“İnsan, eşref-i mahlûkattır derdi babam. Bu sözün sözler içinde bir yeri vardı…” diye başlar “Amentü” şiirine İsmet Özel…

İnsan, eşref-i mahlûkattır yani yaratılmış olanların en şereflisi…

Peki, insan neden eşref-i mahlûkattır? İnsanı diğer canlılardan, yaratılmışlardan ayırt eden ne var ki içlerinde en şereflisi oluyor?

Bu sorulara hepsi de doğru olmak üzere pek çok cevap verilebilir sanıyorum. Ancak en önemli sebep; insanın vahye muhatap olması, imtihanı yüklenmesi ve Allah’a kulluk etsin, Allah için ibadet etsin diye yaratılmış olmasıdır sanıyorum.

Hâl böyle olunca insan da Allah rızası için yaşamalı, Allah’ı hoşnut edecek şeyleri yaparak ömrünü sürdürmeli, ahiretini mamur etmek için olmalı tüm gayreti…

Bir insan, böyle olunca da doğal olarak insani özellikleri ön plana çıkar. İnsanları kırmaz, kul hakkına girmez, Hak ve hakikatten ayrılmaz, haramdan kaçar, kötü yollara sapmaz, kimseye kötülük yapmaz!..

İyi bir insan, iyi bir kul olmak için ömrünü iyiliklerle ve iyilerle geçirme gayretinde olur daima…

Ancak çevremize, insanların durumuna, dünyanın geldiği hâle, yaşanan olaylara bakınca durumun pek de öyle olmadığını rahatça görebiliyoruz.

Kul hakkı yemek sıradanlaşmış, haramı ve helali bilen kalmamış, hakikat kimsenin umurunda değil… Hakk’a tapan insandan çok maddeye, makama, şöhrete, şehvete tapanlar sarmış dört bir yanı… Allah’a kulluk etmek ve rızasını kazanmak, çoğunluğun dünyasında yok.

Büyüğe saygı, küçüğe sevgi, vefa duygusu, hoşgörü, güzel ahlak vb. insani hasletler dünyamızı her geçen gün terk ediyor. Bunların yerine büyüklerine asi olma, küçüklerini ezme, vefasızlık, tahammülsüzlük, ahlaksızlık, bencillik, çıkarcılık vb. olumsuz özellikler hâkim oluyor dünyamıza…

İnsanlar; artık Allah’ın kendilerini yaratmış olduğu cinsiyetten memnun değil, Allah’ın kendilerini yaratmış olduğu sureti ve sireti beğenmiyor. Allah’ın yarattığı cinsiyeti bırakıp karşı cinse özeniyor ve cinsiyet değiştiriyor. Allah’ın verdiği sureti beğenmeyip ameliyatla tipini değiştiriyor, keyfi olarak estetik ameliyatları olarak güya kendini düzeltiyor. Haşa Allah; cinsiyetini yanlış belirlemiş, yaratırken tam becerememiş sanki…

Allah, insanı kadın ve erkek olarak yaratmış ve birbirine eş etmiş iken pek çok insan(!) sapıtarak sapkın ve sapık ilişkilere yönelmiş.

Durum böyle olunca da eşref-i mahlûkat olan pek çok insan; esfel-i safilin derekesine inmiştir yani sefillerin en sefili olmuş, aşağılıkların en aşağısına düşerek hayvandan daha aşağı bir yaratığa dönüşmüştür.

Yapılan araştırmalara göre insanların ortalama ömrü seksenli yaşlara ulaşmıştır. Yani insanlar artık daha uzun yaşıyor, dünyada daha uzun kalıyor, kolay kolay ölmüyor ama maalesef ki insanların ömrü uzarken insanlığın ömrü hızla kısalıyor ve insanlık ölüyor.

Bunun için de bir an önce bir seferberlik başlatıp insanlara insani vasıfları kazandırmak, dünyaya geliş gayelerini hatırlatmak ve insanlığı tekrar diriltmek, eşref-i mahlukat olduğunu haykırmak lazım!..

Haydi bakalım, bu görev hepimizin!..