Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, video konferans yoluyla düzenlenen “Suriye ve Bölgenin Geleceğinin Desteklenmesi” başlıklı 4. Brüksel Konferansı’nın Dışişleri Bakanları Oturumu’na katıldı.

Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada, geçen yıldan bu yana Suriyeliler için gidişatın, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle daha da kötüleştiğine işaret ederek zorluklar arttıkça, yeni düzensiz göç dalgalarının da daha olası olduğuna dikkati çekti.

AB DAHA FAZLA KATILIM SAĞLAMALI

Tüm aksaklıklara rağmen, Türkiye’nin, Suriyelilerin tüm ihtiyaçlarını karşılamaya devam ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Vatandaşlarımız ile Suriyeliler arasında ayrım gözetmiyoruz. Bununla birlikte salgının Suriyelilerin işleri, geçim kaynakları ve eğitimi üzerindeki etkisi kayda değer. Bu nedenle bu platformun desteği artık daha kritik.” değerlendirmesinde bulundu.

Yerleştirmenin öneminin, geçen hafta Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) tarafından yapılan açıklamada da hatırlatıldığını aktaran Çavuşoğlu, AB’nin daha fazla katılımının şart olduğunu belirtti.

Çavuşoğlu, öte yandan, Suriyelilerin çoğunun, şartlar uygun olduğunda ülkelerine geri dönmek istediğine değinerek “Türkiye’nin terörle mücadele operasyonları sayesinde 400 binden fazla Suriyeli gönüllü ve güvenli şekilde Suriye’nin kuzeyine geri döndü.” ifadesini kullandı.

YUNANLAR GÖÇMEN TEKNELERİNİ BATIRIYOR

Türkiye ile AB arasında imzalanan 18 Mart Mutabakatının, özellikle Türkiye sınırlarına yakın alanlarda sürdürülebilir geri dönüşler sağlamak ve Suriye içindeki insani koşulların iyileştirilmesi için ortak çabayı şart koştuğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Türkiye 18 Mart Mutabakatına ilişkin üzerine düşeni yaptı. AB’nin de bu mutabakatı bütünüyle onurlandırmasını istiyoruz.” dedi.

“Asla unutmamamız gereken en önemli ilke, sığınmacıların haklarına saygıdır.” diyen Çavuşoğlu, buna karşılık, Yunanistan’ın, gömenleri geri iterek, teknelerini kovalayıp batırarak ve onları kamplarda insanlık dışı koşullarda tutarak, haklarını ihmal etmeyi sürdürdüğünü anımsattı.

AB, GÖRMEZDEN GELİYOR

Çavuşoğlu, “Daha da endişe verici olan, AB’nin bu tür ihlalleri görmezden gelmesi ve hatta Türkiye’yi her vesileyle suçlamasıdır. AB’yi kendi değerlerine bağlı kalmaya ve Yunanistan’ı uluslararası hukuka uyması konusunda teşvik etmesi için çağrıda bulunuyoruz.” dedi.

Çavuşoğlu, Suriye’nin kuzeybatısında, kendi ülkeleri içinde yerinden edilmiş 2,7 milyon kişi olduğunu belirterek bu kişilerin tamamının, Birleşmiş Milletlerin (BM) sınır ötesi insani yardımına güvendiğini belirtti.

SİYASİ DEĞİŞİM TEK YOL!

Bakan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“(Suriye’de) Kalıcı siyasi çözüm, Suriyelilerin çektiği acıya son vermenin tek yoludur. BM Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararıyla uyumlu kapsamlı siyasi değişim tek yoldur. Türkiye, BM ve diğer iki Astana garantörüyle koordinasyon halinde, siyasi süreci ilerletmek için uluslararası çabalara öncülük etmeye devam ediyor. Suriye genelinde şiddeti azaltmayı ve Suriye tarafları arasında güven oluşturmaya başladık. Anayasa Komitesi toplantılarının iki turundan sonra, anayasa çalışmalarında somut ilerlemenin zamanı geldi. BM Özel Temsilcisi Geir Pedersen’in üçüncü turu organize etme çabalarını destekliyoruz.”

İŞE YARAMAZ ÇABA!

Bakan Çavuşoğlu, Suriye’nin toprak bütünlüğüne yönelik gerçek tehdidin, terör örgütü YPG/PKK’nın süregelen güçlendirilmesinden kaynaklandığına işaret ederek “YPG/PKK, şimdi siyasi sürece dahil edilecek meşru Kürt siyasi mevcudiyeti susturmayı hedefliyor.” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin müttefikleri dahil bazı ülkelerin, terör örgütü YPG/PKK’nın Suriye Kürtlerini temsil etme çabalarına verdiği desteği kınadıklarının altını çizen Çavuşoğlu, “Bu işe yaramaz bir çabadır. Türkiye bunu asla onaylamayacak.” ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, Türkiye’nin gerçek arzusunun, siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü koruyan istikrarlı ve demokratik Suriye olduğunu dile getirerek “Bunun için uluslararası toplum üyeleri, özellikle de AB ile daha fazla çalışmaya hazırız.” dedi.

Editör: TE Bilisim