İnsanoğlu son derece gizemli, karmaşık ve uyum yapabilme gücü yüksek bir varlıktır. Gelişigüzel ve lalettayin bir süreçte dünyaya gelmediği gibi yaşama serüveni de tesadüflere ve deneme yanılmalara terk edilmeyecek kadar değerlidir. Bu nedenle insan olabilmek ve insanca yaşayabilmek için bazı değerlere sahip olmalıdır. Bunu yapabilmesi için de bu minvalde ve bazı değerleri içselleştirecek şekilde yetiştirilmesi gerekmektedir. Burada yine en büyük görev anne babalara ve eğitimcilere düşmektedir.

En başta gelebilecek özelliklerden birisi insanın izzet ve onur sahibi olmasıdır. İnsanın doğruları ve ilkeleri olmalıdır ve her koşul ve zeminde bu prensiplere uygun söylem ve eylemler sergilemelidir. Dünyalık ve günlük hazlar ve bir dizi menfaatler insanı doğru bildiği şeyleri söylemek ve eylemekten alıkoymamalıdır. Gerekir ise ve ilkeleri ile menfaatleri çatışıyor ise menfaatlerini elinin tersi ile bir kenara itebilmeli ve psikolojik omurgasını dik tutabilmek için ilkelerine uygun bir davranış tarzı oluşturabilmelidir. En güçlü insan, ilkeli ve dava sahibi olandır.

İnsana yakışan bir diğer önemli özellik sorumluluk sahibi olmasıdır. Diğer tüm canlılardan farklı olarak insan, yapıp etmelerinin bilincinde olan ve olması gereken bir varlıktır. Cezai ehliyet ve mükellef olma gibi durumlar insana özgüdür. İnsan kendinden sorumlu olduğu gibi ailesinden ve yakın çevresinden de sorumludur. Kuranı kerimde sorumluluk noktasına çokça vurgu yapılmıştır. İnsanın yaptıklarının karşılığını mutlaka alacağına ve zerre miktar iyiliğin de kötülüğün de muhakkak hesabının görüleceğine dikkat çekilmiştir.

İnsana yakışan bir diğer özellik proaktif olmaktır. Proaktif kişi yapacağı veya düşüneceği durumlarda başkalarının kendisini yönlendirmesine ihtiyaç duymaksızın kendi davranış zeminini oluşturandır. Ancak bu, eylemin sonunu düşünmeden davranmak ile aynı şey değildir. Aksine iyi bir bilanço yaparak, davranışının ve söyleminin sonuçlarına ilişkin sağlıklı bir öngörü geliştirerek ardından bunu gerçekleştirmesidir.

Hasbilik de önemli bir insani vasıftır. İnsanoğlu doğuştan iyiliğe eğilimli bir yapıda dünyaya gelir. İyi veya kötü olmasında en belirleyici etmen, anne babası ve yakın çevresidir. Bu nedenle kötü insan yoktur, kötü yetiştirilen insan vardır. Karşılıksız iyilik yapabilme özelliği olan hasbilik, gözlemlenerek kazanılabilecek bir haslettir. Bu noktada anne babalara büyük görevler düşmektedir. Aile içinde iyiliği örneklemek, hasbice davranışlar sergilemek oldukça önemlidir. Hasbilik aynı zamanda bir antidepresan işlevi de görebilmektedir. İyilik kalbi, ruhu ve beyni temizler. Yüce Mevla, iyilik düşünen ancak bunu sair nedenlerden dolayı gerçekleştiremeyenleri de o iyiliği yapmış gibi görmektedir. Hasbiliğin ilk aşaması iyi düşünmektir.

Daha birçok özellik sayılabilir ancak son olarak farkındalık ile tamamlamak istiyorum. Şuur ve bilinci de içeren farkındalık, bireyin olay ve olgulara yönelik işlevsel bir bakış açısına sahip olmasıdır. Çok bilen bilgin, çok fark eden bilge olur. İyi bir insan çevresinde olup bitenleri izler, hisseder gerekli durumlarda pozisyonunu alır. Sadece çevresinde olup bitenlere değil dünyanın ücra köşelerine ilişkin de dertleri ve kaygıları olur. Bu kaygı, onu yaşama bağlar. Sadece kendisini düşünen ve kendisi ile ilgili kaygıları olan kişiler için olgun insan tanımını yapamayız.
Selametle kalınız…