Diriliş Postası muhabiri Batuhan Gülşah – Atina

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de ve Libya’da çıkarlarını savunması, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın dış ilişkilerini rehin aldığı Avrupa Birliği’nde sorun olmayı sürdürüyor. AB

Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell, Alman haber dergisi Der Spiegel’e verdiği mülakatta bu konuyu masaya yatırdı. Türkiye’nin dış siyasetini parça parça ele almaktan ziyade bir bütün olarak değerlendiren AB yüksek temsilcisi Borrell, “Türkiye’nin komşumuz olduğu gerçeğini değiştiremeyiz. Üyelerimiz Yunanistan ve (Güney) Kıbrıs’ı tehdit eden bir siyasetle hareket ediyorlar. “Göçmen sorunu, Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetleri, Deniz Hukuku Sözleşmesini ihlal” gibi konuları ayrı ayrı ele alamayız. Hepsini kapsayan bir anlaşmayı hayata geçirmek

zorundayız. Aksi takdirde bir çözüme ulaşamayız” ifadelerini kullandı. Borrell, Türkiye’nin 4 milyon mülteciye ev sahipliği yaptığını da özellikle belirtti.

YUNANİSTAN’IN SAVAŞ BEKLENTİSİ

Söz konusu mesaj, Hafter’e destek için Mısır ordusunun Libya’da sahaya inmesini sabırsızlıkla bekleyen Yunanistan’da sevinçle karşılandı. Yunan kamuoyu, Mısır ordusuyla Türk ordusunun Libya’da karşı karşıya gelmesi için beklemede. Zira böyle bir durumda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin mağlup ayrılan taraf olacağına kesin gözüyle bakıyorlar. Zira Mısır’ın seçilmiş ilke ve tek Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi darbe ile deviren Sisi bunun ilk işaretlerini verdi. Geçen Perşembe günü Hafter destekçisi Libyalı kabilelere “Ulusal ordu kurun destekleyelim” çağrısı yapan Sisi, Libya’daki meşru hükümetin Sirte’ye yönelik operasyonlarına karşı eli kolu bağlı beklemeyeceklerini açıklamıştı.

AYASOFYA TARTIŞMALARI SÜRÜYOR

Bu arada Ayasofya’nın ibadete açılma kararı sonrası fiilen de cami olarak hizmete açılması meselesi de Yunanistan’da günlerdir konuşuluyor. Yunanistan hükümeti Türkiye’ye yaptırım uygulanması için çeşitli girişimlerde bulunurken yetkililerden gelen açıklamalar, Ayasofya’nın sembolik anlamda ne derece önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Türkiye’nin Ayasofya hamlesini durdurmak için çalıştıklarını belirtirken, Yunan tarihçisi Helene Ahrweiler, Ayasofya’nın statüsünün değiştirilme kararıyla ilgili olarak tarihin tekerrür ettiğini söyledi.

“BİZANS’IN İKİNCİ ÇÖKÜŞÜ”

Ayasofya’nı yeniden camiye dönüştürülme kararını “Bizans’ın ikinci çöküşü” olarak değerlendiren Ahrweiler, statü değiştirme kararının Hıristiyanlığa karşı bir hakaret olduğu görüşünü savundu. Öte yandan Yunanistan Ligi ekiplerinden Larissa, Xanthi ile oynayacakları son maçta Ayasofya’nın camiye çevrilmesi kararıyla ilgili özel forma hazırlattı. Larissa’nın formalarında, “Ayasofya’yı kurtarın” şeklinde bir ifade yer aldı. Larissa maçta giyecekleri bu formanın taraftarlara da dağıtılacağını açıkladıMısır’dan Türkiye’ye kınama!

Öte yandan Mısır’da darbeci Sisi yönetiminin Hafter militanlarına destek amacıyla Libya’ya müdahalesi ihtimali giderek artarken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Arap dünyasının iç işlerine karıştığı gerekçesiyle bir kınama mesajı yayınlandı. Mısır Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Mısır, Türkiye’nin Irak, Suriye veya Libya olsun Arap ülkelerinin işlerine yaptığı ve hiçbir yasal dayanağı olmamasının yanı sıra, Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal eden politik ve askeri müdahalesine karşı çıkıyor” ifadelerine yer verildi.

Mısır’dan Türkiye’ye kınama!

Öte yandan Mısır’da darbeci Sisi yönetiminin Hafter militanlarına destek amacıyla Libya’ya müdahalesi ihtimali giderek artarken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Arap dünyasının iç işlerine karıştığı gerekçesiyle bir kınama mesajı yayınlandı. Mısır Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Mısır, Türkiye’nin Irak, Suriye veya Libya olsun Arap ülkelerinin işlerine yaptığı ve hiçbir yasal dayanağı olmamasının yanı sıra, Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal eden politik ve askeri müdahalesine karşı çıkıyor” ifadelerine yer verildi.

Editör: TE Bilisim