Libya ordusunun başkent Trablus, Terhune, Beni Velid ve diğer bölgeleri darbeci Hafter’den temizledikten sonra yöneldiği Sirte kenti beklendiği gibi hızlı bir şekilde geri alınamazken, Rusya’nın kenti “kırmızı çizgi” olarak nitelendirmesi, şehrin önemini ortaya koyuyor.

Bingazi ile başkent Trablus’un ortasında yer alan Sirte, tarihi olarak olarak Trablus bölgesine (Libya’nın batısı) bağlı kabul ediliyor.

Kent, daha önce Libya hükümetine bağlı olduklarını duyuran Fercan kabilesine mensup 604’üncü Medahile Tugayı’nın darbeci Hafter saflarına geçmesi ile el değiştirdi.

Sirte’nin stratejik önemi, Cufra Hava Üssü’nün kuzeyinde yer alması ve ikisi arasında dağlık olmayan, 300 kilometrelik açık bir alan bulunmasından kaynaklanıyor.

14 SAVAŞ UÇAĞININ GÖNDERİLME SEBEBİ

Rusya’nın Cufra’yı kuzey Afrika’da daimi bir üs olarak elinde tutmak istediği ve böylece Akdeniz’in güneyinde kendisine önemli bir dayanak noktası oluşturma arzusunda olduğu söylenebilir.

Bu durum, Rusya’nın Cufra’ya Wagner şirketinin paralı askerlerinin yanı sıra 14 adet Mig-29 ve Su-24 savaş uçağı göndermesinin sebebini açıklıyor.

ABD’ye göre, Rusya, Cufra’yı Suriye’deki Hımeymim hava üssü gibi kullanmak istiyor.

RUSYA’NIN AKDENİZ’DEKİ DENİZ ÜSSÜ

Rusya, Sirte’nin Libya hükümeti tarafından ele geçirilmeyeceğine emin olabilirse, bir deniz üssü kazanmış olacak. Aynı zamanda batı sınırlarına füze tehdidi oluşturan NATO’yu güneyden kuşatacak.

Bu sebeple Libya Başbakan Yardımcısı Ahmed Muaytik’in Moskova ziyareti sırasında kendisine Rus yetkililer tarafından “Sirte’nin kırmızı çizgi olduğu” yönünde görüş aktardıkları belirtiliyor.

6 MİLYAR DOLAR ZARAR

Öte yandan Hafter, Sirte’nin, Libya’nın petrol ihracatının yüzde 60’ının yapıldığı “Petrol Hilali” bölgesine gelecek herhangi bir saldırıya karşı “karakol kenti” işlevi görmesi sebebiyle kenti vermemek için elinden geleni yapıyor.

Bu durum limanlar ve petrol sahalarının kapatılması ile sonuçlanırken, Libya’nın ocak ayı ortasından bu yana kaybı yaklaşık 6 milyar dolara ulaştı.

BÖLGENİN BÜTÜNLÜĞÜ SİRTE’DEN GEÇİYOR

Barka eyaleti içindeki bazı aşırılık yanlıları Trablus’tan ayrılma ve sadece Petrol Hilali’nin kaynaklarına tek başına sahip olma çağrıları yapıyor. Dolayısıyla söz konusu bölgenin Libya hükümeti tarafından ele geçirilmesi sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi bir zorunluluğa işaret ediyor.

Ancak Hafter ya güç dengesi ya da sonuçsuz alınamayan müzakereler nedeniyle Sirte ve petrol limanlarını uzun süredir elinde bulunduruyor. Bu durum, Yemen’de ya da Kore Yarımadası’nda olduğu gibi bölünmeye götürecek bir sebep olarak öne çıkıyor.

HAVA SAHASI KİLİT ROL OYNUYOR

Sirte’ye ulaşan Libya ordusu hava savunma sisteminden uzaklaşarak hava şemsiyesi dışında çıktığında  Hafter’i destekleyen SİHA’lar tarafından maruz kaldığı ağır bombardıman sebebiyle birçok kayıp verdi.

Kentin bulunduğu coğrafyanın açık alan ve dağlardan yoksun bir bölge olması nedeniyle hava unsurlarından korunacak alan bulunmuyor. Bu sebeple Sirte etrafındaki cephe hatlarında taraflar arasında bir sonraki muharebe için sessiz bir hazırlık söz konusu.

Sirte’nin alınması için Hafter’e destek veren hava gücünün kullanılmasını engellemek gerekiyor. Bunun için ise kara unsurlarını hava saldırılarından koruyacak, kentin ötesine uzanan bir hava savunma şemsiyesi kurulması ve ileri hattaki birliklere geriden ağır top ateşi ile destek verilmesi elzem görünüyor.

Libya ordusu, söz konusu önlemler alınmadan harekete geçmesi durumunda ise, 1973 savaşında Sina Yarımadası’nda hava savunma şemsiyesinin dışına çıktığı için İsrail karşısında 250 tankını kaybeden Mısır ordusuyla benzer akıbeti paylaşabilir.

Editör: TE Bilisim