Diriliş Postası Muhabiri Batuhan Gülşah/Atina

Türkiye ile Yunanistan arasında gergin olan ilişkiler gittikçe daha tehlikeli bir noktaya doğru ilerliyor. Türkiye’nin geçtiğimiz Kasım ayında Libya Ulusal Mutabakat Hükümet ile imzaladığı Deniz Yetki Alanları anlaşması sonrası hak iddia ettiği bölgelerin anlaşmaya dahil edildiği gerekçesiyle gittikçe agresifleşen Yunanistan, ABD ve Avrupa Birliği’nden destek isteme dışında etkili bir çözüm bulamamıştı. Bu durum ülke içinde eleştiri yumağının fitilini ateşlemişti. İşte söz konusu baskılar, Yunan Donanması’nı aldığı Girit’in güneyi ve doğusunda devamlı olarak varlık gösterme kararına itti.

KARDAK ATMOSFERİ GERİ DÖNDÜ

Yunan askeri kaynaklarına yakın haber sitelerinin coşkuyla duyurduğu gelişmeye göre, donanma komutanı Stilianos Petrakis, Girit’in güney ve doğusunda, Libya Mutabakatı’nın imzalandığı bölgelerde belirli miktarda denizaltı ve firkateynlerin bölgeyi abluka altına alarak daimi şekilde bekleyeceğini, Türkler’in Yunan egemenlik alanı içinde olduğu iddia edilen bu bölgeye girmelerinin bu şekilde önleneceği kararını aldı. Bölgeye yollanacak tüm unsurların savaşa gidermişçesine tam yüklü mühimmatla donatılacağının da altı çiziliyor. Yunan donanmasında en üst noktadan en alt kademeye kadar herkesin ilan edilen bu seferberlik atmosferinin içine girdiğinin altı çizilirken, 1996’da Kardak Kayalıkları krizinde düşen helikopterde ölen 3 Yunan askerinden olan Hristodulos Karathanasis’in adı da harekat ismine verilecek anılacak.

Fransa rahat durmuyor

Libya Krizi’nde NATO ve Birleşmiş Milletler’in tutumunun tamamen zıttı bir şekilde darbeci Hafter’i destekleyen Fransa’dan Türkiye’ye sözlü saldırı… NATO Savunma Bakanları Zirvesi öncesi Reuters’a konuşan bir bakanlık yetkilisi, Türk donanmasına ait gemilerin NATO görevini yürüten Fransız savaş gemilerini taciz ettiğini öne sürdü. “Birlik içinde karmaşık anlar olabileceğini biliyoruz ama deve kuşu gibi davranıp ortada bir Türkiye sorunu yokmuş gibi yapamayız. Bunu görmeli, konuşmalı ve çözmeliyiz” diyerek Ankara’yı “sorun” diye nitelemeye kalktı.

ANKARA NE CEVAP VERECEK?

Türkiye, Birleşmiş Milletler tarafından Libya’da yasal hükümet statüsünde görülen Ulusal Mutabakat Hükümeti ile imzaladığı mutabakat kapsamında yetki alanı içerisine giren bu bölgelerde petrol ve doğalgaz arama çalışmaları ile sismik araştırmalar yapmayı planlıyor. Yani Uluslararası hukuktan kaynaklanan bu hakkı çerçevesinde bölgeye gidecek Türk gemilerinin silah yüklü Yunan firkateynleri ve denizaltıları ile karşı karşıya gelmesi tehlikesi belirdi. Atina’nın Doğu Akdeniz’i savaş gemileriyle doldurma kararına Ankara’nın ne tepki vereceği, bu oldubitti planı karşısında nasıl bir tutum sergileyeceği ise merak konusu.

Editör: TE Bilisim