1 Kasım seçimlerinde Kürt ırkçılığı ve Türk ırkçılığı aynı anda sandıkta boğuldu. İki ırkçının birbirini var etmesi, beslemesi, büyütmesi ve ihtiyaç zeminleri meydana getirmesi bekleniyordu. Tam olarak böyleydi Pensilvanya’nın planı. PKK’yı azdırdılar yani kanlı bir salgın hastalığı yaydılar ve beklediler ki Türk ırkçıları, Kürt ırkçılarının çaresi olarak okunsun. Olmadı. Hayal kırıklığı! Olmalıydı çünkü batıdan gelen Beyaz sahipler öyle söylemişlerdi. Sadece söylememişler örneklerini de göstermişlerdi. Avrupa seçim sonuçlarını ve anketleri açtılar önlerine. Her yerde göçmen karşıtları, faşistler, ırkçı Hristiyanlar prim yapıyorlardı. Dünya böyleydi artık. Direnmeye gerek yok bu apaçık ortada olan bir gerçekti. “Suriyelileri geri göndereceğiz” vaatleri de hep o beyaz sahiplerden mülhem hezeyanlardı işte. Çok hevesliydi bütün partiler ırkçılığın iş yapacağını düşündüler.

Yemedi, yemedik!

Araştırma şirketleri de raporlayamadı çünkü hiçbir modelllemede feraset tartan, basiret ölçen kriterler yok. Araştırma şirketlerini duvara toslattı bir dev gibi yekpare düşünen Anadolu.

“Nerede kalmıştık” diyenler dışında herkese kulağımı kapatacağım. Kavga ve kriz ortamlarından başka yaşama şansı olmayan saldırgan gazeteciler en başta bütün komplocuları hayatımdan uzaklaştıracağım. Kimsenin kendine yer kapmak için suyu bulandırmasına müsaade etmeyeceğim çünkü üç büyük düşman hâlâ orada duruyor. FETÖ, PKK, IŞİD hâlâ nefes alıyor, hâlâ saldırmak için fırsat kolluyor ve hâlâ evlatların hayatı tehlikede.

——————————————–

Doğan, kıvırdı mı, yola mı geldi yoksa normalleşti mi?

Hürriyet gazetesi bir sürü alışkanlığının bir kısmını bir gecede aniden terk etti. Sosyal medyada gündem oldu ve gazeteciler cep telefonlarından üzerinden birbirine göndermeye başladı. AKP yerine AK Parti yazmaya, hiç aşağılamadan her an inkara müsait ince hesaplanmış tehdit ve hakaretler etmeden haberler yaptı birinci sayfasından. Manşette senin sonunda böyle olacak, %52’yi bile idam ettiler haberlerinden bu noktaya nasıl geldi?

Korktu diyenler, kıvırdı diyenler, yola geldi diyenler, çıkarcı diyenler, yalaka diyenler, bizi sattı diyenler derken her cenahtan çeşitli tepkiler geldi. Nedir peki meselenin aslı. Hürriyet çalışanı bir arkadaşımıza sordum. Sence nedir bu durumun aslı diye. “Hiçbiri değil” dedi. “Anladı patron bence bizde anladık. Ama çok şey bekleme bence, -Hava Kuvvetleri’nin füzesi bitti- haberleri bitmez bizde. Biz o haberi yaparız, 2 hafta sonra ABD ile 70 milyon dolarlık füze alım haberi gelir. Bu kurumda yıllarım geçti ama bu denge nasıl işliyor hâlâ anlamadım” dedi.