Uluslararası Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmam Hatip Lisesi / Abdulvahit Aygün 

SANAT ve estetiğin dindeki yerinden bahsedecek olursak ilk önce sanatın yapılış amacı bizi karşılar: “Ameller niyetlere göredir.” Eğer biz yaptığımız işi ki her ne olursa olsun Allah rızası için yaparsak yaptığımız andan itibaren ibadete dönüşüverir. Şan eğitimi almış bir din görevlisi, Efendimizin (sav) Bilal-i Habeşî’ye (ra) “Bir ezan oku ve bizi rahatlat ya Bilal!” demesini hedef edinirse ve halkı Hakk’a davette insan ruhunun mayasında olan sanatı kullanırsa bunu dinden ayrı tutmak yapılabilecek en büyük hatalardan olur. Ki bunun örnekleri günümüzde pekâlâ mevcut. Bilhassa İstanbul’da ve diğer İslam beldelerinde duyduğu ezanlarla yahut dinlediği Kur’an-ı Kerim’le Müslüman olan turistler, namaza başlayan Müslümanlar varken tüm bunları görmezden gelmek mümkün değildir.

İNSANI DİĞER CANLILARDAN AYIRAN BİR FARK: SANAT

Bera bin Azib’den (ra) rivayet edilen bir hadiste “Kur’an okurken seslerinizi güzelleştirin; çünkü bu, Kur’an’ın güzelliğine güzellik katar.” buyrulmuştur. Ebu Hureyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmaktadır: “Allah, Kur’aan’ı nağmeli ve yüksek sesle okuyan Peygamber’ine önem verdiği kadar hiçbir şeye önem vermemiştir.” Ebu Musa el-Eş’arî’den de (ra) şöyle rivayet edilmiştir: Rasulullah (sav), Ebu Musa’ya “Dün gece senin Kur’an okuyuşunu dinlerken beni bir görmeliydin! Gerçekten sana Davud ailesinin mizmarlarından bir mizmar verilmiş.” buyurdu. İmam-ı Âzam Ebu Hanife ve bir kısım âlimlere göre de, Kur’ân’ı nağme ile okumak caizdir. Onlara göre nağme ile okumak, kalbi daha çok rikkate getirir, daha çok huşu kazandırır. Sonuç olarak dinî ve tasavvufi okumalarda (ezan, Kur’an-ı Kerim) tecvit kaidelerinin dışına çıkmadan harfleri doğru çıkartmayı öncelik alarak sanatsal nitelikte okumak caiz görülmüş ve tavsiye edilmiştir. Bunda âlimlerce ittifak vardır.

Editör: TE Bilisim