Yazar Ebrar Mecit Karakaş
Şair “Derdim” kelimesini üç manada kullanmış. Birisi dert, ikincisi “Derdim” yani demek istediklerim, diğeri ise dertlerinin derlenmesi ile ortaya çıkan derleme. Şair Emrullah Atabey’in kendisi de : “derdimi, şöyle derdim demek istediklerimi derdi’ğim kitap” diyor.
Şairin derdi, içindeki imgelerin zenginliğiyle sizi diyar diyar gezdiriyor. Kah Yunan mitolojisinde Hades’in bekçi köpekleri arasında buluyorsunuz kendinizi, kah Üsküdar’da yürüyen bir adamın cebindeki hayallerde.
Atabey’in şiiri zamanda bir mekan ediniyor , oralarda hep var ve hiç kaybolmuyor. Okuyucu ise bu mekanlarda mısralarla dolaşıyor.
Dolaşmaktan en çok zevk aldığım şu mısraları bırakmak istiyorum size ve diyorum ki Atabey iyi ki “dermiş”.
Ey kabesi ruhumun!Üzerini cisim elbisem örtmüş
Sirat inceliği bir şiir yazıyorum şimdi
Bir kayıverse kalemim
Esfel-i Safilin göğünü göreceğim
Senin iliklerini gösterir günahlarım
Ne şeffaf bir hayalsin öyle
Seni yazan kalem kıracak eklemlerini
Dudağımda bir tebessüm
Batıdan tezahür etmiş
Altı ben, üstü sen
Öyle bir tebessüm işte
Ben hüzün, sen alay
Bırakalım seni ayın al yüzüne
Kırık kanatlı bir melektir seni taşıyan
Ateşi körükleyen karınca misal
Beyazdaki siyah, siyahtaki beyaz
Testisi kırık avuçlarımdan akan mürekkep
Adı şiirmiş
Bence Valonia.