Özlem Coşan / Analiz 

Güney Hindistan'ın Karnataka eyaletindeki eğitim kurumlarında başörtüsünü yasaklayan Yüksek Mahkeme kararı, Müslüman öğrencilerin eyaletteki bazı eğitim kurumlarında türban yasağına karşı çıkması ve yasağı kendi haklarının ihlali olarak nitelendirmeleri sonrasında geldi. Başbakan Narendra Modi'nin Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi (BJP) tarafından yönetilen hükümeti, başörtüsü takmanın İslam'da temel bir uygulama olmadığını savunmuştu.

KIZ ÖĞRENCİLER İÇİN ‘ADALETSİZLİK’

Geçtiğimiz salı günü Adalet Bakanı Ritu Raj Awasthi başkanlığındaki üç yargıçtan oluşan heyet, hükümetin “Başörtüsünün İslam'da şart olmadığı” yönündeki savını kabul ederek öğrencilerin bu karara karşı çıkamayacaklarına karar verdi. Verilen hüküm, diğer eyaletler için de yasal bir emsal teşkil edeceği endişesine yol açarken muhtemelen önümüzdeki günlerde Hindistan'ın en yüksek mahkemesinde karara itiraz edilecek. Ancak nüfusunun yaklaşık yüzde 14’ünü oluşturan ve 200 milyon Müslüman’ı barındıran Hindistan’da mevcut karara tepkiler çığ gibi büyüyor. Laik bir anayasa ile yönetilen Hindu çoğunluklu Hindistan'da siyasi tartışma, eleştiri ve protestoların odağında iktidar partisi BJP'yi var. Modi'nin iktidarını pekiştirmesi nedeniyle dini azınlıkların haklarının giderek daha fazla saldırıya uğradığı ve Karnataka'daki tesettür yasağının Hindistan'daki Müslümanlara karşı hoşgörüsüzlüğü daha da arttığı ifade ediliyor.

BJP liderleri ise karardan memnun ve öğrencilerden düzene uymalarını isterlerken muhalefet liderleri karara karşı çıkıyorlar.

“İHANETE UĞRADIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUZ”

Mahkemeye dilekçe veren kız öğrenciler verilen hükmü "adaletsizlik" olarak nitelendirirken yapılan basın açıklamasında, "Başörtüsü temel hakkımızdır. Yargı sistemimizden, toplumumuzdan ve anayasal değerlerimizden yana son derece umutluyduk. Ancak şimdi kendi ülkemiz tarafından ihanete uğradığımızı düşünüyoruz” ifadeleri yer aldı.

Mahkemeye başvurarak karara itiraz eden öğrenciler okula gitmek üzere başörtülerini çıkarmayacaklarını belirterek bu emrin Müslüman kız öğrencilerin okulu bırakmalarına yol açacağını ileri sürüyorlar.

Eyaletteki Müslüman örgütler federasyonu Müslüman Okkuta'nın başkan yardımcısı Idrees Hoode, duruşmalar sürerken bile yaklaşık 250 kız öğrencinin yasak yüzünden okula gitmeyi bıraktığını söyledi. Hoode, "Sınav hazırlıklarının aksamaması için çevrimiçi dersler yürütüyorduk." dedi. "Şimdi bu çocukların sınavlara girmelerine izin verilip verilmeyeceğinden bile emin değilim."

“BAŞÖRTÜSÜ EĞİTİMİ NASIL ENGELLER!”

Bazı Müslüman öğretmenler de yasaktan etkilendiler. Karnataka'daki bir devlet okulunda İngilizce öğretmeni olan Chandini Naz, enstitünün üç yıldır öğretmenlik yaptığı okulda ilk defa kendisinden sınıfta başörtüsünü çıkarmasının istenmesi üzerine şubat ayında işinden istifa ettiğini anlatıyor. Naz, insanlara inanç ve eğitim arasında seçim yaptırmanın "adil olmadığını" söylüyor ve soruyor: "Başörtüsü insanı nasıl engelliyor? Eğitimi nasıl etkiliyor?"

“BAŞÖRTÜSÜ TEMEL HAKKIMIZDIR”

Konu son derece kutuplaştırıcı olmaya devam ediyor. Başkent Bangalore'daki yetkililer, salı günkü karar öncesinde toplanma ve protestoları bir hafta süreyle yasakladılar. Meselenin su yüzüne çıktığı Udupi, okul ve kolejlerin salı günü boyunca kapalı kalmalarını emretti.

Son yıllarda, Yeni Delhi ve eyalet başkentlerindeki BJP hükümeti, Müslümanları hedef alan pek çok yasa çıkardı. Bunlar, Hinduizm'de kutsal sayılan inek kesimini önleyen ve inançlar arası evlilikleri zorlaştıran kuralları da içeriyor.

MÜSLÜMAN KARŞITI NEFRET

Son aylarda düzenlenen büyük halk mitinglerinde Müslüman karşıtı nefret söyleminde de artış gözlenmişti. Aralarında nüfuzlu Hindu rahiplerin de yer aldığı pek çok fail herhangi bir yasal yaptırımla karşılaşmadı.

Bilindiği gibi kamuya açık yerlerde dini simge takmak Hindistan’daki farklı topluluklar arasında yaygın bir uygulama. Çoğu Sih türban takarken Hindu erkekleri genellikle alınlarında safran izi taşıyor ve Müslüman erkekler takke takıyorlar. Özellikle kuzeyde, kırsal kesimde yaşayan Hindu kadınlar, başlarını örtü veya uzun bir eşarpla kapatıyorlar. Pew Araştırma Merkezi tarafından yürütülen yakın tarihli bir araştırma, Hindu ve Sih kadınları da dahil olmak üzere her 10 Hintli kadından 6'sının evlerinin dışında baş örtüsü taktıklarını ortaya kondu.

DEVLET DESTEKLİ ZULMÜ KURUMSALLAŞTIRMAK’

Mahkemenin yayınladığı geçici kararda, mahkemenin bu konuda hüküm verinceye kadar okullarda hiçbir dini kıyafete izin verilmeyeceği belirtilirken bu süre zarfında çok sayıda başörtülü Müslüman öğrencinin sınavlara girmesine izin verilmedi.

Karnataka'da yaşayan 17 yaşındaki Müslüman öğrenci Aliya Assadi, 7 yaşından beri başörtüsü taktığını ve başlarda Hintli sınıf arkadaşları kendisine destek verirken tartışmalar büyüdükçe tavırlarının değiştiğini söylüyor. Şubat ayında Washington Post gazetesine verdiği demeçte, "Sınıf arkadaşlarımın bu kadar hızlı değişip ortak bir söylemle konuşmaları beni üzüyor ve ağlatıyor." dedi.

“ELLERİNİZİ BAŞÖRTÜMÜZDEN ÇEKİN!”

Başörtüsü meselesini bir "korku iklimi" oluşturmak için bahane olarak kullandıklarını söyleyen köşe yazarı Pratap Bhanu Mehta, Indian Express gazetesinde "Bu tartışma, laikliğin vizyonlarıyla ilgili değil. Devlet destekli zulmü kurumsallaştırmak için her türlü bahaneyi bulmaktır." ifadelerini kullandı.

Türkiye’de 28 Şubat yasaklarında yaşanan süreci akla getiren Hindistan’daki benzer engellemeler, dünyada insan hakları ihlali kapsamında yakından takip ediliyor.

Editör: TE Bilisim