağı da kaynakları da bize yetmektedir. Biz başka ülkeler gibi üç beş damla petrol için ürettiği silahları satmak için dünyanın dört bir köşesinde huzursuzluk çıkaran, darbe yaptıran, kan akıtan, kardeşi kardeşe düşürmek için fitneyi yayan ülkelerden değiliz. Hani bizde bir laf vardır, ‘tuttuğu elinde kalıyor’ derler ya bunlar da öyle. Nereye el atsalar kan ve gözyaşı, nereye el atsalar fakirlik, huzursuzluk getiriyorlar. Latin Amerika ülkelerinden Afrika’ya, Orta Doğu’ya Asya’ya kadar gidip de huzursuzluk getirmediği tek bir yer yok.”

“BUNLARIN KAFALARINDA KÖLELİK BİTMİŞ DEĞİL”

İçişleri Bakanı Soylu, “Belki biraz sert bir ifade olacak ama kimse kusuruma bakmasın, hani sordukları zaman ‘dünyada kölelik bitti’ diyorlar ya sakın inanmayın. Bunların kafalarında kölelik düzeni bitmiş değildir. Fırsatını bulsalar, dünyanın farklı renklerini, farklı dinlerini tıpkı eski yüzyıllarda olduğu gibi köle diye alıp satacaklar. Bugünkü halden esas itibarıyla anladığımız budur. Biz onların zihniyetine sahip değiliz.” diye konuştu.

Medeniyetimizin iyilik, değerler ve merhamet medeniyeti olduğuna vurgu yapan Soylu, Türkiye’nin kendini savunurken bile merhameti elden bırakmadığını, hem Türkiye hem de bulunduğu coğrafyayı güzel günlerin beklediğini kaydetti.

“MEDENİYET POTANSİYELİ PETROL’DEN DAHA FAZLADIR”

“Sakın bugünkü hale, birkaç yıllık gelişmelere bakıp da Orta Doğu’ya kötü bir kader tarifi kimse yapmasın, biz de yapmayalım. Buranın medeniyet potansiyeli, petrol potansiyelinin çok üzerindedir. Ben buna inanıyorum ve güveniyorum.

“DEAŞLA MÜCADELE EDEN TEK ÜLKE TÜRKİYEDİR”

Soylu, Batılı ülkeleri kastederek, sürekli istikrarsızlığın, kargaşanın, bir terör örgütünden çare üretmenin bir politika değil, çaresizlik olduğunu vurguladı.

Bakan Soylu, “Bunlar dünyanın büyük ülkeleri, hepsi bir terör örgütünün ağına düşmüş; ‘PYD, PKK, YPG; DEAŞ’ın üstesinden gelecek.’ DEAŞ’la göğüs göğüse mücadele eden tek ülke Türkiye’dir. Fırat Kalkanı Harekatı’nda kahraman ordumuz, evlatlarımız DEAŞ’a tarihinin en önemli mağlubiyetini, Avrupa’nın azaları tir tir titrerken verdirdi. Bu bölgeyi onlardan arındırdı.” diye konuştu.

“SİVİLLERİ KATLAEDİYOR SÖYLENTİSİ TEZVİRATTIR”

Aynısının Zeytin Dalı Harekatı bölgesinde de yapıldığını belirten Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Barış Pınarı Harekatı’nda, biz bunları unutmayız; Avrupa ‘Kürtleri katlediyorsunuz’ diye ayağa kalktı. Biz aklımızı peynir ekmekle mi yedik? Hepimiz bu ülkede yaşamıyor muyuz, Kürtler bizim kardeşimiz değil mi? Bu coğrafyada bir tek sivilin katledildiğine yönelik en ufak bir şey bugüne kadar gördük, duyduk mu? Barış Pınarı Harekatı’nda bu yapıldı mı, sağlam bir tane örnek çıkarabildiler mi? Ama bir tezvirat, dedikodu. Nasıl olsa Türkiye’nin üzerine hangi kötü elbiseyi Avrupa’da, Batı’da biçersek, bunu istediğimiz gibi kabul ettirebiliriz diye bir anlayış ortaya koyuyorlar.

Editör: TE Bilisim