Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda düzenlenen Vesayetten Demokrasiye Milli İrade Sempozyumu’nda konuştu.

Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Türkiye karşıtı sözlerine yönelik, “Sayın Macron, senin şahsımla daha çok sıkıntın olacak. Defalarca bunu sana söyledim, senin tarih bilgin de yok dedim, sen Fransa’nın tarihini de bilmiyorsun. Türkiye Cumhuriyetiyle uğraşma.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar ise şöyle;

İnsanlık tarihinde pek çok yönetim biçimi vardır. Bu yönetim sistemleri içinde milli irade üstünlüğüne dayalı olanların ayrı bir yeri bulunuyor.

Özellikle son bir asra damgasını vuran demokrasi zengin bir uygulama alanına sahiptir. Türkiye’de bu sürece en erken katılan ülkeler arasındadır.

Yakın tarihimize baktığımızda ülkemizin demokrasi tecrübesinin vesayet, cuntalar lekesiyle dolu olduğunu görüyoruz. Yakın tarihimize baktığımızda darbeler ve cuntaları görüyoruz. Milletimizin tarihine savaş açanların amaçlarını asla unutmayacağız.

Siyaset mühendislikleri, zorbalıklar, sinsi tuzaklar ve daha nice oyunlar yaşadık. Bedelini demokraside ve ekonomide geri kalmışlık olarak, evlatlarımızın dar ağacından terör saldırılarında can vermeleri olarak ödediğimiz bu süreci asla unutmayacağız.

Her darbe önceki darbenin eksiklerini tamamlamak için yapılmıştır.

Türkiye’de bugüne kadar yapılmış veya teşebbüs edilmiş hiçbir darbe, özellikle vesayetin hiçbir oyunu, meşru, milli, masum, onurlu değildir.

15 Temmuz gecesi de ‘bizim çocuklar başardı’ demek için bekliyorlardı.

Biz bu dünyada milletin gücünün üzerinde bir güç görmedik, tanımadık, tanımıyoruz.

Türkiye’yi 12 Eylül darbesine hazırlayan karanlık odak, hiç şüphesiz darbe sonrasının planlamasını da yapmıştır.

Askeri rejimin bu ülkenin milli ve yerli tüm unsurlarının birikimlerini yok etme gayretinin FETÖ’nün önünü açmak için olduğunu bugün daha iyi görebiliyoruz.

Artık bizim IMF diye bir kapımız yok, biz bize yeteriz, bu ülke kendine yeter.

Darbe ve vesayet düzeni, Türkiye’ye doğrudan müdahalenin ağır sonuçlarıyla karşılaşmak istemeyenlerin hep vazgeçilmez araçları olmuştur.

Son dönemde sıkça gündeme getirilen pek çok sancılı meselenin kökünde yine 12 Eylül’de tohumları atılan sosyal çarpıklıklar ve sapkınlıklar vardır.

Bizi hedeflerimizden uzaklaştırmak, yeniden darbe ve vesayet kısır döngüsüne hapsetmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar.

Sayın Macron, senin şahsımla daha çok sıkıntın olacak.

Defalarca bunu sana söyledim, senin tarih bilgin de yok dedim, sen Fransa’nın tarihini de bilmiyorsun. Türkiye Cumhuriyetiyle uğraşma.

(Yunanistan) Yeri geldiği zaman ‘komşu, komşu, komşu’ diyorsun. O zaman komşuluğun hakkını ver. Yanlış yollara girme.

Ülkemizin, Yassıada duruşmalarında tutuklulara ‘Sizi buraya tıkan irade böyle istiyor.’ diyen yargı anlayışından, 15 Temmuz’da darbecilere karşı derhal harekete geçen bir yargı anlayışına ulaşmış olması çok büyük bir ilerlemedir.

(Yunanistan’a) Yanlış iş yapıyorsunuz, bu yollara girmeyin, hepten yalnız kalırsınız.

“DARBELERİN ASIL ETKİSİ ADALETTE AÇTIĞI TAHRİBATTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sempozyumun ardından Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda düzenlenen TOBB ETÜ Hukuk Fakültesi’nin mezuniyet töreninde konuştu.

Ekonomik faturalarından ziyade darbelerin asıl etkisi, adalet sistemimiz üzerinde yol açtığı ağır tahribattır.

Türkiye’nin demokrasi mücadelenin aynası işte bu (Demokrasi ve Özgürlükler Adası) adadır. Türk demokrasisinin dibe vurmasının da şaha kalkmasının da sembolü burasıdır.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başta olmak üzere hayata geçirdiğimiz reformlarla demokrasimizin üzerindeki tüm vesayet izlerini ortadan kaldırdık.

15 Temmuz destanımızla vesayet heveslilerine asla unutamayacakları bir ders verdik.

(Kredi derecelendirme kuruluşları) Kalkmışlar bizim puanımızı düşürme yoluna gidiyorlar. Ne yaparsanız yapın sizin bu puanlamalarınızın kıymetiharbiyesi yok.

Editör: TE Bilisim