Sümeyye Aksu / Özel Haber - Türkiye’de Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 26 bin 894 kişi organ nakli bekliyor.

Organ nakli her ne kadar binlerce insan için yeniden hayata tutunma umudu olsa da hayvandan insana nakil kafalarda soru işaretlerine yol açtı.

Geçtiğimiz ay New York’ta bir domuzdan insana geçici organ bağışı yapıldı ve organ reddinin yaşanmadığı görüldü.

Bu gelişme organ bağışı konusunda gelecekte alternatif olacak mı? Nasıl oldu da Domuz Böbreği insana nakledildi? Daha önce de bu gibi çalışmalar yapıldı mı? Eti haram olan domuzdan organ bağışının yapılmasının dinimizdeki yer nedir? Tüm bu merak edilenleri Nişantaşı Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı ve Nişantaşı Üniversitesi Sağlık Sistemi Direktörü Prof. Dr. Soner Şahin, Nişantaşı Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Fadime Çınar, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kelam ABD Başkanı Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün ve Sosyal Doku Vakfı Başkanı ve İlahiyatçı Nureddin Yıldız ile konuştuk.

***

Organ yetmezliğine bağlı ölümler artıyor!

Organ yetmezliğine bağlı ölümlerin giderek arttığını ve organ nakli bekleme listelerinin gittikçe uzadığını vurgulayan Doç. Dr. Fadime Çınar, “Koronavirüs salgını, birçok hasta grubunu olumsuz etkilerken organ bağışında da olumsuz sonuçlara neden oldu.

İstatistiklere göre;“2020 Mart ayından itibaren pandemiye maruz kalan ülkemizde, yılın ilk 10 ayında gerçekleştirilen 3 bin 137 organ naklinin, 2 bin 683 tanesi canlı vericiden, 454 tanesi ise beyin ölümü gerçekleşmiş vericiden yapıldığı belirlenmiştir.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 2019’da organ nakli sayısı 9 bin 548’dir. Bu sayı, 2020’de 5 bin 502 oldu. 2021’in ilk 6 ayında ise organ nakli sayısı 3 bin 703 olarak kayıtlara geçti. Bunlardan 10’u kalp, 8’i akciğer, 1593’ü böbrek, 766 karaciğer, 1326’sı kornea nakliydi.

Tabii şu an itibarıyla organ ve doku nakli bekleyen hasta sayısı da 25 bin 190. Bunların 952’si kalp, 68’i akciğer, 20 bin 878’i böbrek, 1716’sı karaciğer, 283’ü pankreas, 1293’ü de kornea nakli beklemektedir” dedi.

***

‘Zati değil hükmi olarak haram’

Domuzdan insana naklin hiçbir sakıncası olmadığını ifade eden Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün, “Benim kanaatim, daha önce ulemanın da verdiği fetva, domuzun etinin yenilmesinin haramlığı yani domuzun kendisinin zati olarak değil hükmi olarak haram kılındığıdır. Yani zati demek varlık olarak domuzda bir kötülük yok demektir. Etinin yenilmesi haram kılınmıştır. Dolayısıyla kendisine zati olarak bir haramlık hükmü konulmamış, etinin yenilmesine konulmuştur. Böyle bir naklin dinen bir sakıncası benim bildiğim kadarıyla yok. Fakat şöyle olabilir emin değilim. Bazı cemaatler, mezhepler değil, buna tedbiren şüphe varsa uzak durulur şüpheli şeylerden diyor. Ama bu bence büyük bir nimet. Böyle bir uyumu yaratan Allah’tır. Böyle bakmak lazım konuya” dedi.

AYET-İ KERİMEYE KIYAS İLE CAİZ

“İnsan zorda kaldığı zaman; ayet-i kerimede geçiyor hayatta kalmak için haram kılınan domuzun etinin yenilmesi bile caiz kılınmış” ifadelerini kullanan Düzgün, “Yani ölüm söz konusuysa haram kılınan domuzun eti bile yenilebilir ayet-i kerimeye göre. Oysa burada zati olarak haram kılınmayan domuzdan bir naklin yapılması, bu ayeti kerimeye kıyas yaparsak çok daha mümkündür hiçbir sakınca görülmez. Esas argüman budur” diye konuştu. *Allah size yalnızca murdar eti, kanı, domuz etini ve Allah’tan başkasının adına kesilmiş olanı haram kıldı. Ama biri zorda kalırsa, haksızlığa sapmadıkça, sınırı aşmadıkça kendisine günah yoktur. Biliniz ki Allah bağışlayan ve esirgeyendir”
(el-Bakara 2/173)”

GENETİKLE OYNANMASI MÜMKÜN DEĞİL

Organ nakli yoluyla insan genetiği ile oynanması hakkındaki iddiaları da değerlendiren Düzgün, “Biliyorsunuz genetik RNA ve DNA kodlara girilmesi mümkün değil. Böyle bir nakil olma ihtimali sıfır. Yani bunu genetik bilimine sorsanız da size söyleyeceği şey budur. İnsan genom haritasında nakille bir değişikliğin meydana gelebilme ihtimali yok yani” dedi. Düzgün sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Ama esas delil az önce söylediğim ayet. Zorda kaldığında, ölüm durumu olduğunda haram kılınan domuz etinin yenilmesini bile caiz gören dinimiz nakli konusunda bilakis teşvik ediyor. İnsan hayatını kurtarıyor, ölüm tehlikesi var ve üstelik domuzdan böyle bir naklin olamayacağına dair ne hadiste ne ayette bizi şer’i olarak bağlayan bir kayıt yoktur.”

Hayvandan insana nakil

New York Üniversitesi Langone Tıp Merkezi’nin 25 Eylül’de tarihi bir operasyona tanıklık ettiğini söyleyen Prof. Dr. Soner Şahin, “İki saatlik bir ameliyat gerçekleştiren cerrahlar, genetik mühendislik uygulanan bir domuzun böbreğini beyin ölümü gerçekleşen bir kadına bağladı. Cerrahlar hastayı 54 saat boyunca gözlemledi. Böbrek beklendiği gibi çalışarak atıkları filtreleyip idrar üretti ve vücutta ani organ reddini tetiklemedi. Normalde domuz hücreleri, insan vücuduna yabancı olan ve ani organ reddine sebebiyet veren şeker molekülü içeriyor. Ancak bu deneyde kullanılan böbrek, genetiği değiştirilen bir domuzdan alındı. Şeker molekülü laboratuvar ortamında elimine edilerek insan vücudunun bağışıklık sistemine uyumlu hale getirildi” dedi.

UZUN VADEDE ETKİLERİ BİLİNMİYOR

“Kısa süren gözlemleme sonucunda, hayvan organının ne kadar uzun süre kullanılabileceği ve uzun vadeli etkileri henüz bilinemiyor” diyen Prof. Dr. Şahin, “Bu nedenle gerçekleştirilen ameliyat, kısa vadede domuz böbreğinin insanda kullanılıp kullanılmayacağını göstermese de böbreğin geçici olarak hastaya bağlanması, hayvandan insana organ nakliyle ilgili süre gelen tartışmalarda somut bir kanıt sağlayarak bir adım ileriye gidilmiş olundu” diye konuştu.

Domuzdan, insana böbrek nakli operasyonunun yeni bir çalışma olmadığına dikkati çeken Prof. Dr. Şahin, yaklaşık 15 senedir bilinen bir araştırma olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Şahin, “Daha önceden de domuzdan kalp kapakçıkları alınabiliyordu. Bu olumlu bir çalışmadır ancak kesin bir şey söylemek için henüz çok erken olabilir. Buradaki en önemli konu vücudun ne kadar zamanda böbreği geri iteceği. Olumlu bir gelişmedir ancak sonuçların iyi değerlendirilmesi için bir süre beklememiz gerekebilmektedir” ifadelerini kullandı.

Neden domuz organı tercih ediliyor!
Domuzların organ naklinde maymun ve primatlara göre daha avantajlı olduğu düşünülüyor. Domuzların gıda olarak üretilmesi, organları için kullanılmaları konusunda Batı dünyasında daha az etik tartışma yaşanmasına neden oluyor. Domuzlar çok yavruluyor, kısa gebelik süreleri ve insanlarınkine yakın organları var.

***

‘Alternatif yoksa kullanılabilir’

Dinimizin domuz ve ürünlerini bütünü ile haram kabul ettiğini söyleyen İlahiyatçı Nureddin Yıldız, “Bir başka gerçek de insan sağlığının din gibi koruma altında tutulan bir değer olduğu gerçeğidir” dedi. Yıldız, bu iki temel hakikati şu şekilde değerlendirdi: “Normal bir tedavi yöntemi olarak domuzdan direk bir organ nakli veya domuzdan alınmış/üretilmiş bir ürünü tedavi için kullanmak caiz olmaz. Alternatifin bulunamadığı veya ulaşılamadığı durumlarda insan hayatı için elzem bir organ veya ürün tedavide kullanılabilir. Dinimizin genel esasları üzerinden böyle bir sonuca ulaşmamız mümkündü.”

ARAŞTIRILIP İNCELENMELİ

Domuzdan direk bir organ naklinin henüz yeni ve deneme aşamasında birgelişme olduğunu ifade eden Yıldız, “Bu nedenle direk domuzdan organ nakli şeklinde bir inceleme bu başlıkta elimizde yoktur. İhtimal yakın zamanda ilmî kurullar böyle bir inceleme ve araştırma yapacaklardır” dedi. Yıldız, domuzdan insana organ naklinin insan fıtratı üzerindeki olası etkileri hakkında şu açıklamalarda bulundu: “Bu, domuzdan insana nakil gelişmesinin insan bünyesi açısından ne getireceği ne götüreceği konusu özellikle incelenmelidir şüphesiz. Muhtemel art niyetler veya oluşabilecek sakıncalı sonuçlar bilimsel çalışmaları olumsuz değerlendirme nedenimiz olamaz.”

Editör: TE Bilisim